hesabın var mı? giriş yap

  • "erdemli oldukları söylenen kadınlara aldanma eugenie. onların tutkuları bizimkiyle bir değildir, onlar genellikle çok daha aşağılık olan tutkuları önemserler. bu tutkular hırstır, kibirdir, kişisel çıkarlardır, çoğu zaman da onlara hiçbir biçimde yol göstermeyen bir yaradılışın soğukluğudur. bu tür varlıklara saygı göstermeli miyiz, sorarım sana? kendilerini sevmekten fazlasını becerebilmişler mi? kendilerini tutkular yerine bencilliklerine kurban ettikleri için mi daha iyiler, daha akıllılar? bence, sadece tutkularını dinleyenler daha haklıdır, diğerlerinden daha değerlidir, zira bu ses doğa'nın biricik uzvuyken, öteki aptallığın ve önyargının sesidir."

  • ortaokulda dersaneye giderken annenin harclik verip "bunu harcaman icin vermiyorum, yaninda bulunsun" demesi. ogle arasinda tum herkes hamburger tost karnini doyururken benim cebimdeki parayla yutkuna yutkuna onlari izlemem.

  • şu da vardır :
    hakan şükür gol kralı olmuştur. kafasında sembolik bir taç vardır. yanındaki numune toplardan birini alıp tacın üstüne koyar ve kendisiyle roportaja gelen muhabire sorar.

    - (eliyle kafasındaki topu işaret ederek) şimdi n'oldu?
    * bilmem n'oldu ?
    - top taca çıktı...

  • kisa donem askerligimin 4. ayi mevsim bahar olmus. dortlu yuruyus kolunda egitime giderken uzman bagirir "saaayyyy"

    boluk her sol adimda baslar saymaya

    boluk: bir
    boluk: kiii
    boluk: ucc
    boluk: dorttt
    kuzgun: bess
    uzman: kim lan o 5 diyen
    kuzgun: benim guray uzmanim (ne bok yedim gene amina koyyim..)
    uzman : sen kadir yarbayin yazicisi degil misin?
    kuzgun: evet guray uzmanim
    uzman: ictimaya, egitime falan gelmiyodun sen. hayirdir?
    kuzgun: cok kilo aldim guray uzmanim. malum bahar da geldi ufak ufak takilicam buralarda musade ederseniz.
    uzman: iii bi daha olmasin.
    uzundonem: ulan ben yapsam olumu dirimi #?!*#$?*diniz...

  • aklıma şu hikayeyi getiren olay.

    zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. "öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş. öldüğünde "kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar. kimse çıkmamış. nihayet bir hamal,

    -benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. sabaha kadar durursam zengin olurum." diye düşünerek kabul etmiş.

    vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. sorgu sual melekleri gelmiş. bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var. "nasıl olsa bu ölü elimizde... biz şu canlı olandan başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar.

    -o ip kimin? nereden aldın? niye aldın? nasıl aldın? nerelerde kullandın?"

    sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. sabahleyin kabirden çıkmış.

    - tamam, servetin yarısı senin, demişler.

    - aman, demiş hamal, istemem, kalsın. ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. o kadar servetin hesabını nasıl veririm?