hesabın var mı? giriş yap

  • bağcılar'da, sultanbeyli'de, çarşamba'da, konya'da, antep'te, kayseri'de olmadığı müddetçe işe yaramayacak eylemlerdir.

    edit: konya'da başlamış zannettik ama meğersem feykmiş. konya'da eylem mi olur bendeki de saflık

  • kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veren tek kişi, tek hasta. hastanede yatan geri kalan herkes oraya tatile gelmiş belliki.

    okuduklarımdan anladığım kadarıyla aynı katta bulunan hastaların refakatçileri dışarı çıkartılıyor (tehlike arzettikleri için), hastaların cep telefonlarına el koyuluyor, hatta ve hatta -abartılmamışsa şayet- hastaların kapıları dışardan kitleniyor. çok normal, çünkü o insanlar oraya tedavi olmak için değil hastanenin otel hizmetinden faydalanmaya gelmişler. hastalar ibrahim tatlıses için bu kadar tehlikeli bulunurken, hastanenin içi ana baba günü gibi. bütün ünlüler bir koridora toplanmışlar sanki, durumu iyiymiş çığlığı, aman durumu kötüye gidiyormuş çığlığı.. onlar, hasta ibrahim tatlıses için duydukları endişeden ne yaptıklarını bilmiyorlar, diğerlerine saygı göstermeyi düşünecek kadar kafaları yerinde değil. zaten onlar ünlü. kimse hesap soramaz, kimse onlara lütfen burada beklemeyin, şurada bekleyin diyemez. onların telefonlarından dışarıya bilgi sızamaz, onlar tehlike arzedemez.

    aynı katta odasına kapatılmış refakatçisiz hastayla o kalabalıkta kim ilgilenebilmiş, "bu ne gürültü uyuyamıyorum" dediğinde hangi şık cevap verilmiş çok merak ediyorum.

  • izmir'in gelişmişliğini gösterir. çünkü kadınlarımız cesur ve bilgili bu yüzden aile içinde şiddet gördüklerinde gidip polise, mahkemeye ve derneklere şikayet edip, yardım isteyebiliyorlar. bu yüzden şiddet oranları yüksek çıkıyor. doğu ve güneydoğu da ise kadınlar cehalet, korku, çaresizliki gelenek ve diğer nedenlerden dolayı şiddet gördüklerinde bunu aile dışında kurumlara (polis, mahkeme vb) anlatamıyorlar. kadına şiddet türkiye'nin doğu bölgelerinde daha çok yaygındır, ancak şikayet etme belirli bir bilinç gerektirdiği için batıda yaygındır. bundan dolayı resmi istatistiklerde batıdaki oranlar yüksek çıkıyor.
    önüne her gelen istatistikleri yorumlamaya kalkarsa da yukarıdaki gibi cahil ve saçma yorumlar ortaya çıkıyor.

  • belgesellerin introlarına ilham kaynağı olan duraktır.
    göç etmek için doğdular ya göç edecekler ya da ölecekler.. korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar.. yaşlılar bunu defalarca yaşadı, gençler duraktan ayrılmama gereğini biliyorlar. büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler. metrobüs onlara fısıldadı; harekete geç, harekete geç ve yaşa...

  • sene 1998 ali sami yen'de galatasaray - trabzonspor maçı.. trabzonspor bize 5 tane çaktı, haliyle isyan eden galatasaray taraftarlarının arasında 5-6 saniye kadar, özellikle beni çekmiş cine 5. buraya kadar her şey güzeldi ancak şöyle bir sorun vardı; ağzımda sigara ile isyan eden ben, ilk kez canlı yayında babasına sigara içerken yakalanan mal olarak tarihe geçmiştim.

  • anneannem 100 yaşını aştı. kafası hala zehir gibi. hafıza muhteşem. kendi işini gücünü de görüyor. uzaktaki çakal kuzenimler telefonda konuşuyoruz, anannemi versene diyor. handsfree'ye alıyorum konuşmayı hep birlikte dinliyoruz:

    - ananne nasılsın?
    + hastayım yavrum, her yerim ağrıyor.
    - sana bişey olmaz ananne allah seni unuttu bence.
    + tövbe de yavrum.
    - rahmetli büyükbabamı gördüm geçen rüyamda.
    + vay yavrum, nasıldı büyükbaban?
    - iyiydi seni soruyordu.
    + ne diyordu?
    - o kocakarı nerde kaldı. 15 yıldır bekliyorum gelsin artık, diyordu.
    kısa bir sessizlik....
    + yakında hepimizi önüne katıp geliyor deseydin ya yavruuumm...