hesabın var mı? giriş yap

  • "anlamaya çalışıyorum", "bir dakika canım"..."hmmm", "hııh","ama canım..." cevapları ile konuya olan hakimiyetini tekrar ve tekrar ispat etmiş bir adet sunucunun yaptığı saygısızlıklar zinciridir.

  • türkiye cumhuriyeti'nin polis devletine dönüştüğüne başka bir örnek. "biraz insancıl olun, bu millet ödüyor sizin maaşlarınızi" diyen bir kadına bağırmak, terbiyesiz diye hakaret etmek düpedüz umursamazliktir, görevini kötüye kullanmaktır. umarım insanların aklı başına çok geç olmadan gelir.

  • evet atatürk havaalanından 15 temmuz günü sadece 3-5 km mesafe için 300 usd istemeleri de ne kadar ekmek peşinde olduklarının delili zaten

    edit: 28 hazirandaki işid havaalanı saldırısındada aynı işi yapmışlar idi,uyaran arkadaşlara teşekkürler

  • işkembeden sallamanın en güzel örneği nadide eser.arkadaşlar; maddi dünyanın dinamikleri çoğumuzun ilkokulda yaptığı gibi dünya atlasını açıp, tekmil cihan coğrafyasını keçeli kalemle işgal etmek ya da civilization 3'te ardı ardına basılan ünitelerle "ulan, şu tanklar boşta duruyor, acaba hangi şehre girsem bunla..bak ya burda da aircraftımı unutmuşum.nereyi bombalasam acep?" biçiminde zihnimizde beliren soru işaretlerinden çok daha farklı bir biçimde gelişmektedir.en başta modern savaşların amacı, eski cihangirlerin yapmaya çalıştığı gibi bir "dünya hakimiyeti" sağlamak değildir.amaç, başka ülkelerin liderlerine diz çöktürmek de değildir.kendi siyasi ya da dini değerlerini diğer ülkelere benimsetmek de değildir modern savaşın misyonu.meselenin itici gücü, yoğun sanayinin ürettiği zenginlikleri bir şekilde yok etmektir.endüstri ancak bu şekilde sürekliliğini sağlayabilir.tabi bu durum gelişmiş savaş sanayisi olan ülkeler için geçerli.

    burayı birazcık açayım.şu an a.b.d'nin müthiş bir harp sanayisine sahip olduğu aşikar.basit tabancalardan tut, kıtalararası füzelere, tanklardan, uçaklara, helikopterlere koskoca bir sektör olma durumu teşkil ediyor.ortada bu sektöre ayrılmış büyük bir sermaye ve emek var.helikopter üretimini düşünelim mesela.bir helikopter üretmek için gereken malzemeye bakalım; demir çelik var mı?kurşun, roket, füzeler var mı?radar sistemi, bilgisayar sistemi var mı?evet, hepsi de, hatta çok daha fazlası var(ne duruyorsun, helva yapsana dememi bekliyorsanız çok banalsınız).görüyorsunuz ki bir helikopter üretimi, bu üretim süreci içerisinde dallanıp budaklanıyor ve birçok sektörü içerisine alıyor.sıra bu ürünün hızlı bir biçimde pazarlanmasına geliyor.bu süpersonik aletlerin ilk müşterisi hemen diplerinde olan u.s army.arkasından, yapmacık burmacık meselelerle birbirlerine düşürülmüş geri kalmış ülkeler ki bunlar da dünyanın dört bir yanında bulunmakla birlikte en az amerikan ordusu kadar yağlı birer müşteridirler.ama ne yazıktır ki her ordunun ihtiyaç duyduğu helikopter bir yere kadardır.yani bir yerden sonra ordu envanterine dahil edilen her helikopterin marjinal faydası gümlemeye, velev ki taşınması güç bir ekonomik külfet olmaya başlar.tıkır tıkır işlemekte olan bu sistem bir yerden sonra kaçınılmaz olarak tıkanır.böylesi bir durumda bu fabrikaların üretimi durdurması söz konusu olamaz.üretim bir şekilde eskisi gibi devam etmelidir.dolayısıyla bu ölüm aletlerine doymuş amerika ne yapmalıdır?

    herkes ırak savaşınının asıl sebebini petrole yoruyor.şimdi de bizim bor minerallerinin böyle bir duruma sebebiyet vereceği paronayası oluştu kamuoyunda son zamanlarda.arkadaşlar*; türkiyedeki sosyo-ekonomik kuruluşun karakteri kapitalizm değil midir?kaçınılmaz birkaç uyuşmazlık dışında, türkiye cumhuriyeti batı memleketleriyle bir içiçelik pozisyonunda değil midir?iktidarlar, bırakın bu ülkelerin devletlerini, uluslararası finans örgütlerinin karşısında dahi biçare kalmakta değil midir?bu şartlar altında amerika neden türkiyeyi bor madenlerimiz için işgal etsin ki; parasını verip satın almak dururken...

    bilmem anlatabildim mi biraz olsun.bir ülkenin üzerine yüzbinlerce ton bomba yağdırılabilir, devasa ordular o ülkeyi işgal edebilir.ama amaç o ülkenin yeraltı-yerüstü zenginliklerinden istifade etmek değildir.ki zaten bunu yapan ülke refah içinde bir şekilde yuvarlanıp gitmektedir.mesele eldeki sanayi ürünlerini patlatıp yok etmek, yerini bu sanayinin seri bir şekilde üreteceği yenileriyle takviye etmektir.ırak savaşından önce bu öngörülmüştü.ama olmadı, ırak ordusu birkaç ay içinde çözüldü.ülke teslim oldu.ama ne ironiktir ki aklı başında amerikan askerlerinin ve devlet adamlarının arzusu eminim ki bu değildi.imha edilen her bir tank, hummer, f-16 vb. bunalım eşiğindeki amerikan sanayisi için bir kurtarıcıdır aslında.aklıma redkit'te, tabut imal edebilmek için etraftan mütemadiyen birilerinin ölümünü bekleyen yeşil suratlı tabut ustası geliyor.kimse ölmezse, tabutçu iflas edeceğini bilmektedir çünkü.

    tüm bu saydıklarımın yanında o kadar komik buluyorum ki bazı yazılıp çizilenleri..amerika bize saldırırsa t.s.k'nın karşısında işi zormuş, coğrafyamız amerikan ordusunu eritmek için birebirmiş falan filan.arkadaşım, bir ülke neden zaten kendi hammadde, emek ve nihai ürün pazarı olan bir ülkeye saldırsın ki?aklınız mantığınız alıyor mu, hindistan ingilterenin bir sömürgesiyken, ingilterenin kendisine saldırdığını?

    peygamber hakkı için, mesleleri insiyaklarınız doğrultusunda demagojik formlarda ele almayın.biraz olsun arkalarında yatan gerçek nedenleri görmeye çalışın.en büyük yardımcınız bilim olsun.bu noktada tarih en büyük yardımcınız olacak.ve en nihayetinde kaçınılmaz olarak, olayların özünde yatmakta olan iktisadi olguları göreceksiniz.hatta burada size 1984ü 150. sayfadan 180. sayfaya kadar okumanızı öneririm.zamanınız varsa hiçbir şekilde imtina etmeden tamamını okursanız çok daha sağlıklı olur.

    sonuç olarak, tüm bu inandığım gerçekler çerçevesinde bu kitap bana hiçbir şey ifade etmemektedir.eğer bir zaman elime alıp okursam, haleti ruhiyem bir stephen king romanını okurkenki durumundan hiç de farklı olmayacaktır.ama büyük bir ticari başarı olduğu gerçeği inkar edilemez.

  • arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:

    - yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
    + sivas :((((((((((
    - bak, ben de orduluyum, ağlama.

    teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?

  • 2021 grammy ödülleri'nde altı adaylık çıkarmış şarkıcı.

    son dört yılda çıkardığı adaylık sayısını bir gecede çıkararak altı adaylık elde etmesine rağmen özünde çok da iyi değil çünkü swift önümüzdeki grammy için dört prjeyle birden yarıştı: folklore, lover, miss americana ve cats. evet, bazı şarkıcılar sıfır çekerken kendisi altı adaylık aldı. evet, son beş yıla kıyasla daha fazla adaylık aldı. ancak iki albüm, bir film ve bir belgeselle yarıştığını da unutmamak gerekir. sadece bir albüm ve filme adaylık vermişler.

    ilk ciddi vurgunu, eleştirmenlerden çok iyi not alan ve fazlasıyla beğenilen miss americana'nın sıfır çekmesi oldu ki bırakın adaylığı, kazanması bile kesin gibiydi. adaylık alamayacağı kimsenin aklına gelmemiştir muhtemelen.

    ikinci vurgun ise cardigan'ın yılın kaydına aday olamaması. diğer dallara aday olmayı başarmış bir şarkı muhtemelen yılın kaydı için de yeterli oy almıştır. yani üyeler yılın şarkısı ve pop solo için oy vermişse yılın kaydı için de vermiş olamaları yüksek ihtimal. bu dalda olmamasının nedeni %99.9 komite müdahalesi.

    bu iki dal dışında "en iyi müzik video" dalına aday olma ihtimali vardı. özellikle
    lover albümünün the man şarkısının klibi. içerdiği sosyal mesajlara, aldığı olumlu eleştirilere ve swift'in mtv'de yılın yönetmenini kazanmasına rağmen adaylık çıkaramadı ancak burada taylor'ın da hatası var. en iyi müzik video dalına iki klip birden gönderdi. bu tür dallara adaylık çıkarmak zaten zordur. iki klip ise en basit tabirle oyların bölünmesi demek. cardigan ile the man arasında tercih yapsa daha mantıklı bir davranış olurdu.

    betty ise country dallarına yollanmıştı ama adaylık çıkarmayacağını biliyorduk. country komitesi ve üyeleri, taylor country'den pop müziğe geçmesine "ihanet" gözüyle baktığı için country dallarında aday vermeye kolay kolay yanaşmıyorlar. babe ve soon you'll get better gibi betty de vurgun yedi.

    bunların dışında, düşük ihtimal folklore'un "best engineered album non-classica"l ve aaron dessner'ın "yılın prodüktörü" dalına aday olma ihtimali vardı, ikisi de olmadı.

    sonuç olarak en az 8 adaylık alması gerekirken sadece 6 adaylık aldı.

    aldığı adaylıklara bakmak gerekirse, dört yıl aradan sonra "yılın albümü" dalına aday olması taylor için ciddi bir başarı. reputation ve lover'ın yediği vurgunlardan sonra komite muhtemelen taylor'ın artık daha fazla başarılı albümle gelemeyeceğini ve onu aday yapmaktan kurtulacaklarını düşündüler ama taylor son iki albümünden daha da başarılı bir albüm yaptı. üstelik son iki albümü dışladıkları için kaçacak yerleri dahi kalmadı. bir başka deyişle kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. belki reputation 2019'da aday olsaydı kazanabilirdi ama geçen yıl lover'ın billie eilish'in albümünün karşısında kazanma şansı pek yoktu. eğer aday olsaydı boş bir adaylık olacaktı ve kaybedecekti. komite de "ne de olsa geçen yıl adaylık verdik, bu yıl vermemize gerek yok" diye düşünüp folklore'u aday etmeyeceklerdi. gelin görün ki kendi ayaklarına sıktılar. ilk haftasında 840 bin satmış, sekiz hafta bir numarada kalmış ve eleştirmenlerden çok yüksek puanlar almış albümü görmezden gelemediler. olur da folklore yılın albümünü kazanırsa taylor swift tarihte üçüncü kez yılın albümünü kazanan ilk kadın şarkıcı olacak ve grammy de bu durumu kabul etmek zorunda kalacak.

    bir diğer rekor cardigan'ın "yılın şarkısı" dalına aday olmasıyla geldi ve taylor beş adaylıkla bu dalda en çok adaylık çıkaran ilk kadın şarkıcı olmayı başardı. buradaki trajedi ise hiç kazanamamış olması. özellikle kendi jenerasyonunun en iyi şarkı yazarı olarak görülen birinin bu dalı en az üç kez kazanması gerekirdi. buna karşılık taylor bu dalı kazanmaya kariyerinde hiç olmadığı kadar yakın. bundan önceki adaylıkları radyo dostu pop şarkılardı. bu sefer radyo hiti olmaktan çok uzak alternative bir şarkıyla yarışıyor. mainstream olmayan bir şarkıyı listelerde bir numara yapmayı başarmış olması ve grammy'ye kadar taşıması bile büyük başarı.

    "en iyi pop solo performans" dalındaki şansı da aynı şekilde kariyerinde hiç olmadığı kadar yüksek. bunun sebebi de mainstream bir şarkı yerine alternative şarkıyla yarışıyor olması. bu dal, taylor'ın kariyeri için kanayan bir yara. bir şarkıcı düşünün, iki kez yılın albümünü kazanmış ama pop solo performansı kazanamış. üstelik yıllar geçtikçe taylor'ın bu daldaki durumu yılan hikayesine döndü. ancak bu yıl diğer yıllardan farklı olarak radyo hiti mainstream şarkılarla, yani "kolay söylendiği" iddia edilen şarkılarla değil alternative bir şarkıyla yarışıyor. bu durum bile şansını önceki yıllara kıyasla artırır.

    dördüncü adaylığının geldiği "en iyi pop düet/grup perfomansı" ise kazanma şansının en yüksek olduğu dal olabilir zira exile bırakın çok büyük bir hit olmayı, single bile değildi. radyolara gönderilmeyen, hiçbir şekilde tanıtımı yapılmayan, klibi olmayan, canlı performansı bulunmayan bir şarkı böylesine yoğun bir yarışın olduğu dala aday olabilecek kadar dikkat çekmişse kazanma şansı oldukça iyi demektir. üstelik diğer mainstream şarkıların yanında "ağırbaşlı, sakin ve olgun" havasıyla onların arasından çok kolay sıyrılıyor.

    "en iyi pop vokal albüm" dalında ise adayların arasındaki en başarılı albüm. grammy, eski grammy ise bunun yeterli olması gerekir. pop vokal albümün nasıl işlediği çok iyi bilinir.

    son olarak cats filmi için yaptığı beautiful ghosts şarkısının "görsel medya için yazılmış en iyi şarkı" dalına aday olması hem sevindirici hem sorunlu. taylor bu dala iki şarkı gönderdi. biri beautiful ghosts, diğeri miss americana belgeselinin şarkısı only the young. aralarında iyi olan beautiful ghosts, üstelik filmin bu derece başarısız olmasına rağmen şarkının aday olması çok büyük başarı ancak oylama sırasında beautiful ghosts'un arkasında "başarılı bir film" yok. oysa diğer adayların var. no time to die'ın ardında bir james bond filmi, into the unknown'un arkasında gişe hasılatı kırmış bir disney filmi var. bu şarkı ise gişede batmış bir fimden geliyor. oysa only the young hem sevilen ve beğenilen bir belgeselden geliyor hem de seçim kampanyasında demokratların şarkısı olması şarkıya sempatiyle bakılmasını sağladı. dahası, miss americana ve şarkı 2021 oscar'a da gönderildiği için only the young'ın adaylıık çıkarması daha geleceğe yönelik bir adım olurdu. kişisel olarak seçimin verdiği coşkunun only the young'a daha fazla kazanma olanağı sağlayacağını düşünsem de grammy diğer şarkıyı seçti. umarım bu seçimleri ikinci oylamaya da yansır ve şarkı kazanır.

    taylor yılın albümünü kazanması durumunda ortalık ciddi anlamda karışacak. medya, onu aday yapan ve seçenlerin 13 bin grammy üyesi olduğunu unutup sanki taylor kendini aday yapıp sonrasında da ödülü kendisine vermiş gibi davranacak. her yerde "siyahi şarkıcılar bir kez bile kazanamazken swift üçüncüyü alıyor" manşetleri atıp linç etmeye başlayacaklar. sosyal medyada da çok ciddi tepki alacak. hatta başladı bile. bütün bunlara rağmen kazanması kariyeri için çok kritik. belki birkaç hafta sıkıntılı geçer ama buna değmiş olur. umarım medyanın ve sosyal medyanın grammy üyelerinin üzerinde oluşturacağı baskı ve linç yeme ihtimali folklore'a hak ettiği yılın albümünü kazanmasının önüne geçmez.

  • ülkesinde basın özgürlüğü olmayan, yürüyüş özgürlüğü olmayan, bırak peygamberi siyasi liderleri bile karikatürize edenleri linç eden iktidar partisinin başbakan'ının katılacağı yürüyüştür.

    bilin bakalım hangi ülke başbakan'ı!

  • hakli davranis. bazi brosurculer de ondekine verip bana vermiyor. tipimi begenmediginden mi, brosurdeki seyi alamayacak kadar fakir gozuktugumden mi bilmiyorum?

    - onumdeki ile arkamdakine veriyosun da bana niye vermiyosun kodumun brosurcusu. ben saksi miyim! once bana vereceksin, en cok bana vereceksin! ben de almayip seni got edicem.