hesabın var mı? giriş yap

  • forex ingilizce foreign exchange kelimelerinin kısaltmasıdır, ülkelerin para birimlerinin değişim piyasasıdır. yani bir ülkenin para birimi karşılığında diğer bir ülkenin para biriminin alındığı veya satıldığı piyasadır. bütün dünyada döviz parite fiyatları bu piyasada belirlenir. piyasanın ana katılımcıları bankalar ve broker şirketleridir. broker şirketleri müşterilerinin alım/satım isteklerini yerine getirirler. büyük mevduatları olan müşteriler için bankalar kendileri de broker hizmetini verebilirler.

    dünyanın en büyük bankaları birbirlerine özel iletişim ağıyla bağlantılıdırlar. tüm işlemler bu bankacılık ağı yardımıyla gerçekleşir. bu bilgi ağlarından herhangi bir bankanın verdiği dolar veya euro fiyatı hemen öğrenilebilinir. dünyadaki döviz fiyatları serbest piyasa (dalgalı piyasa) kurallarınca arz ve talep ile belirlenir, devletler buna serbest piyasa kuralları çerçevesinde nadiren müdahale ederler.

    iki bankanın verdikleri parite fiyatları arasında farkın olması halinde teorik olarak ucuz olanı alınıp pahalıya satılabilir. bu durumda piyasadaki ucuzdan alış ve pahalıya satış kısa zaman içinde iki tarafta da fiyatları eşitler. bu yüzden dünya üzerinde parite fiyatları aynı zaman dilimi içinde, tüm coğrafyalarda hemen hemen aynıdır. fakat parite fiyatları zaman içinde çok değişebilir. bu değişim kaotik değildir ve her zaman belli kurallar çerçevesinde olur. bu kuralları bilen kişi bu değişimlerin ne yönde ve ne zaman olacağını tahmin edebilir.

    forex piyasası işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük finansal piyasadır. burada günlük işlem hacmi 1,5 trilyon ile 3 trilyon dolar arasında değişir. karşılaştırmanız için dünyanın en büyük borsası olan new york borsasındaki günlük işlem hacmi 20 milyar dolar civarındadır. inanılmaz büyüklükteki toplam işlem hacmi, forex piyasasını dünyanın en zengin adamı veya en zengin insanlar grubunun dahi kolaylıkla manüple edemeyeceği bir hale getirmiştir. böylece bu piyasa dış etkenlerden korunup sadece iç kurallarına göre çalışır. bu kuralları bilen kişi döviz fiyatlarının hareketlerini tahmin edebilir,dolayısıyla kar elde edebilir.

  • 30 ekim 1974'de zaire'nin baskenti kinshasa'da yapilan, muhammed ali ve george foreman arasindaki efsanevi boks macina verilen isim. muhammed ali, 60'larda dunya sampiyonu olduktan sonra, vietnam savasina gitmeyi reddettigi icin unvanlarini kaybetmisti. 1970'ler itibari ile geri donus calismalari icinde bulunmakla beraber, eskisi gibi "kelebek gibi ucup, ari gibi sokamamak"tadir artik. nitekim frazier ve norton'a kaybetmistir 70'lerin basinda. 1974'de frazier'i yenerek, zamanin bir numarasi george foreman'a karsi dovusmeye hak kazanir. organizator don king, olayi iyice medyatik hale getirmek amaciyla, dovusu kara afrika'nin gobeginde zaire'nin baskenti kinshasa'da duzenlemeye, mactan once de black woodstock tarzi bir muzik festivali duzenlemeye karar verir. basta james brown olmak uzere, zamanin butun onemli "soul brutha"lari katilacaktir bu festivale..zamanin amerikan zencilerinin, afrosentrik ideolojilerinin bir govde gosterisi olacaktir, velhasil.. yaz aylari boyunca iki boksor de zaire'de calisirlar buyuk gun icin. muhammed ali, tavirlari ve davranislari ile, zaire halkini yanina ceker. [mac sirasinda da ali bomaye- "ali, oldur onu!" cigliklari duyulacaktir']
    festival gecikmesiz olarak duzenlenir, ama mac foreman'in sakatligi nedeniyle 1 ay ertelenir.. nihayet mac zamani geldiginde, kesin favori foreman'dir. muhammed ali'ye 1'e 8 sans verilmektedir. mac baslarinda foreman, ali'yi epey hirpalar, ali ringin kanarinda, yuzunu kapatarak, foreman'in cok da etkili olmayan yumruklarindan nasibini alir. arada firsat buldukca foreman'i "is that all you got, george?" sozu ile deli eder. nihayet 8. roundda, foreman'in yoruldugunu hisseder, ve sampiyonun isini bir kac etkili yumruk ile bitirir. bu taktige rope a dope taktigi denmis sonradan..
    foreman'in kariyeri bu mactan sonra dususe gecmistir. kendisini simdilerde, amerikan tvlerinde, en sevimli tonton amca haliyle, kendi markasini tasiyan izgaralari satarken goruyoruz..
    turkiye'de de trt'de yayinlanmistir bu efsane dovus..tevelludu yetenler, orhan ayhan'i hala bu maci sunusundaki performansi ile hatirlarlar.. ayrica leon gast'in when we were kings, michael mann'in ali filmine ve hbo yapimi rumble in the jungle belgeseline de konu olmustur.. norman mailer da the fight isimli, maci, zenci amerikan kulturu acisindan inceleyen bir kitap yazmistir.. ayrica (bkz: thrilla in manila)

  • "-stark diye bir ırk yoktur. starklar aslında lannisterdir ve kartal yuvasına kışın kar yağınca stark skurt sesleri çıktığı için oradaki insanlar kendisini stark zannederler... onlar aslında dağ lannisterlarıdır.." *

  • dünkü bölümünde şöyle bir sahnenin yaşandığı program:

    ivana ezgi'ye tarzsın/diılsın demeden önce nur yerlitaş'a döner;

    ivana: bu kokusu ne?

    nur yerlitaş: ne kokusu be manyak mı ne bu da aaa!

    ivana: bu ne koku ya? yıldız kokuuuu!

    ivana yıldız'ı böyle esprili vermek istedi de nurella ne zannedip panik oldu onu anlamadık.*

  • insanlığın düşebileceği son noktalardan zannediyorum.

    çocuk bu insanlıktan nasibini almamış taksici, çocuk!

    arabasına kartopu geldi diye küçücük bir çocuğu taksisiyle ters yönde giderek kovalıyor insanlıktan nasibini alamamış yaratık. hem çocuğu ölesiye korkutarak hem de o anda trafikte olan yüzlerce kişinin hayatını riske atarak.

    garibim yusuf korkarak kaçarken bir arabanın altında kalıyor.

    peki bu delikanlılığı çocuğa söken taksici ve ondan bir farkı olmayan yusuf'un altında can verdiği arabanın şoförü ne yapıyor? çocuğu orada kanlar içinde bırakıp kaçıyor.

    yusuf, hayatının son anlarında arabayla kovalanarak korka korka can vermiş bir çocuk. iki tane korkak ise halen aranıyor.

    ne desem gg.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1807010/default.htm

    bir çocuğun ölümüyle sonuçlanmıştır.

    ne bekliyordunuz?