hesabın var mı? giriş yap

  • ağlattığı da görülmüştür.

    başlık: babamın bilgisayar alacak parası yoktu

    entry: sene 2003. maddi durumumuz bir bilgisayar alacak kadar iyi değildi.ben gta oyununu ilk bir misafirlikte görmüştüm. ama oynatmadı evdeki cocuklar sen ne anlarsın diye. babama dedim tek kelime etmedi.eve geldik bir kağıda klavye çizdi bildiği kadarıyla. oyuncaklarımı dizdi. kağıtta çizilmiş tuşlara basmaya başladım. ben basarken babam oyuncaklarımı benim komutlarıma göre hareket ettiriyordu. bütün gece bu şekilde oynadık. tamam belki bi bilgisayar alamamıştı, ama bana hayatımın en güzel gecesini yaşatmıştı, teşekkür ederim tekrardan baba, mekanın cennet olsun.

  • james webb uzay teleskobu'nun ilk işlenmiş görüntülerinin yayınlanmasıyla birlikte bazı kişiler görüntülerinde yıldızların neden 8 tane sivri ucu olduğunu merak etti hatta ekşi sözlük'te de buna dair başlıklar açıldı.

    smacs 0723
    carina bulutsusu

    işin gerçeği yıldızlarda gözüken bu sivri uçların gerçekte var olmamasıdır. bu sivri uçlar ışığın teleskobun optik sistemi ile girdiği etkileşimin sonucudur. ışık bir köşe ile karşılaştığında kırınıma uğrar. james webb haricindeki teleskoplarda da bu kırınımlara şahit oluruz.

    görsel

    ışığın kırınımı sonucu ortaya çıkan bu sivri uçlar, ana aynanın önünde ikincil bir ayna kullanan tüm teleskoplarda görülür. kırınıma neden olan ikincil aynadır. james webb uzay teleskobu da 18 adet altıgen parçadan oluşan ana aynasının önünde ikincil bir aynaya sahiptir. bu ikincil ayna, biri dikey diğer ikisi dikey olana 150º açılı olmak üzere üç destek ayağına sahiptir. her desteğin iki kenarı, kenara dik açılarda bir kırınıma neden olur ve toplamda 6 tane sivri uç üretir.

    altıgen aynaların kenarları da 6 tane kırınıma ve 60º aralıklarla sıralanan 6 tane sivri uca neden olur. toplamda 12 tane sivri uç oluşur. ancak teleskobun akıllı tasarımı nedeni ile bu sivri uçların bir kısmı birbiri ile çakışmaktadır. bu sayede de toplamda 12 yerine 8 adet uç görürüz. ikincil ayna desteklerinde gerçekleşen kırınım daha az belirgin olduğu için çakışan sivri uçlar haricinde gözüken 2 sivri ucu, altıgen aynaların yarattığı sivri uçlardan daha kısa olarak görürüz.

    kaynak: science focus

  • bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.

    -yağmur yağıyor
    +yağsın banane amk.

    2 dakika sonra..

    -işe geç kaldık
    +kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.

  • - zor be anne çok zor...

    - neyi zor eşek sıpası... okulda yedinci senen bu.

    - ehehhe... finaller biraz şey oldu da...

  • "neden ?"

    aklımda sadece bu sorunun dönüp dolaşmasını sağlayan bir işkencedir bu...

    "neden ?"

    hala içimde bir yerlerde dağınık bir şekilde duran tüm o özlem, sevgi, aşk kırıntılarını kalbime gelişi güzel tekrar saçan bu telefon neden ?

    işte yine o ses...tüm "hayır"’ların "evet" gibi geldiği, telefonun bir yanından girip öteki yanından çıkarak sımsıkı, ama sımsıkı sarılma isteği uyandıran o ses.

    nedendir bu aramak ? herşeyi mahveden sen.. aldatan ve çekip giden sen...bir türlü sana yetemeyen “beni” tekrar aramayı düşünmen neden ?
    yıllar sonra, bir kez daha, herşeye rağmen tekrar deneyelim dediğim zaman arkanı dönüp de “bu eleman kenarda dursun...şööle bi etrafa bakalım..daha iyisi var mı acaba ? ” diye başkalarıyla denemeyi isteyen sen; herşeyi ikinci kez elinin tersi ile ittikten sonra bu ağlamaklı ses neden ?

    yine denedin ve yine mi olmadı ?
    kimseler sevmedi mi seni ya da sen umduğun gibi sevemedin mi ?
    seni sadece “sen” olduğun için seven,
    gözlerinin en içine “ben” gibi bakan biri daha çıkmadı mı ?
    umutsuz musun ?
    ya da ;
    mutsuz musun ?
    artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacak karamsarlığı içinde yorgun musun ?

    eğer öyleyse ,
    ben” gibi olmuşsun.
    ne üzücü ki neler hissettiğimi anlar olmuşsun.
    “ne olurdu sanki yok etmeseydin herşeyi, ve ben en çok sevdiğim kadınla mutlu olsaydım” diyen ben gibi zamana mağlup olmuşsun.

    gördün mü bak ne kadar zor geçen zamanı geri döndürmek..
    ve o zamanla gidenleri tekrar yerine getirmek..
    ne kadar zor tekrar güvenmek..
    ve aslında ne kadar acı ilk fırsatta yine çekip gideceğini bilmek..
    ama daha kötüsü..
    belki de en kötüsü..

    ne kadar yazık seni bu kadar çok sevmiş olmak ve ilk görüşte seni seçmek.
    bir daha kimseyi bu kadar sevemeyeceğimi bilerek..