hesabın var mı? giriş yap

  • reuters'ta çıkan haber doğruysa yakında normalleşmenin gerçekleşme ihtimali yüksek olan olay. link

    öncelikle ikinci el otomobil fiyatları ne oldu da fiyatlar uçtudan başlarsak;

    1- 2018-2020 arası kümülatif olarak ~%40 olan enflasyon sebebiyle doğal olarak araç fiyatları ciddi şekilde yükseldi ve motorlu taşıt pazarı bütün dünya olduğu için bizim halkımızın alım gücünün azalması fiyatları sınırlı şekilde düşürebiliyor. sıfır araçlara göre alım gücümüzle daha güçlü etkileşimde olan ikinci el araçlara talep arttı.

    2- bahsettiğim enflasyonu önlemek için para politikasının sıkılaşması piyasayı ayrıca olumsuz etkilemişti çünkü otomobil piyasası, konuttan sonra krediye en bağımlı piyasa. finansman şartlarının iyileşmesi ile geçmişten ertelenmiş talebin etkisi ile güçlü talebe şahit oluyoruz.

    3- fiyatlardaki artışın en önemli sebeplerinden biri merkez bankası munzam karşılık kararı.

    mb munzam karşılık oranlarında yeni düzenlemeye gitmişti ve düzenlemeye göre bankalar kredi hacimleri kıstasına göre munzam karşılık ayıracaklar. bankaların mb'nin teşviğinden yararlanabilmesi için kredi hacmini artırması gerekiyor ve genel anlamda bankalar ticari kredilere kıyasla bireysel kredi vermeyi tercih ediyorlar. ( bireysel kredilerde artış %30'lara yaklaştı.)

    mb'nin finansal istikrar raporunda bireysel kredilerin çok ciddi oranda taşıt kredilerine aktığını görüyoruz.

    mb daha sonra munzam karşılık kararında yeni düzenlemeler ile bahsettiğim tercihin cazibesini azaltmaya çalıştı ama munzam karşılık teşviğinden öte bankalar artan kredi verme kapasitesini kullanmak için bireysel kredi vermeye çok meyilli.

    bireysel kredilerin anormal artması sadece ikinci el araç piyasasını olumsuz etkilemiyor, ekonomimiz üzerinde de olumsuz etkileri var, bu sebeple reuters'ın iddiasına göre ekonomi yönetimi tedbir alacak ve doğal olarak bu durum ikinci el otomobil piyasasında normalleşmeyi beraberinde getirebilir.

  • fıkralara konu olan olay. fıkralara konu ama bize değil. bir türk genci olarak fıkrada bile olsa bir kızla aynı evde yaşayamamanın verdiği buruklukla fıkrayı arz ediyorum:

    "mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. mehmet'in annesi akşam yemeği süresince handan'ı uzun uzun süzer
    ve aslında handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup olmadığını merak eder. annesinin aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki;
    "ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok."

    akşam yemeğinden sonra mehmet'in annesi evine döner. aradan bir iki gün sonra handan der ki:
    - "mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum."

    mehmet yanıtlar:
    - "annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım" der.
    oturur ve yazar: "anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum ama almadın da demiyorum. fakat konu şu ki; sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgilerle, oğlun ahmet."

    bir hafta sonra ahmet'in annesinden mektup gelir: "sevgili oğlum; candan'la yatıyorsun demiyorum ama yatmıyorsun da demiyorum. konu şu ki; candan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. sevgilerle, annen."

  • sıradan bir islamcı.

    sakın bu kişinin özel bir vaka olduğunu ama islamcıların genelinin farklı olduğunu sanmayın.

    ben 30+ yıl onlara temaslı yaşadım, islamcıların hayatlarında en büyük motivasyonlarından biri ahirette sekuler kesimi cehennemde yanarken izlemek!

  • baba köpekbalığı ile yavru köpekbalığı denizde av arıyorlarmış. bu arada baba köpekbalığı yavrusuna, eğer bir insanla karşılaşırsa onu nasıl yemesi gerektiğini anlatmaya başlamış:

    "bak oğlum eğer bir insanla karşılaşırsan onu hemen yemeyeceksin. önce şöyle bir etrafında döneceksin, geri çekileceksin. sonra yine yaklaşıp biraz dürteceksin, geri çekileceksin. ondan sonra yiyeceksin." demiş.

    yavru köpekbalığı da sabırsız bir şekilde:
    "ya olmaz baba." demiş. "ben öyle beklemem, direk yerim." demiş.

    babası da bunun üzerine söyleyecek laf bulamamış ve "aferin oğlum ye, boklu boklu ye!" demiş.

  • aras kargo'nun alanini isaretlemesi olayi. boylece yurtici kargo veya ptt kargo bu apartmana yaklasamayacak.

    siz neden yurtici kargo'nun geldik bulamadik stickeri yapistirdigini sandiniz olm? isiyorlar bahceye, oburleri giremiyor.

    kuryeye basarilar diliyorum, mesanene kuvvet evlat. dikkat et cok karanlikta iseme, acineler carpmasin.