hesabın var mı? giriş yap

  • cevabın 28 km/h olduğu vasat bir ortaokul problemi. çözemeyen benim öğrencim olsa camdan atarım. hadi ortaokullu olup çözemese tamam da liseliyi affetmem ulan !

    edit: en beğenilen listemde tepeye kadar çıkarıp fav'a boğduğunuz entry bu mu lan ?! allah cızırtınızı vermesin başka bir şey demiyorum ya :/

  • bir bölümünde memnun ıssızda kadınları taciz eden bir sapık sanılmaktadır. tacize uğrayan bir kadın polise eşkal verir:

    - hani bizimkiler dizisindeki kapıcı cafer yok mu, aynı o.

  • sevgilisine sorulan soruya cevap veren insan modelidir.

    sakin ol köylü kardeşim sikmicez kız arkadaşını.

  • 2006’da bizimkileri de böyle dövmüşlerdi. arap, türk fark etmiyor yani kazaklar için. boş yere içinize su serpilmesin.

    edit: 2004 değil 2006’da olmuş. düzelten arkadaşlara teşekkürler.

  • "açık sözlü olmak iyidir. en kötü ihtimalle sonradan kaybedeceklerini en başta kaybedersin."

    hayat felsefesi yapılası bir söz. kaybetmek degil, fazlalıklardan kurtulmaktır belki de...

  • toplu taşımada sadece türbanlı kadınlara yer verir. diğerleri kadın değil tabi, onlar başka dünyadan.

  • bu tür haberler mısır'dan filistin'den falan gelirdi de gülerdik... ülkenin gele gele geldiği nokta burası işte amk.

    ibret-i alem için şişme noel baba'yı siksinler de rahatlayalım... hayır bu noel baba olayına dünyanın başka hiçbir yerinde bizim kadar takan var mı acaba merakta etmiyor değilim hani...

  • davanın *tamamını* youtube'da canlı yayından izlemiş biri olarak "herhalde netflix artık bunda da amber heard'ü haklı çıkaramaz" diye düşünüyordum, ancak tebrikler, kurguyla ve dramatik müziklerle falan başarmışlar.

    hakikaten bir konu ancak bu kadar gerçeklikten saptırılıp manipüle edilebilirdi.

    amber'a yarayabilecek en minik detaylar cımbızla seçilirken johnny depp'i haklı gösterebilecek her şey, her kanıt, her detay atlanmış.
    resmen sabahlara kadar oturup "amber'ı nasıl aklarız" diye düşünmüşler.

    davanın tamamını izleyen herhangi bir insan evladı sanmıyorum ki esas kurbanın jd olduğunu açıkça görmesin.

    ki açıkçası ben izlemeye amber heard'e sempati duyarak başlamıştım.
    "herhalde yapmıştır zaten keş bir adam, arkası da sağlam" demiştim.

    ama beden dillerinden ve olayları anlatırkenki tonlarından bile belli kimin gerçek kurban olduğu.
    amber'ın abartılı taklitleri ve alaycılığının karşısında johnny depp'in sükuneti ve üzüntüsü net görülüyor.

    ama hepsinden de öte inanılmaz absürt çelişkileri var amber'ın ve neredeyse hiçbiri yok bu netflix çöpünde.

    en başlıcaları:

    kendisini öldüresiye dövdüğünü iddia ettiği adama bıçak hediye etmesi.

    ilişkilerine dair tuttukları günlükte farklı farklı günlerde sürekli ne kadar mutlu olduğundan bahsetmesi.

    yine bu günlükte, çeşitli not ve mesajlarda sürekli "incittiği için" jd'ten özürler dilemesi ve sözler vermesi.

    bir sürü farklı ses kaydında jd'i kavgalara karşılık vermemek ve hep saklanmak ile suçlaması.

    kanıt diye sunduğu iki tane dandik fotonun da üzerinde oynanmış çıkması.

    johnny depp'in o dev yüzüklü parmaklarıyla yüzünü yumruk yağmuruna tuttuğu, burnunu kırdığını falan iddia ettiği tarihlerde yüzünde bir çizik bile olmaması.

    buna karşılık jd'in çeşitli fotolarda (profesyonel çekim olmayan) yüzünde görülen morluklar.

    tüm bu sözde şiddet olaylarından sonra asla tıbbi destek almamış olması, kırılan burnunun kendi kendine iyileştiğini iddia etti örneğin.
    kırıldığına dair bir röntgen bile yok elinde.

    bunlar ilk bakışta aklıma gelenler.

    yani "mükemmel kurban değilse kadınlara inanılmıyor." falan diye zırvalamaya gerek yok.

    buradaki olay *mükemmel* kurban olamaması değil, basbayağı tüm kanıtların yalancı olduğunu göstermesi.

    bir cümlesi var ki zaten abuser olduğunu çok net gösterdi bana:

    "you make me do this" dedi johnny kendisini şiddete eğilimli olmakla suçlayınca.

    "beni sen bu hale getirdin" abuser kitabındaki en eski cümle olabilir herhalde.