hesabın var mı? giriş yap

  • kışın çetin geçtiği memleketlerde geceleyin; sobanın üstündeki güğümlerin,demliklerin suyu kaynatma sesleri ve cızıltıları duyulurken ,sobanın üst kapağındaki delikten tavana vuran ışığının loşluğunda yer yatağında uyumaya çalışmak .

  • iyi bilmediğiniz bir şehrin herhangi bir semtindesiniz ve merak ediyorsunuz, acaba burası zengin semti mi değil mi? bunu anlamanın en iyi yollarından birisi dükkanların dışarıda duran algida buzdolaplarına bakmaktır. eğer dolap kilitli değilse zengin semtidir, kilitliyse fakir... eğer normal buzdolabı kilidinin dışında bir kilit daha eklenmişse, hava kararmadan o semtten uzaklaşmanın yollarını arayın.

  • an itibariyle yandaş cnn turk ekranlarında "help turkey" paylaşımları tuzak mı diye utanmadan yayın yapıyorlar.

    efendim neymiş böyle paylaşımda bulunarak türkiye cumhuriyeti devletini aciz gösteriyormuşuz. devletimizin gücü yeterliymiş.

    ulan adi herifler, kaç gündür ülke alev alev yanıyor, söndürebildiniz mi?

    edit: dün yetmedi, bugün de tartışıyorlar....

    bunların inadına herkesi daha fazla "help turkey" paylaşımı yapmaya davet ediyorum. bunların bu yangınları söndüreceği yok...memleket yanıyor adamlar hala prestij peşinde, turizm peşinde...

  • çoğunluk haberi okumadan yorum yapmış ve asıl değinilmesi gereken nokta es geçilmiş. o noktadan önce bir kullanıcı olarak görüşlerimden bahsedeyim.

    glovo'nun, türkiye'de faaliyet göstermeye başladığı ilk iki noktadan birinde yaşıyorum.* ilk geldiği zamandan beri de kullanıyor(d)um. az önce baktım, toplam 62 sipariş vermişim. birkaçı hariç hiç sorun yaşamadım, teslimat süreleri iyiydi. harita üzerinden siparişi takip edebilmek de ekstrası. kuryesi olmadığı için normalde sipariş veremediğim yerlerden yemek söyleme imkanım da oldu, yemeksepeti'nde minimum sepet tutarı yüksek olduğu için eskiden söylemediğim yerlerden de. kısacası kendilerinin yani rekabetin çok faydasını gördüm. yalnız geçenlerde girdiğimde restorandan yemek getirme ücreti almaya başladıklarını gördüm ve direkt kapattım.* eğer bunda ısrarcı olurlarsa yakında ülkeden çıkarlar diye düşünmüştüm. şu an bakınca, zaten çıkacakları için işleri azaltmak amacıyla mı böyle bir şey yaptılar diye de düşünmedim değil. bu arada, başlıkta genelde olumsuz deneyimlerden ve marka bilinirliğinin düşük olmasından bahsedilmiş ama bence iyi başlamışlardı, doğru stratejilerle devamını da getirebilirlerdi.

    -ee başarısız olmadılarsa neden çıkıyorlar?
    +habere bakıyoruz. sadece türkiye değil "aralarında türkiye'nin de olduğu mısır, uruguay ve porto riko gibi ülkelerde devam ettiği operasyonlarını bitirme kararı aldığını" görüyoruz.
    -sebep?
    +"glovo'nun pazar liderliği elde etmek istediği diğer pazarlara odaklanması ve enerjisini kısa dönemde kârlılığa erişebileceği bölgelere kaydırma stratejisi olarak açıklandı."

    kilit nokta: karlılık. startup dünyasındaki gelişmeleri takip edenlerin yakından bileceği üzere şu an en büyük trend büyümeden karlılığa geçiş. yakın zamana kadar çılgın bir büyüme trendi vardı. softbank gibi büyük yatırımcıların yatırımlarıyla balon gibi şişen girişimler*** büyük zararlar ederek agresif bir şekilde büyüme stratejisi uyguluyorlardı. bunun sürdürülebilir olmadığı fark edildi tabi. bunda ibretlik wework olayının da büyük payı var.

    okumak isteyenler için büyüme vs karlılık üzerine hepsi son birkaç ayda çıkmış olan birkaç haber paylaşayım:
    -https://www.nytimes.com/…valley-startup-profit.html
    -https://www.wsj.com/…its-over-discounts-11577452831
    -https://www.wired.co.uk/…e/fintech-growth-vs-profit

    birkaç şirket üzerinden de bakalım olaya:
    -öncelikle, ilk etapta 2400 kişiyi işten çıkaran wework: https://www.bloomberg.com/…th-executives-tell-staff
    -elektrikli scooter girişimi martı'nın ağababası olan lime'a bakıyoruz, çalışanların %14'ünü kovup 12 pazardan çıkma kararı almışlar. sebep karlılığa geçiş: https://www.theverge.com/…f-shuting-down-12-markets

    ***bunun da değerlemelerde nasıl bir balon olduğunu göstermesi açısından güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. robot pizza startup'ının 4 milyar dolarlık değerlemeye ulaşması
    sonrası mı? çalışanların %80'ini kovmak ve masrafları azaltmaya çalışmak

    özetlemek gerekirse, glovo ve türkiye'ye özel bir olay değil. çıkma sebebi de kesin olarak başarısız olmaları değil. bu işler zaman ve para istiyor. yemeksepeti, getir, istegelsin vb. şirketlerin varlığıyla rekabetin yüksek olduğu yerde başarılı olmak için daha fazla zarar etmek istememişler, onun yerine kısa vadede başarılı olma ihtimalleri daha yüksek olan pazarlarda karlı olmaya odaklanacaklar. kalsalardı başarılı olacaklar mıydı görecektik.

  • gazeteci metin cihan tarafından ortaya atılan iddialardir.

    iddiaya göre kamuya alımlarda tugva referansları kullanılmis ve bunların sistematik listeleri tutulmuş. is o noktaya varmış ki, devlet kurumlarından tugva'ya verileri aktaracak hat bile kurulmuş.

    yarın birgun bu ülkeye hukuk geldiğinde torpil ile kadrolasanlarin hukuk önünde hesap verebileceği önemli bir delil olarak karşımızda duruyor.

    kaynak:
    https://twitter.com/…?t=9yghwqvhyh7rjrvihh8jxg&s=19

  • kaç gündür aş eriyormuş gibi canım ıspanak istiyor. genellikle dondurulmuşunu alıp yapıyorum fakat günlerdir ona bile enerjim yok öylesine çalısıyorum . dün aksam saat 20:30da işten eve dönüyorum kollarım artık tutmuyor, yol üstünde ev yemekleri satan bir yere sorayım dedim ıspanak var mı. var abla dedi dolapta sabah yapmıs hiç satmamış . ilk sana açıyorum. neyse paketledi verdi , o kadar çok canım istiyor ki ısıtmasını bile istemedim. velhasıl fiyatını sordum sesi hafif kısılarak 30 tl abla dedi , artık söylerken utanıyoruz valla. arkadaşım sen niye utanıyorsun ki dedim başkaları adına utanacaksan yine utan da . asgari ücretle orda çalışan eleman olarak 1 tabak ıspanağın 30tl olmasından utanacak son kişi sensin . valla lanet olsun .
    edit: gelen mesajlar ve entryler üzerine editleme ihtiyacı duydum. herkes gercekten çok hamarat çok tutumlu çok zeki hepinize birer maşallah. fakat entryde açıkça o gün çok yorgun oldugumu ve yemek yapamayacak durumda olduğumu belirtmişim. zaten normalde yemegi kendim yaptığım için dışardaki fiyatların bu derece olması beni şok etti. ayrıca bence asıl bindirim bu ev yemeklerinde oluyor ya da olmuş .tabii ki en güzeli yemeginizi daha pahalıya gelecek bile olsa bildiğiniz malzemeler ile temiz temiz evde yapıp yemenizdir eğer söyleyeceginiz şey çok özel ve spesifik değilse. herkese yemek tarifleri için tesekkür ederim ama konu bu değildi.

  • savcının bile dolandırılmasını değil savcı olamayacak tiplerin savcı yapıldığını gösteren önemli bir detaya sahip haber.

  • iki yaşındayken annemle beraber yaşadığımız olaydır.
    gerçekten doğaüstüdür.
    o zamanlar babamın mesleği nedeniyle aydın'daymışız. bayram yaklaşıyormuş ama babam izin alamamış. mecburen annemle beni önceden memlekete yollayıp bayramın ikinci günü arkamızdan gelmek durumunda kalmış. hikaye tam da burada başlıyor. annemle otobüste gece yolculuğu yaparken iki yaşında bir bebek olan ben "anne çiş" demişim. dağların arasındayız. dinlenme tesisine daha çok varmış. muavin de anneme "indir şu kenara yaptırıver abla" demiş.
    annem beni indirmiş, işlem tamamlanmış.
    tam o sırada.....

    şoför otobüsü çalıştırmış. bizi almadan yanımızdan basmış gitmiş. annem arkalarından koşturmuş ama nafile...

    bavullar arabada. çanta yok. cüzdan yok. ve o zamanlar cep telefonu da yok....

    kuş uçmaz kervan geçmez bir yolda gecenin kör karalığında 27 yaşında bir kadın ve elinde bir bebek.annem ağlamaya başlamış. burada çocuğumla ölücem demiş.

    tam o sırada....

    yoldan aniden bir araba çıkagelmiş. zınk diye annemin önünde durmuş. içinde upuzun sakallı iki tane adam. annem korkudan bayılmak üzere artık kaçıcakmış. adamlar "bacım biz polisiz gel" demiş. annem telsizleri falan da görünce arabaya binmiş. saate bakmış saat tam "ikiyi dört geçiyor".

    neyse polis otobüsü çevirmiş yolda annemi geri bindirmiş. şoföre ceza kesmiş. annem sabah memlekete ulaşmış. bu olayı üzülmesinler diye kimseye anlatmamış...

    taa ki babannem "kızım gece içime bi korku girdi saat ikiyi dört geçe kalktım sana dua ettim" diyene kadar.