hesabın var mı? giriş yap

  • allah kimseyi; 'gezi eylemleri' sırasında #dolar 1.88'den 1.92'ye çıktı diye "ekonomiyi batırdınız" diyecek kadar alçak; dolar 1.92'den 7.30'a çıktığı halde tek kelime etmeyecek kadar haysiyetsiz, şerefsiz yapmasın...

    amin deyu verin bre müslümanlar.

    edit: dolar 30 tl amq. gene biz terörölele onlar vatansever.

  • o kılın omuz bölgesine ait olduğunu bilebilen kimse bence kendisine hiç sevgili falan aramasın. bu beyin gücü ile milyarder falan olsun, dünyayı dolaşsın.

  • ev sahibi arap. üç hafta önce mesaj attı “her şey iki katına çıktı, ekonomi kötü, kirayı da artırıyorum. ya verin ya da çıkın” dedi. elimizde kontrat var. haklarımızı biliyoruz. isterseniz mahkemeye gidin çıkmıyoruz dedik. adam üç haftadır taciz ediyor. evde huzur kalmadı. gece gündüz arıyor mesaj atıyor, tehdit imalarında bulunuyor. yine de bir zorbaya boyun eğmeyeceğim. çıkmayacağım. yasal hakkım neyse kullanacağım. her şeye rağmen bu ülkede hak var hukuk var. kimse kirayı iki katına çıkaramaz. ama öyle zor ki bu süreç. keşke herkeste vicdan denen şey olsa, dini sadece namaz ve oruca indirgemese. her mesajı allah kuranla başlayıp sonunu tehditle bitirmese.

    edit: arkadaşlar hala zaman zaman mesaj atıp son durumu soranlar oluyor, bu sebeple buraya güncelleme yazacağım. biz kendi evimize taşındık! zaten kiradayken kendi evimizin teslimatını bekliyorduk, tüm bu olayların bu şekilde sonlanması tek güzel şey oldu. eski ev sahibi buraya ilk entry girdiğim dönem birkaç mesaj daha atmıştı. fakat biz çok kararlı durduk ve hatta ters bir mesaj attık sınırlarını aşma içerikli. o mesajdan sonra sustu ama yine de arada bir “evi satacağım, iki ay sonra satacağım, yarın satacağım vs” diye mesajlar yollamaya devam etti. o mesajlara cevap vermedik ve tabii ki de evi satmadı, sadece aklına düştükçe eski sevgili gibi yazdı iş olsun diye. biz taşınacağımızı haber verince de sevinçten havalara uçtu. böyle işte. sonuç olarak biz ev sahibi olayından kurtulduk.

    bundan iki üç yıl öncesine dek ev kredisi altında hayatımı sınırladığımı düşünür ve üzülürdüm. pişman olurdum böyle bir borca girdiğime çünkü arkadaşlarım arabalarını değiştirir, güzel güzel plansız tatillere çıkarken ben hesap yapardım. ama özellikle de bu yaşadığımız şeylerden sonra iyi ki diyorum. iyi ki zamanında cesaret edip bir ev almışız. herkesin önceliği tabii ki farklıdır ama demek ki benim için güzel bir araba veya hesapsız bir tatildense yaşadığım evde kafamın rahat olması daha önemliymiş.

    çok uzattım. bu süreçte abartısız yüz küsür mesaj almışımdır. belki daha fazla. herkes ya yardım etmeye çalıştı bilgisiyle ya da destek mesajı attı. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. umarım hak eden ve iyi niyetli herkesin hikayesi mutlu biter.

  • tdp bulmaca çözmektedir. yeğen anında yanında biter.

    y: hala gasteyi karalamasana dedem kızıyo!! (daha 5 yaşında bile değil)
    t: karalamıyorum halacım bulmaca çözüyorum.
    y: ben de çözcem! (sanki biliyo bulmaca çözmenin ne olduğunu)
    t: iyi hadi bakalım soruları sesli okuyayım, sen de bildiklerini söyle bana. (niohaha)
    y: tamam. (bir güzel kurulur halasının yanına, gözleri sabitleyip sorulara odaklanır. breh breh)
    t: eski bir uygarlık?
    y: ...
    t: kehle?
    y: ...
    t: kütahya'nın bir ilçesi?
    y: ...
    t: resimdeki şarkıcı?
    y: ??
    t: eheh. maden tetkik arama?
    y: ...
    t: kaput bezi?
    y: ...
    t: mübarek ayımız?
    y: yogi !!

  • süleyman demirel anlatıyor;

    "39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."

    seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;

    "meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"

    "bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.

    beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;

    "efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.

    "kime saydırdın?" diye sorar inönü.

    "bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.

    ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;

    "bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."

  • güyya istatistik olasılığa göre değerlendirilirse %66.66...

    2 kardeşin cinsiyet olasılıkları şu:

    1.çocuk - 2.cocuk:
    erkek - erkek
    erkek - kadın
    kadın - erkek
    kadın - kadın

    1. çocuğun veya 2. çocuğun erkek olduğu bilindiğine göre, geriye 3 ihtimalden 2 tanesinin kadın olma durumu kalıyor, yani 2/3 yani %66.66...

    mantıklı değil, hatta bilimsel olarak doğru da değil.

    çünkü, ne olursa olsun, yeni doğacak olan çocuğun cinsiyeti, bir önceki doğan çocuğun cinsiyetiyle alakalı değildir. torbadan top çekmiyorsun ki çektiğin topa bağlı olsun.

    sorunun cevabı, ne olursa olsun %50 olmalıdır.

  • ilk sahnede ekran karanlıkken kulaklarımızda çınlayan "i believe in america." repliği ve ardından aydınlanan ekran, kameranın yavaş yavaş zoom out yapması. adamın konuşmaya devam etmesi. o konuşma, o sahne bu filmin özüdür. sırf o ilk sahne yetiyor bu filmin büyüklüğünü anlamaya. yeminle yetiyor... anam anam. tarifi imkânsız ya. çok çok iyi film valla...