hesabın var mı? giriş yap

  • lan çayı şekersiz içmenin kaloriyle alakası yok yok. çayı şekersiz içtin mi tadını daha iyi alıyorsun. şekerlisi şerbet gibim bir şey oluyor.

  • ne zaman dara düşse veya ne zaman seçim yaklaşsa tüm batı dünyası erdoğan’ın yardımına koşar. 20 yıldır bu böyledir.

    onlara hak veriyorum sonuçta ülkesini 3 kuruş karşılığında göçmen kampına dönüştüren, petrol aramayacaksın dediklerinde paşa paşa kabul eden, adalarını işgal ettiğinde gık bile çıkaramayan, çöplerini bile satın alıp kendi ülkesine döktüren başka birini bulmaları zor.

    şu an aktroller kudurmuş bir şekilde dünyayı mağlup eden liderimiz vs herkese saldırıyorlar.

    ülke tarihinin en derin krizlerinden biri yaşanırken hem de.

    yazıklar olsun.

  • #fahişyemeğeboykot hashtag'i ile x platformu üzerinde başlatılmış olan boykot çağrısıdır.

    son yıllarda kalitelerinde ciddi düşüşler olan cafe ve restoranlardaki yiyecek ve içecek fiyatlarındaki fahiş fiyat artışına karşı başlatılan boykuttur.

    mevzu sadece enflasyon değil. bu ekonomik ve sosyolojik şartları fırsat bilip ücretlerde fahiş artış yapan her bir işletme için bir uyarı niteliği taşımaktadır. boykot edilen şey, işletmelerin fırsatçılığıdır.

    hashtag altında bir adet anket ve insanların görüş ve düşüncelerine bakılırsa hızla geniş kitlelere yayılan bir çağrı olmuş durumda.

    yiyecek, içeçecek sektörü için yapılan bu boykot çağrısı, ileride zincir marketler ve akaryakıt sektörü için de uygulanabilir.

    edit: yazar bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, yapılan anket sonucunu da paylaşmak istiyorum. ilk boykot 20-21 nisan, cumartesi ve pazar günlerini kapsayacak şekilde olacak.

    link

    edit2: ancak, sadece bugünlere bağlı kalınmaması, kayda değer bir sonuç alınıncaya kadar bu boykotun kararlılıkla devam ettirilmesinden yanayım.

    edit3: biz dışarıda yemezsek ölmeyiz. ama bize bunu yapan aç gözlü, fırsatçı esnafın, bu ekonomik şartlarda ne kadar dayanabileceğini hep birlikte göreceğiz.

    edit3: bir yazar arkadaşımın çok güzel bir tespiti olmuş. covid zamanında biz esnafımıza sahip çıktık. onlar ise, ilk fırsatta bizden faydalanmaya çalıştılar. bu ihanetin mutlaka bir bedeli olmalı.

  • anakronistik öğelerle süslenmiş fantastik bir edebiyat ve sinema janrı daha, eş anlamlısı atomicpunk.
    alternatif post-atomik çağ tarihi diyebiliriz buna da. günümüzde ya da yakın geçmişte geçebilecek bu setting steampunka göre daha modern, cyberpunka göre daha ilkel öğeler kullanır. buhar makinelerinin ve kromajlı alet edevatın yerini bol bol çelik ve fosil yakıt kullanan motorlar almıştır. herkes hotrodlarıyla gezer, her yerde nükleer silahlar, modern savaş araç gereçleri, gökdelenler bulunurken cyberpunkdaki gibi süperbilgisayarlar, androidler gibi sibernetik öğeler, gen teknolojisi ya da biyoalaşımlar vs. yer almaz. ikinci dünya savaşı'nın hiç bitmediği falan çıkar ortaya popüler bir storyline olarak.
    bu janra ucundan kıyısından girebilecek eserler için
    (bkz: rocketeer)
    (bkz: batman)
    (bkz: iron man)
    (bkz: red storm rising)

  • haksız annedir.

    bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.

    ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.

    bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.

  • mng kargo bugün sabah bana bir mail atmış.

    "kayıp kargo tazmin talebi için yapılan inceleme uygun bulunmamıştır."

    hiçbir gerekçe bile gösterilmedi.

    artık bu olay emsal niteliğinde. bu yazıyı burdan okuyan bir kuryenin kargonuzu çalmaması için hiçbir sebep kalmamıştır.

    tek kelimeyle rezillik. ne diyeceğimi bilmiyorum. aşırı sinirliyim.

  • henüz baba olmamış, evlat sevgisi görmemiş insanlara dert olan baba. büyük konuşmamak lazım gencler, trolluk yaparken dahi.

  • teknolojinin geldiği son nokta. portları azalmış. kimse sesini çıkarmıyor, isyan etmiyor, o yüzden oluyor tüm bunlar.

    önce pcmcia slotu için geldiler. ilk kaybettiklerimizden biri oldu. arkasından seri port, derken vga. sonra ethernet slotu için geldiler. usb için geldiklerinde ise savunacak kimse kalmadı. magsafe portu da kaşla göz arasında kaybedildi.

    sırada headjack, mikrofon, dvi/thunderbolt vs. onlar da bir gün kaybedilecek. sonra ekranla bakışarak internet'te gezineceğiz. vücuda takılacak anakartın icat edildiği gün ekranlar da gidecek. bilgisayarlarla nörolojik bağlantı ile etkileşebileceğiz. hesaplamalar ve internet bağlantı hızı sinir sistemimizin devreye girmesiyle dehşet hızlanacak. düşüncelerimiz eyleme dönüşecek. aklımıza gelen fikri anında program olarak üretebileceğiz. fakat mesela başı ağrıyanın o gün işlem hızı düşecek, internet hızı azalacak.

    teknolojik gelişme ve ilerlemenin parçası bu değişiklikler. olumsuz da görünseler birer basamaktırlar.

  • yunan trajedyaları bakış açısıyla newyorkvari bir hayatın mıncıklandığı; aşk, ihanet ve karmaşanın en sıradan görünen hayatta bile trajedyadakilerden aşağı kalmayabileceğini gösteren, yalnız trajedyanın bu kez mutlu sonlandığı film çünkü insan özgür irade sahibidir, harekete geçer ve hayatına hükmedebilirse tragedya ortadan kalkar. filmde de dediği gibi "life is unbeliaveable, miraculous, sad, wonderful." . woody allen benim kankim olsun istiyorum, hastasıyım..