ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
en havalı ada sahip türk üniversitesi
-
orta doğu teknik üniversitesi değildir. zira içinde orta doğu geçen hiç bir şey havalı olamaz.
yaran fıkralar
-
tahir.
onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. çünkü aptal ve bön bir çocuktu. özellikle öğretmeni "beni delirtiyorsun" diye hep kızıyordu tahir'e.
bir gün tahir'in annesi okula geldi. öğretmeni ile görüştü. öğretmen dürüstçe "çocuğunuz aptal bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar aptal bir öğrenci görmedim" dedi. annesi çok şaşırdı, tahir'i okuldan aldı ve kayseri'ye taşındılar.
aradan 25 yıl geçti. öğretmen de kayseri'ye tayin olmuştu. bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. bu zor bir ameliyattı ve kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı.
öğretmen ameliyat oldu. gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. doktor şaşırdı. ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne? tahir, solunum cihazının fişini çekip elektrik süpürgesini takmış.
cerrahın tahir çıkacağını sandınız di mi? komik olmayın.
------------
yazarın notu: ben sadece çevirdim.
uzay gemisine neden gemi denir sorunsalı
-
gemicilik/denizcilik kuralları işlediğindendir.
ikisinde de kaptan tam sorumludur.
uzay da uluslararası sular kabul edilir. ve uluslararası sulardaki kanunlar temel anlamda uzayda da geçerlidir.
5 nisan 2019 akp'nin seçim iptali başvurusu
-
--- spoiler ---
bizimkisi bir rant hikayesi
yeşil dolar şeklinde biraz
yalan dolan ve iftira
bizimkisi dava gibi biraz
bu ihale senin için
bu arsaları kapatalım
hiç utanma arlanma
sen zenginleş daima
bizimkisi beka hikayesi
yeşil dolar şeklinde biraz
pkk feto yediririz halka
bizimkisi talan gibi biraz
--- spoiler ---
edit: arkadaşlar şarkının yaratıcısı ben değilim. gereken ilgiyi görmediğini düşündüğüm için alıntı şeklinde koydum buraya. övgüleri lütfen kendisine iletiniz. (bkz: #88497506)
seccadeye basan itfaiyeciyi döven gurbetçi
-
türkiye sınırlarında olmadığını unutup, farkında olmadan seccadenin üzerine basana saldırabileceğini sanan şovmenin dramı.
siyasal islam her yerde işlemiyor sayın gurbetçi (!)
korcan cinemre
-
arada kaynamış ama şöyle bir spontane vecizeye imza atmış, sayısalcı olduğunu düşündüğüm genç;
genç: hatalarla dolu benim hayatım zaten, o yüzden buradayım.
kız: biraz doğru yapmaya çalışsaymış.
genç: eğer ortak "noktalar" bulsaydık onlardan "doğrular çizebilirdik" ve onlara göre yaşayabilirdik.
muhteşem yüzyıl
-
süleyman'ın son 2 saattir diazem içmiş gibi sırıttığı dizi.
ibrahim: bu bahar şuraya gidelim sultanım.
süleyman: he ibrahim :)
ibrahim: bir ara manisa'ya gideyim çoluk çocuk?
süleyman: he ibrahim:)
ibrahim: roma'yı da alalım sultanım:)
süleyman: heee ibrahim he:)
recep tayyip erdoğan'ın kraliçe olmak istemesi
-
(bkz: seni kraliçe yaptırmayacağız)
ingiliz edebiyatı vs fransız edebiyatı
-
öncelikle shakespeare bütün edebiyat tarihinde tek gerçekten. türkçe olarak peter brook'un "shakespeare'i anımsamak ve unutmak"** diye bir metnini buldum geçen ay, o iyi bir başlangıç olabilir sanırım. onun dışında yine peter brook, tom stoppard ve thomas ostermeier'in hamlet'e bakışının çok doğru olduğunu düşünüyorum, özellikle ostermeier'in hamlet'i internetten falan bulunuyorsa izleyin gerçekten. şurada da çok iyi olmasa da yine bazı şeylerin çok iyi anlandığı bir hamlet var, üstelik david tennant oynuyor hehe: http://www.youtube.com/watch?v=u-nlnsq3p7y
bu kısmı sadece birileri "andromaque hamlet'i döver" dediği için yazdım aslında, hamlet edebiyat tarihinin en güçlü metinlerinden biridir çünkü. bu yüzden shakespeare'i pek katmadan devam edeceğim:
20. yy öncesinde fransız edebiyatı herhangi başka bir ülkeden çok daha büyük ve önemli bir birikim yarattığını düşünüyorum. gerçekten çok güçlü entelektüel çevrelerin birbirini takip ettiği ve birbirinin üstüne inşa ettiği bir kültür yaratılıyor çünkü. corneille, racine, moliere, hugo, balzac etc. birkaç isimle geçeceğim, keza takdir edersiniz ki yoksa zaten gider sınavıma çalışırdım.
ingilizlerin de eli armut toplamamış. milton, dickens, austen, keats falan gibi nefis bir külliyat yaratmışlar. onlara da afferin.
20. yy ise gerçekten iki ülke edebiyatının da bi rahatladığı bir dönem. fransa breton'la falan iyice bir ayaklanıp ordan artık allah ne verdiyse genet'siyle sartre'ıyla vian'ıyla perec'iyle güçlü bir 11 yakalamış. ingiltere'de de bu dönemde woolf, orwell, stoppard ve -benim gözümde 20. yüzyılın en önemli yazarlarından- douglas adams nefis şeyler yazmış. ayrıca sarah kane'i de ekliyim dedim çünkü çok seviyorum.
böyleyken böyle. fransızlar mı ingilizler mi döver konusunda çok bir şey söyleyemeyeceğim: fransız edebiyatının daha istikrarlı ve verimli olduğunu düşünüyorum fakat ingiliz edebiyatında da gerçekten eşi benzeri olmayan eserler mevcut. ayrıca ingiliz edebiyatına henüz o kadar hakim olmadığım için kaçırdığım önemli isimler de vardır muhtemelen. onları da okurum zamanla, hayat bana güzel resmen.
yaran facebook durum güncellemeleri
kenan sofuoğlu'nun emirerleri
-
bu nasıl bir terbiyesizliktir. böyle şeyin mizahı dahi olmaz. bu habere seyircinin önünde özür dileyerek ceketini çıkartartan neşet ertaş'ı dinlerken denk gelmem de ayrı bir ironi. buyrun sayın cumhur başkanımız biz millete hizmetkar olmaya geldik diyordunuz, partinizin vekilleri ortaçağın arap emirleri gibi saltanat sürüyor.