ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3500 metre koşu 25x3 barfiks 250 mekik 50x3 şınav
-
okurken yoruldum, yapsam kalp krizi geçiririm herhalde.
şampiyonların sabah sporu.
edit: başlık başıma kalmış. yine de yoruldum okurken.
23/24 sezonu bu haliyle tescil edilmelidir
-
bir fenerbahçeli olarak bence 4 büyüklerden alfabetik sıraya bakılarak şampiyon tescillenmeli.
tebrikler beşiktaş.
17 yıl önceki lise görüntüleri
-
gerçekten muhteşem görüntüler.
öncelikle ülkenin neresine giderseniz gidin, okul formatı hep aynı.
videoyu görünce hepimizin lan burası bizim okul mu diye kendine sorduğuna yemin ederim ama ispatlayamam.
-bir diğeriyse her sınıfta, her okulda bulunan şu sırayı darbuka olarak kullanıp inanılmaz ritim tutanlardan en az 1 tane olması.
-o gürültüde ders çalışmaya çalışan bir ineğin olması
- olayla alakasız takılanların olması
-eğlenceyi abartarak şımaranların olması
-sabote ederek kendini ön plana çıkarmaya çalışanın olması
-olayın akışına kendini bırakıp eğlenenler....
ve hepimizin yaşadığı buram buram ergenlik.
ayrıca sınıfa gelip de, öğrencileri uyaran, güler yüzlü hocalar yok artık.
ya medrese hocası gibi gelen, siyasi militan görünümlü hocalar var yada hayat mücadelesi veren, her ay sonunu hesaplayan bıkmış, bezgin hocalar yada sallabaşı al maaşı diyenler.
öğrenciler de eskisi gibi değil, bundan 20 yıl önce okuduğum lisenin önünden geçtim.
çocukların elinde telefon, hepsinin boynu önde telefona bakıyorlardı.
hepsi sessiz çıt çıkmıyordu.
şu görüntülerdeki çocuklar, okulda eğlenen son nesildi bence.
uludağ gazoz'un 8 mart kadınlar günü ilanı
-
hürriyet gazetesinin taşra baskısında karşıma çıkan ilginç ilan: ekran görüntüsü
hor görme
saygısızlık etme
saçı uzun aklı kısa deme
taciz etme
çocuk yaşta evlendirme
hakkını çalma
dövme sövme
laf atma eve kapatma
susturma
eğitim hakkını elinden alma
yok sayma
el kaldırma
özgürlüğüne dokunma
gazoz olma
adam ol.
edit: debe editi değil sakin olun. "o saatte taşra baskısını nasıl buldun?", "kaç para aldın?" gibi sorulara muhatap oldum. basit cevabı şudur: hürriyet'in e-gazetesine aboneyim. playstore'dan edinilebilen bir uygulaması var ve bu uygulama yeni baskı çıktığında uyarı gönderiyor. ben de yeni baskıya bakarken (ki taşra baskısı diyordu.) ilanı gördüm ve sizinle paylaştım. bu.
hayata dair iç burkan detaylar
-
adam otuzsekiz yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce utanarak yanına yaklaşır ve "hocam beni tanıdınız mı?" der. ihtiyar adam, ''hayır tanımadım'' der.
bunun üzerine adam:
''hocam beni nasıl tanımazsınız? ben ilkokul öğrenciniz mustafa. sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu, ben almıştım. siz de 'herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım' demiştiniz. ben utanmış ve çok korkmuştum. sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum. sizden bir komut daha geldi, 'şimdi herkes gözlerini kapatsın.' ortalarda bir yerdeydim. aranma sırası bana gelmişti. saati cebimden sessizce almış, devamında aynı sessizik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiçbir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz. büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı. hocam ben şimdi elli yaşındayım. düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi o gün sizden almışım. her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
çünkü 'utancı bilerek yaşamak korkunç, daha da korkuncu bilerek yaşatmaktır.'
der edip cansever. hocam işte siz bana o utancı yaşatmadınız. yaşasaydım unutur muydum doğrusu bilmiyorum ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım hocam.
şimdi hatırladınız mı beni?''
ihtiyar öğretmen yanyana oturdukları banktaki öğrencisine yaklaşarak:
''o olayı ertesi gün ben de unutmuştum. şimdi sen anlatınca hatırladım. sizlere 'gözlerinizi kapatın' dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. o yaştaki
her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı
oluşsun istememiştim. o sen miydin? bilmiyordum nasılsın?''
pınar küpetto
-
etiler'de çıkan bar şarkıcısı ismi gibi.
kasada parası yetmeyen kıza yardıma gelen teyze
-
çok benzeri başıma gelen olaydır.
işten çıkıp cebimde kalan son paramla otobüse bindim. tabi ben öyle sanıyormuşum çünkü parayı otobüse binmeden düşürmüşüm. tüm ceplerime, çantama, cüzdanıma defalarca baktım ama yok. muavin bir yandan bakıyor bir yandan mırıl mırıl söyleniyor. neyse yanımdaki cengaver bir genç paranızı bulamadınız sanırım müsade ederseniz ben vereyim dedi. teşekkür ederim muavine söylerim o bişey demez sanırım dedim ama yine de parayı ödedi. kendisi buraları okuyorsa tekrar teşekkür ederim. o gün gözlerim dolu dolu olmuştu ve iyi insanlar var diye düşünerek eve gitmiştim
bayatı tazesinden daha güzel olan yiyecekler
-
bayatlamaktan kasıt ertesi güne kalması ise
görüyorum ve kurufasülye olarak artırıyorum.
debe için special edition:minik gülce için yardım kampanyası son duruma göre çok az bi miktar kalmış.
bir anne olarak evladın ne demek olduğunu biliyorum.
lütfen siz de destekleyin empati yaparak.
20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçı
-
hamit'in şutu songül karlı'nın yüreğini ağzına getirdi.
rıdvan dilmen'le kız istemeye gitmek
-
rıdvan: maşaallah kızımız da pek güzelmiş. pileli etek de giyilmiş. ben de füleli topçuydum zamanında güntekin.
güntekin: doğrudur hocam.
damat: olaya girsek artık.
rıdvan: şu koltuğun sağ açığında oturan kim güntekin?
güntekin: gelinin dayı kızı hocam. 84 doğumlu 1.85 boyunda almanya nürnberg doğumlu genç yetenek. geçen sezon istatislikleri 1 nişan atma, 2 sözden dönme.
rıdvan: tehlikeli oyuncu dikkat etmek lazım.
albert camus
-
"insan söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle insanlaşır" cümlesini dile getirmiş insan..
zorunlu edit:burada bahsedilen mevcut şeyleri şu bu nedenle saklayarak insanlaşmak değildir, yanlış anlaşılma olmamalı.