ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gerçek hayattan esinlenen en iyi film
-
(bkz: hachi a dog's tale)
redneck
-
konusurken aksanlari* yuzunden insana bayginliklar gecirtip bir daha hic ingilizce konusmama istegi uyandirabilen bu insan turu genelde bagnaz ve cahildir. ufak kasabalarda yogunluklari artmakla beraber, bi cok sehirde de gorunebilmektedirler.
bunlarin south boston, virginia'ya is yuzunden birkac gunlugune ziyarete giden bir amerikali gencin* bi bara gittiginde pembe gomlek giyiyor diye "evimden silahimi alip seni vurucam" diyip bardan ayrilanina, akabininde barin tedbir acisindan erken kapanmasina ve herkesi evine yollamasina sepebiyet verenine bile rastlanmistir.
%99'a yakini, yok hatta %100'u, fakir olmalarina ragmen sadece tutucular diye cumhuriyetci parti'ye* oy verirler. uzak durulmasi gereken insanlardir.
(bkz: white trash)
20 şubat 2018 bayern münih beşiktaş maçı
-
- bayern deplasmanı
- 75 dakika 10 kişi
- 5 golle yakayı kurtarmak
- milyonlarca yürek
- tek bir soru
"siz o maçta 8 tane yemeyi nasıl becerdiniz, allah aşkına!?"
9 kasım 2014 istanbul başakşehir beşiktaş maçı
-
bitti beyler, mezarımı sularsınız ayda bir.
izmirli kızlar
-
burda bu başlıkta yazılanları okuyunca, anamın da izmirli olduğu için, yollu olduğunu öğrendim. gideyim bıçaklayayım da yiğit has anadolu erkeği olduğum belli olsun.
tanım; diğer anadolu kızları gibi iyidirler hoşturlar.
alışverişe gidilen mağazada personel sanılmak
-
benimde geçen gün zara'da başıma gelmiş durum. ondan tek kaldı deyip uzaklaştım.
bitersek hep beraber biteceğiz
-
bu bir itiraftır ahali.
marketteki ürünü tüketip ambalajı kasadan geçirmek
-
ben içtiği coca cola nın kutusunu kasa bandına koyanı gördüm. hem de hepsini içmeden öyle bırakanı. benim kasamdı. ve ürünlerini kasadan geçirirken kötü bir sürpriz olarak aralarından çıkıvermiş ve en kötüsü de üzerime, ellerime dökülmüştü. yapış yapış bir şekilde ürünlerini kasadan geçiremeyeceğim için ellerimi ve üzerimi temizlemeye çalışmıştım hemen. ve nacizane “hanımefendi keşke ayrıca verseydeniz içtiğiniz kolanın kutusunu. bakın ellerime de bulaştı. ürünlerinize de bulaşabilir” dedikten sonra kadının verdiği cevap şuydu. “sen ne kadar küstah şeysin öyle. ismini söyle bana” duygusal yapıda olduğumdan etkilenmiştim. fişte göreceksiniz dedim. ve şikayet etti. yöneticim gelip durumu izah ettikten sonra ve yöneticim beni bildiğinden ve kadının terbiyesizliğini de gördüğünden “tamam mert” deyip sırtıma dokunmuştu. bunu gören kadın ne dedi biliyor musunuz. müdür yardımcısına “sen de adını söyle. hepinizi şikayet edicem.” ve yöneticinin gözümde iyice yüceleşmesini sağlayan hareket geliyor. kadına ne dedi biliyor musunuz? “arkadaşımı daha fazla rencide etmenize izin veremezdim. sizi dışarı alalım lütfen. şikayetlerinizi iletebilirsiniz”
10 sene olmuş. öğrenciydim ve migros ta 18:00-22:00 saatleri arasında part time kasiyerlik yapıyordum o zamanlar. ve biliyor musunuz o kadar etkilenmiştim ki. akşam kafamı yastığa koyduğumda hep o kadını gördüm. çok zor uyumuştum. paylaşmak istedim sizinle. lütfen hizmet alırken empati kurmayı unutmayın. ben de bir müşteri olarak her zaman empati kurarım. hele ki o yaşadıklarımdan sonra! daha neler neler var. bir bilseniz:)) 9 ay çalışmıştım.
caz ile blues arasındaki farklar
-
blues'un ayakları yere basar, cazın ise kanatları vardır.
bu nedenle boşluğa düşerken caza tutunur; yere düşen yorgun bedeninizi blues ile kendine getirirsiniz.
saniyelik salaklıklar
-
eşi yeni doğum yapmış felsefe hocasına 'hocam allah bağışlasın sizden mi' diye sormak.
babayla yapılan bilgisayar diyalogları
-
- ne oynuyorsunuz öyle ?
- basket baba, ben yeniyorum oglunu...
- verin biraz da ben oynayayim bari...
- baba cok heyecanli, ya sonra oynatiriz seni...
- olm iki dakka oynayayim, neymi$ merak ettim
- babaaaaa
- bu yüzden gelmiyorum, ilgilenmiyorum i$te, sizin gibi ewlatlarin ben anasini... nerde annen ?