hesabın var mı? giriş yap

  • fm 2011'de denizlispor ile bank asya'da lider giderken bir anda youla'nın sakatlanmasıyla tepetaklak 9. sıraya kadar gerilemiştik ve böyle bir takım nasıl olur da iyi yönetilemez diye kendime kızıp takımın geleceği adına sezonun ikinci yarısının başlarında istifa ettim ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.

    bu sırada gerçek dünyada denizlispor ligde liderdi ve doludizgin gidiyordu. oha dedirten kısmına bakarsak doludizgin giden takımda oyundaki gibi youla sakatlandı takım bir anda düşüşe geçti ve teknik direktör hamza hamzaoğlu istifa etti ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.

  • seçimi yapılırken dikkat edilecek hususları sıralayalım:

    1) kesinlikle rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, bölüm başkanı gibi idari görevi olan hocalardan uzak durun. bu idari görevleri bulunan insanlar ne kadar tez yazımı için iyi niyetli de olsalar, vakitsizlik, yoğunluk gibi etkenlerden dolayı verimli çalışmanızı engelleyecek, sizleri doğru düzgün yönlendiremeyecektir.

    2) okulların marka hocalarından uzak durun. bu marka hocalar, vakıf üniversitelerinde, kendi şirketlerinde çalıştıklarından, arada televizyona çıkmaya özen gösterdiklerinden idari görevi bulunan hocalar gibi sizleri yönlendirme konusunda geç kalabilirler.

    3) ilgi duyduğunuz anabilim dalında öğrencilerin seçmediği kişilere gidin. öğrencilerin bu adamları seçmemesi, hocanın kalitesi için ölçüt değildir. kendim için konuşacak olursam, benden başka kimse ilgili anabilim dalını seçmediğinden ben resmiyette 1 tez danışmanı ek olarak 1 doçent, 1 yardımcı doçent desteği alırken, farklı anabilim dalında aynı tez danışmanını seçen 7-8 arkadaşım oldu. tez danışmanları bu sene 8'e bölünüp, onlara nasıl bir destek sağlayacak bilmiyorum ama ben istediğim zaman hocalarımdan destek alabiliyorum.(en azından okula ne zaman uğrasam bu 3 hocadan 1'ni yakalıyorum.)

    4) asistanlarla ilişkileriniz iyi olsun. küçük gelişmeler için tez danışmanı ile görüşmek yerine asistanı ile muhatap olun. hocanın asistanı en az eşi kadar hocayı tanıdığından, hocanın uzmanlık alanını net olarak çıkartabileceği için, sizlere etkili bir şekilde yardımcı olacaktır.

    5) çift tez danışmanı seçimi gibi bir maceraya yüksek lisans aşamasında bulaşmayın. tek tez danışmanın olduğu jüriler genelde hocanızla beraber 3 kişiden oluşur. çift tez danışmanın bulunduğu jüriler ise genelde hocalarınız dahil 5 kişiden oluşur. teziniz ne kadar iyi olursa olsun 5 kişiye bir şeyi beğendirmek zordur. kaldı ki, tez danışmanları bile sunum esnasında birbirleriyle tartışırlar. tartışma sonrasında vereceğiniz cevap kesinlikle tarafların en az birisinin beğenmemesine yol açacaktır.

    6) hoca seçimi yaptınız. internet güzel bir icat. hocanızın cv'sini bulun, daha önce yazdığı makaleleri, kendi tezlerini inceleyerek vakıf olduğu alanda ilerleyin. burada ufak bir risk var o da şudur: hocanızın uzman olduğu alanda tezi hazırlarken, danışmanlığından tam manasıyla yararlanabilirsiniz. ancak hocanın o alanda çok iyi olması, sizden beklentisini artırabilir. buna da hazırlıklı olun.

    tüm bunlar ışığında yüksek lisans tezini yapmak zor değildir. ama sen 30 tane öğrencisi olan bir tez danışmanı seçersen, adamın idari görevi olursa, o tez tabii ki herkesi sıkıntıya sokar. biraz politik taktikler kurgulayarak ilerlemeye çalışın. hocanız sizden bir şey istediğinde karşısına boş kağıt veya içi boş metinlerle çıkmayın. araştırma tekniklerini, literatür tarama kısmını güzelce oturtun.

  • sesler daha gür çıkmaya başladı. insanlar artık ne olursa olsun diye düşünüyor. sanatçısı da halkı da aynı. gidişin ayak sesleri

  • emin olamadım ama bahçesindeki kasımpatıların dibini kazarken hain foşik tc tarafından patlatılmış kepçedir.

    (bkz: yersen)

    db editi : milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz. ( mustafa kemal atatürk )

  • konuşamayan, yürüyemeyen fakat yattığı yatakta gözlerinin yaşını silebilecek kadar gücü olan bir annenin evladı tarafından söylenen söz. bu insanlar ankara'da yaşıyor. türkiye cumhuriyeti'nin başkentinde. ve devletin bu insanlara verdiği aylık para 130 lira. aslında bunun üzerine söylenecek bir söz yok. birileri insanların vergileriyle kendi evine jakuzi yaparken böyle insanlar çöpten bayat ekmekleri toplayıp karnını doyuruyor. sizin yöneteceğiniz devleti, sosyal devlet anlayışınızı, demokrasinizi, gelmişinizi, geçmişinizi...

    edit: sabah evden çıkmadan önce bunları yazmıştım, meğerse adam sahtekarın tekiymiş. vay be. bütün gün senin için üzülmüştüm be adam. o sümüklü gözyaşların, çocuklar gibi zırlaman. belli ki annen kendi durumuna değil, senin gibi bir evlat yetiştirdiğine ağlıyormuş. şu an senin için daha çok üzülüyorum adam. yalancı olmana, aç kalmandan daha çok üzülüyorum adam. sümüklü adam. terbiyesiz adam. benim duygularımla oynadın lan. hıyar olsan cacığa doğranmazsın bundan kelli. al işte edit'i entry'sinden uzun bir entry daha. bunlar hep senin bok yemen sümüklü adam.

  • şerefsizliğin daniskası! evde kal diye ayak yapacaksın, mesajlar atacaksın insanlara, uygulamamızdan işlem yapın diyeceksin, şirinlik yapacaksın. sonra kendi çalışanın, timsah gözyaşlarını yüzüne vurunca adamı kovacaksın. özür dilemek yetmez. vodafone bedel ödemeli!

  • ne oynayacak oyuncusu, ne de oynayacak sahası, ne bunları sağlayacak işbilir bir yönetimi, ne de tribünde taraftarı olan hoca.

    buna rağmen kredi hesabı yapan taraftarı var. peh!