hesabın var mı? giriş yap

  • kazandığı parayı harcaması bile ukalalık olarak görüldüğüne göre, bu ülkenin kadına bakış açısında kat etmesi gereken daha çooook yol var azizim.

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • mutsuzluk sebebidir.

    şimdi ben yaşını almış gencecik bir insanım. sofra hazırladığım insan sayısı üç, bilemedin beştir. onlar da arkadaş, eş dosttur. ama az çok tahmin edebiliyorum bu durumun yarattığı mutsuzluğu.

    bir anne var mesela. her gün akşam sofrası hazırlamakla mükellef. zaten sabahtan akşama kadar yalnızlığından çok sıkılıyor. kadının tek mutluluğu akşam yemeğinde ailece sofraya oturup iki çift laf etmek. oğul/kız geliyor, aç değilim diyerek odasına çekiliyor, eş desen bazen geliyor, bazen gelmiyor. gelmeyince de o üç beş tabak, çatal, bardak sofrada piç gibi kalıyor.

    annenin o sofrayı geri toplarkenki yüz ifadesi gözünüzün önüne geldi mi? hah. o işte mutsuzluk. kanımca anne ne kadar aç olursa olsun toplarken bıçak gibi kesiliyor iştahı. ama anne ya işte, ses etmiyor. bir sonraki akşam yemeğini bekliyor.

    ergenken hepimiz yapmışızdır. "yemiycem!!!" diyerek annelerimizi cezalandırmışızdır. bilin ki o cezaların en büyüğüdür.

    sahanda yumurta bile olsa, sofra sofradır sevgili arkadaşlar. siz siz olun, sizin için hazırlanan sofraya herhangi bir zıkkım yemeseniz de oturun. annenin sofrası olur, babanın olur, eşinin olur, arkadaşının olur. ama oturun.

    sofraya hazırlanan emeğin boşa gitmesi şu dünyada beni en çok üzen şeylerden biridir. o sofrayı hazırlayan aç değilseniz size çay da demler üşenmeden. yeter ki oturun.

    sofra evin direğidir.

  • eşimi ilk gördüğümde, arkadaşımın sevgilisinin cüzdanında bir vesikalık fotoğraftı sadece. ben o fotoğrafı bir şekilde aldım, kendi cüzdanıma koydum. herhangi bir plan yapmadan ama, gelişigüzel öyle.

    ara ara çıkarıp baktım fotoğrafa, gözlerine, yüz hatlarına. keşke gerçek hayatta da tanışıyor olsaydık dedim. hayat bu ya, tanıştık. benim ilk fotoğrafını görüp aşık olduğum adam, gerçek oldu, elimi tuttu, yetmedi evlendi la benle. şimdi geçenlerde elime 7,5 mm'lik bir pirinç tanesinin ultrason resmini verdi doktor. aşık oldum. dilerim o da gerçek olup elimi tutacak. fotoğraftan aşık olmak, sonunda ellerin hep sıcak tutulacağının garantisidir.

  • eğer gerçekten ayrıldığınız için pişmansan, eğer gerçekten onu özlediysen, eğer gerçekten ondan başkasını düşünemez olduysan, eğer gerçekten doğru kişi olduğunu hissediyorsan hiç düşünme, sonuna kadar şansını dene.

    pizza bile sonradan ısıtılınca birşeye benzemez diyecekler. çöpe döktüğün yemeği yer misin diye soracaklar. yapma çocuğum yapma evladım diyecekler. bokun içinde tohum arama diyecekler. tembellik korkaklık diyecekler. soğuk bulgur pilavı diyecekler. bokun üstüne şeker dökülmez diyecekler. ısırılmış gofreti tekrar yemek diyecekler. olumsuz yorumlara kulaklarını tıka.

    çok beğendiğin ama yarısında uyuyakaldığın bir filmi tamamlamak gibi düşün. bir uçak kaçırdığını ama cebinde kalan son parayla aynı yere giden bir sonraki uçağa bilet aldığını düşün. bisikletten düştüğünü, kanayan dizine rağmen tekrar binip eve kadar gittiğini düşün. çıkmış omzunla bir futbol maçını tamamladığını düşün. onunla eskisi gibi mutlu olabileceğini düşün. çocuklarınızın neye benzeyeceğini düşün.

    vizesinden 10 aldığın dersi geçebilmek için çok çalışman gerekir. tekrardan mutlu olabilmek deyince aklına bunu getir ve daha çok çabala. o çabalamasın bırak sadece sen çabala. hocan saçma sapan notunu
    kırsın. sen gerçekten çalıştıysan, çabaladıysan karşılığı gelecektir sabırlı ol.

    gerçekten istediğini nasıl anlayacağına gelince, kaç saat uyuyorsan 24 ten çıkar. ne eksik ne fazla, bir an bile aklından çıkmıyorsa tamamdır. allah mesut etsin.

    aylar sonra gelen edit: başlık hortlayınca entry dikkat çekmiş. soranlar var, en azından şansımı denemedim demiyorum. içim rahat. kendisine de yeni sevgilisiyle mutluluklar dileyelim. kaybeden o oldu.*

  • - muz(opsiyonel), armut, süt ve tarçınlısı tam bir serin yaz akşamı içeceği. az şekerli ve hafif.

    - muz, nutella ve süt katarak, üstüne bolca fındık serperek yaptığınızsa tam bir kış içeceği. yoğun ve tatlı.

    - yumuşak bir geçiş tadı için şeftali, süt ve vanilin tavsiyemdir.

    - liçi, armut, taze nane yaprağı, yemiş familyasından taze yemiş(dut, frenk üzümü, vs olabilir) ve buz ile yaparsanız mükemmel bir plaj kokteyli çıkar karşınıza.

    - elma, karpuz ve maracuja yani tutku meyvesi kombinasyonuyla süper bir entel içeceği elde edersiniz. özellikle yoga sonrası elektrolit dengesini sağlamak için tavsiye edilir.(son cümleyi uydurdum).

    - portakal**, ananas, ıspanak, armut, üzüm ve kırmızı paprika ile cihangir elitleri arasına karışabilirsiniz. c vitamini ile cildiniz her daim taze kalır.

    - yaban mersini, elma ve taze nane yaprağından olanı ise kadıköylülere armağan ediyorum. farklı ve tazeleyici.

    - yıldız anasonu, elma, buz ve ahududulu olan ise rakıya aşık ancak sevip de kavuşamayanlara gelsin. karaciğer yetmezliği ve safra kesesi hastalarında yıldız anason sindirim uyarıcısı amacıyla kullanılır.

    - çilek, elma, fesleğen ve kırmızı karabiber tanelisi baharın deli havasında grip olana ıhlamur niyetine verilebilir.

    - zencefil, elma, kivi, kereviz sapı, roka(ya da kuzukulağı) ile vitamin bombası yaratıp, kışın turp gibi gezebilirsiniz.

    - elma, havuç, kişniş, nar ile bolca a vitamini ve anti-oksidan alıp, her daim genç ve güzel kalabilirsiniz.

    .....

    görüldüğü gibi süt olmayan tariflerde genelde elma var. elmalar tatlı, sulu ve sevimli meyvelerdir. kendilerini içecek içinde görgüsüz gibi tadı ve kokusuyla belli etmez ama tamamen de gizlenmezler. kendileriyle barışık olmak önemli.
    hangi meyveden ne kadar kullanacağınız size kalmış bir şey; ancak, ben bir porsiyonda en az 3 elma olması kanaatindeyim.

    süt yerine badem sütü kullanılırsa da olur, daha aromatik ama daha hafif bir tat katar.
    bazen süt yanında yoğurt da kullandım. fena olmuyor ama tarif verebilecek kadar güvenmiyorum.

    elmayı değil ama nedense armudu soymayı seviyorum(ağız tadı) ancak özellikle güçlü bir sıkıcınız yoksa meyveleri soymanız daha hoş olur. kabuklar bazısını küçücük de kalsalar rahatsız edebiliyor. kimisi de tanecikli seviyor. tercih sizin. zamanla zevkleriniz oturacaktır zaten.
    hemen her tarif içine bourbon vanilin koyabilirsiniz.
    gene yaz dönemi koyacağınız bir top vanilyalı dondurma çok güzel tatlar yaratıyor. hatta kışın bile koymanızı tavsiye ediyorum :)

    yukarıdaki tarifleri, kendi kafama göre değiştirerek ya da sil baştan kendim uydurarak hazırladım. emeğe saygı lütfen. bu yolda ne meyveler, ne sebzeler heba oldu.

    edit: yıldız anasonu nasıl kullanıyorum? yıldız anason dediğimiz şey çubuk tarçın gibi sert bir baharat. dolayısıyla onu smoothie blenderında kırmak yerine, en son aşamada küçük bir parçasını doğrudan bardağa atarak kullanıyorum. içilmiyor, yutulmuyor. sadece bardakta kalıyor ve tat veriyor.