hesabın var mı? giriş yap

  • bilgisayar tarihinin ilk virüsü: elk cloner!

    1982 yılında richard skrenta isimli 15 yaşındaki bir lise öğrencisi tarafından hazırlanan elk cloner, belgelenen en eski bilgisayar virüsü olarak kabul edilir. apple ıı platformunu hedef alan virüs, diskler aracılığıyla bulaşarak, bilgisayara her takıldığında diğer kısımlara yayılmıştır.

    diğer kötü amaçlı yazılımların aksine, elk cloner muzip bir şaka olarak yaratılmıştı ve nispeten zararsızdı. virüs bulaşmış bir disket, apple ıı sistemine yerleştirildiğinde, virüs kendini gizlice bilgisayarın belleğine yerleştirirdi ve bir sonraki kurbanı beklerdi. virüs bulaşmış disk ellinci kez başlatıldığında elk cloner, varlığını tuhaf bir şiir ya da neşeli bir mesajla gösterirdi.

    modern siber tehditlerle karşılaştırıldığında zararsız olmasına rağmen elk cloner bilgisayar tarihinde önemli bir döneme damgasını vurdu. bu, dijital ortamın görünmeyen saldırganlara karşı giderek savunmasız hale gelmesinin önemli bir habercisiydi.

  • başlık: 1.000 lira maaşla işbaşı yapacak

    autocad ve solidworks'u avucunun içi gibi bilen
    ingilizce , fransızca ve japonca dillerinden en az birini konuşabilecek
    prenzentabl , diksiyonu ve fiziği düzgün makina mühendisi arayışımız mevcuttur.

    şartları sağlayan adaylar pm atabilir.

    4. vazelini bizmi getiriyoruz yoksa siz temin ediyor musunuz!

  • erasmus ne içindir?

    ülkelerin sahip olduğu bilginin yayılması ve kültürel kaynaşma.

    erasmus'a niçin gidilir?

    başka ülkedeki bilgi, beceri ve tekniği kendi ülkene getir. farklı kültürleri tanı ve o kadar da farklı olmadığını öğren, yabancı dil tecrübesi edin.

    bu mal ne anlamış?

    erasmus, devletin parasıyla boş beleş gezme işidir.

    kişinin ekonomik yararı nedir?

    bu işin parası zaten ödemiş (her ülkenin belli kurallar çerçevesinde havuza attığı para vardır.), sen gitmezsen yedekten başkası gidecek veya bütçesi seneye aktarılacak.

    sonuç nedir?

    iyi yapmış.

  • "ayrılık esnasında kaskı ver dediğimde" al be al senin 100 liralık kaskınamı kaldım" dediği için 110 tl ye veriyorum" kısmı ile yaran ilandır.

  • bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
    ehliyetlerimiz yenilendi, çipli oldu, beynelmilel ehliyet icin turing kurumu'na para vermiyor (400lira civari).
    ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
    şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
    üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
    üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.

    yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
    bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.

    allah selamet versin aga.
    herkes huzura kaçıyor.
    üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.

    itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
    yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.

    edit: ehliyet bilgisi

  • markete giriyorum bi kahvaltılık alıp çıkayım diyorum sütüyle yumurtasıyla, salamsız sosissiz sucuksuz 200 tl. marketten çıkıyorum yürüyerek eve gidiyorum önümden cipler, son model arabalar gırla geçiyor. kafelerin, restoranların önünden geçiyorum dipdibe masalarda iğne atsan yere düşmez. bi elimdeki küçük torbaya, bi bunlara bakıyorum aklım almıyor. nasıl oluyor bu işler yani?