hesabın var mı? giriş yap

  • 2-a sınıfından cevdet'in muhteşem boğazdışı şakasına gülmekten tamamını okuyamadığım tehdit. kıyamam, çinirlendin mi çen?

  • bu adam yüzünden mahalleye top oynamaya havuz gözlüğü takıp gelen vardı lan. viledanın ucunu boyayıp kafasına takmaya çalışırken annesinden çok pis dayak yemişti hatta.

    olm gürkan bunu okuyorsan cidden çok büyük malmışsın çocukken lfsdjglfjgdf

  • eliptik bisiklet, koşma, merdiven tırmanma ve pedal çevirme hareketlerinin birleşimi olan benzersiz bir antrenman aletidir.
    uzay bisikleti olarak da bilinir ve sanki havada yürüyormuşsun izlenimi verir. üç farklı antrenmanı birleştirir ve dizlerini , sırtını, kalçanı ve eklemlerini ekstra yük bindirmeden tüm kas gruplarını çalıştırmanı sağlar. ayak bileklerinde, dizlerinde, belinde, sırtında ve boyun bölgende herhangi bir sakatlığın ya da kronik ağrın varsa koşu bandı yerine eliptik bisiklet tercih et.

    genelde kardiyo antrenmanı yapmak için koşu bandını kullanıyorsan ama kilo vermen durduysa, eliptik bisiklet ile farklı kas gruplarını çalıştırarak vücudunu şaşırtabilirsin...
    tıpkı koşu bandında olduğu gibi eliptik bisiklette de gideceğin mesafe, hız ve antrenmanın yoğunluğu ayarlanabilir!

    eliptikte, ekstra kalori yakmak için hızı ve mesafesi önceden ayarlanmış hazır programlardan birini de kullanabilirsin. eğlenceli kısımlarından biri de, bazı modellerde geri geri pedal çevirebilmen. böylece bacaklarındaki küçük kas gruplarını dahi çalıştırabilirsin. eğer sen de çok efor sarf etmeden kalori yakmak istiyorsan, eliptik bisiklete bir şans ver...

    eliptik bisiklet kullanmanın püf noktaları!
    eliptik, sürmek oldukça kolaydır ancak kullanırken vücudunun doğru bir formda olması gerekir.
    • eliptik bisiklete binerken kesinlikle kambur durma!
    • üzerinde denge sağlamak için her iki kolunu birden tut!
    • başın dik, omuzların geride ve göğsün dışarıda olacak şekilde bisikleti sür!
    • üzerindeyken yüzün ayaklarına değil tam karşıya baksın!
    • vücut ağırlığını sadece kollara verme, pedalların ve kolların üzerinde eşit olarak dağılmalı!
    • eğer uzun zamandır kullanıyorsan, ellerini bırak. karın sıkılı, kalça geri ve topuk basarak kullan!

    hem kollarını hem de bacaklarını aktif olarak çalıştırdığı için ideal bir kardıyo antrenmanıdır . ağırlık antrenmanına geçmeden önce ısınmak için eliptik bisiklete binerek tüm vücudunu ısıtabilir ve antrenmana hazırlayabilirsin...

    eliptik bisiklet kaç kalori yaktırır?
    spor yaparken yaktığın kalori, kilonua bağlı olarak değişir. eliptik bisiklet ile 1 saatte 770 kaloriye kadar yakabilirsin. koşu bandında 20 dakikada yaktığın kaloriyi, eliptik bisiklette 30 dakikada yakarsın ama eliptik bisiklette yaktığın kaloriyi, daha az efor harcayarak yakarsın.
    eliptik bisiklet, çok fazla yormadan spor yapmaya olanak verdiği içi hamile kadınlar için de ideal bir kardıyo antrenmanıdır!

    koşu bandı mı eliptik bisiklet mi?

    çok yönlü bir spor aleti olan koşu bandında düşük tempoda yürüyerek hafif bir antrenman yapabilir ya da belli bir hızda ve eğimli zeminde tempolu yürüyerek yağ kaybını hızlandırabilirsin.
    kardiyo antrenmanı yapmak için her yaşa ve fitness seviyesine uygun bir fitness aletidir. tüm kas gruplarını çalıştırırken, kemik yoğunluğunu da artırır.

    koşu bandı kaç kalori yaktırır?
    koşu bandında 1 saatte 866 kalori yakabilirsin. harcayacağın kalori, kilona ve hızınıza bağlı olarak değişkenlik gösterir

    koşu bandının püf noktaları!
    yürümek ve koşmak, eklemlerine ve kemiklerine eliptik bisiklette olduğundan daha fazla yük bindirir. günümüz teknolojisi ile üretilen koşu bantları, adımlarının basıncını hafifleten darbe emici özelliğe sahip. bu yüzden açık havada yürüdüğünde ya da koştuğunda, eklemlerin koşu bandına göre daha fazla etkilenir! tüm koşu bantlarında hızı ve eğimi değiştirebileceğin ayarlar mevcut.çoğu koşu bandında süresi, mesafesi, hızı ve eğimi önceden hazırlanmış, kişiye özel fitness programları da var.
    bu şekilde antrenmanın yoğunluğunu kendi hedeflerine göre ayarlayabilir ve koşu bandından maksimum verim elde edersin.

    eğer herhangi bir sakatlığın ya da rahatsızlığın varsa, koşu bandı ya da eliptik bisiklet kullanmadan önce, doktoruna danış ve hangi makineyi seviyorsun, niye kullanıyorsun, beklentin ne, bunları kendine sorarak tercihini yapabilirsin.

    debe editi: (bkz: debauchee)
    isimli yazarın hamilelikte eliptik kullanımı uyarısı üzerine:
    hamilelik sırasında ekstra ağırlık ve kilonun eşit olmayan dağılımı ağırlık merkezini değiştirir. ekstra ağırlık aynı zamanda bel ve pelvik bölgedeki eklem ve kaslara baskı uygular ve dengenizi kaybetmenizi kolaylaştırır. hamilelik esnasında üretilen hormonlar, eklemlerin gerilmesine bağlı olarak yaralanma riskini artırır.
    hamileyken koşu bandı yerine eliptik bisiklet tercih edilse de, düzenli spor geçmişiniz yoksa tercih etmeyin. onun yerine yürüyüşü spor rutininiz haline getirebilirsiniz.
    hamileyken eliptik bisiklet kullanmayı istiyorsanız doktorunuza danışarak sertifikalı bir eğitmen gözetiminde yapmanızda yarar var.

    2. edit: (bkz: dodiyez355) isimli yazarın uyarısı üzerine yazının sonuna koşu bandı ve eliptik karşılaştırılması eklendi.

  • “liboş/şakirt köşe yazarlığı yasaklansın” kampanyasıyla işi büyütüyorum

    kendisini gazeteci olarak görmeyin, gerçek yüzü budur bu herifin. onun yaptığı gazeteciliği vasıfsız herhangi birisi de yapabileceği için sokak röportajı gibi gerçekten g.t isteyen bir işi kıskanmaktadır.

    bak ahmet, zaten sana ve yaptığın işe duyulan saygı sıfıra yakın, boş boş konuşup kendine laf söyletme.

  • şu an orada yaralı insanlar varken hâlâ "kaçak elektirik" espirisi yapabilecek kadar vicdan yoksunu kisiler var. hayatın boyunca hiç mi bi' başkası için ağlamadınız lan, nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz?

  • yıllar önce "sinema" dergisinde okuduğuma göre türkiye'deki bir basın toplantısında kendisine filmlerinde neden dublör kullanmadığı sorulmuş o da şu yanıtı vermiş: "üçüncü kattan atlayabilirsem atlarım, atlayamazsam ikinci kattan atlarım".

  • “15-29 yaş arasındaki 18 milyon gencin 5 milyonu okulda değil, kursta değil, iş yerinde değil! nerede oldukları belli değil! 5 milyon genç! bu ülke kalkınır mı?

    ilk işim bu 5 milyon genci bana bulun diyeceğim” dedi.

    bu akşamın şimdiye kadar yapılmış en kıymetli tespiti. bu kaybı, bu istatistiği ortaya çıkaran ekibini kutluyorum. muharrem ince ve bu ekibin bu ülkeye faydası olur..

  • şu görüntüleri izledikten sonra kızdığım tek kişi mansur yavaş.

    ya abicim neden ekmeği maliyetinden düşüğe satıp krizin vurucu etkisini göğüslüyorsun. sen sebep olmadın ki bu krize. bırak insanlar özgürce yaptığı seçimlerin bedelini ödesinler. burası sincan, %70'i düşündü taşındı seçimini bu yönde yaptı. adam 1.25 liraya ekmek almaya devam ettikçe "bakın demek ki zam falan yok, diğer her yer fırsatçı, bunlar hep dış güçlerin oyunu" deyip yoluna devam ediyor. sen unun, yağın, personelin güncel maliyetini girişe as 2 liradan sat ekmeğini insanlar bırak yüzleşsin tercihiyle.

  • okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.

    arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
    halbuki çok farklı bir durum var ortada.
    bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
    ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
    üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
    dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)

    biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.

    kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.

  • ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.

  • amcam, evde yaramazlık yapan 6 yaşındaki torununa haykırdı bunu. o esnada umarsız bir tavırla çekirdek çitliyrodum, bana dönüp pargalı'nın sülüman'a vezir olduğu yaştasın dememiş olması sevindirici gerçekten. gerçi kendisi de yavuz'un mercidabık'ta memlüklüleri yenip halifeliği aldı yaşta ve bir sik başarmışlığı yok ama olsun.