hesabın var mı? giriş yap

  • ekşi'deki bütün rezaletleri okumaya çalışan biriyim, gördüğüm ender rezalet deşifresi bu rezalete aittir. dizi izler gibi okudum. querrery rezalet prosesini adeta nakış gibi işlemiş. üstüne bir de rezaletin lansmanı için bütçe ayırmış. ses kaydı almış, bütün silsileyi takip etmiş. pazartesi harbiden mahkemeye de giderse, şahane bir final olur. bize bunlarla gelin kardeşim.

    (bkz: csi beşiktaş)

    edit: geç de olsa gördüm meğer debe olmuş bu entry ve ilk entry uçmuş. merak edenler için: http://justpaste.it/regus_ofis_rezaleti * *

  • google --- hastaneler --- sonra vazgeçilir
    google -- kürtaj nerede yapılır ---- sonra tekrar vazgeçilir
    google -- düğün salonları.

  • "kuran okutmayın" şeklinde cevaplanabilir soru.

    edit: başlık neden başımda?

    yine edit: ateist olmaktan korunmuş bir arkadaşın mesajı

    abi hoşgörü dini ya, bayılıyorum.

    yıllar sonra bi edit daha: sevimli bir çaylak dostumuz köksal baba gibi dellenmiş. söz hakkı tanımadan da engellemiş. yani tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi...

  • bilgisayar oyunlari acisindan adventure ("macera oyunu" demek bunun tam karsiligi olmuyor bence) turunun gelisimi asagi yukari soyledir;

    text adventure
    "dil dile degmeden dil ogrenilmez" in yegane istisnasi ilk donem adventure turleri. yabanci dil gelistirmesinin yaninda en fazla zeka kullanmaya yonelik turdur ayrica. cunku "ikonu gezdireyim nasilsa bir obje bulurum" mantigi yoktur, tamamiyla kisinin oyuna adapte olup arastirmasini gerektirir. text adventure denilince akla infocom gelir istisnasiz. daha sonra grafik destekli ama yine de komutlarla calisan bir ust versiyonlari cikmistir (mesela larryserisinin ilk oyunu gibi). esi benzeri yoktur.

    durumu: bazi fanatiklerin kendi yapimlari haric buyuk firmalar bu turu terkedeli binyillar oluyor.

    icon adventure
    ilk ciktiginda azili text adventure hayranlarinin "boyle oyun mu olur lan?" dedigi ve basini sierra ile lucasarts in cektigi tur. cogunlukla ikonu ekranda gezdirip tesadufen birseyler bulmaya sebebiyet verdigi (bkz: piksel avi) icin ilk zamanlar pek hos karsilanmamistir. senaryonun gidisatindan ziyade obje bulmaya ve kullanmaya dayali oldugu icin atasi text adventure kadar basarili degildir kanimca. yine de bugun bakildiginda "gelen gideni aratir" mantigiyla "keske olsa da oynasak" dedirtecek kadar iyidir. bugun efsane olmus cogu oyun bu turdendir.

    durumu: buyuk firmalar bu sistemi de terketti caglar once, abandonware siteleri arsinliyoruz bu yuzden.

    interactive movie
    kanimca en basarisiz tur butun adventure'lar icinde. bir klik, arkasindan bir video, bir baska sahne, bir video daha seklinde ilerleyip en "zor"u birkac saat icinde bitirilebilecek kadar gereksizdir. phantasmagoria gibi ornekler verilebilir. 50-60 cd kaplayip doganin dengesini bozmaktan baska ise yaramamistir. ayrica bu oyunlara adventure diyeni infocom tas yapiyormus, oyle duydum.

    durumu: ender ornekler disinda terkedildi bu sistem de, iyiki de terkedildi.

    action adventure
    gunumuzdeki cogu (aslinda tamami) adventure bu ture girer. hopla zipla, dovus, onu ittir bunu cek, anahtar bul, arada yalandan iki bulmaca coz seklinde tanimlanabilir. icon adventure zamaninda baslayan oyuna aksiyon katma sevdasi daha sonra turun butun oyunlarina hakip olup piyasayi ele gecirmistir. ne insani ceken senaryo vardir ne de cidden zorlayici bulmacalar. bu son iki tur yuzunden cogu basarisiz eski oyun bile gozumuzde tuter oldu.

    durumu: ne yazik ki artik yeni neslin bu turun en guzel orneklerinden bihaber olmasina neden olacak kadar yaygin kullaniliyor. text adventure'lar geri gelsin diye icon adventure'lara savas actigimiz icin pisman olmamiza bile sebep oldu daha ne diyeyim. tomb raider oynayip "ben adventure oynuyorum" diyen var.

    sonuc olarak strateji turuyle birlikte oyun gecmisimin tamamini kaplamistir adventure. ama gercek adventure oynamak isterseniz en yenisi 10 yillik bir oyun bulmaniz yani abandonware sitelerinde kaybolmaniz sarttir. bulunuz oynayiniz, belki de hic bilmediginiz hazineler yatiyor tozlu tarihte (yeni nesil oyunculara soyluyorum) ve birkac yuz kb lik oyunlarda.

  • zara markasının türkiye de ürettiği bir pantolonu aynı tarihte bir çok avrupa ülkesinde sattığından daha pahalıya satarak ülkemiz vatandaşlarını kazıklamasıdır. onca lojistik maliyete rağmen sadece bu ürünü değil bakabildiğim tüm ürünlerin fiyatları, diğer avrupa ülkelerinden hemen hemen %70 e kadar daha pahalı olabilmekte . pantolon aynı pantolon, kumaş ve dikiş bire bir aynı, üretim yeri türkiye yorumu size bırakıyor, bu fiyatlardan alışveriş yapan herkesi sevgiyle kucaklıyorum.

    türkiye 229.95 tl

    united kingdom 16 gbp (güncel kurla 159 tl)

    bulgaria 30 leva ( güncel kurla 137 tl)

    not:bu durumun vergiden kaynaklandığını düşünenler için kutukcu çok güzel açıklamış.

    not 2: fiyatlar aynı tarihte ve bütün ülkelerde birinci indirim döneminde alınmıştır.

    not 3:ülkemizdeki kira ve çalışanlara ödenen ücretler gibi giderlerin diğer avrupa kıtası ülkelerinden çok daha düşük olduğunu ve aslında firmanın ürünü diğer ülkelerden çok çok daha ucuz fiyatlara satabilmesi durumunda aynı karı elde edebileceğini de unutmamak gerek.

  • (bkz: oktay)
    sana kufretmeden bu entry yazmam mumkun degil. o yuzden bastan soyleyeyim. senin ben amina koyayim oktay !
    kicimi yirtiyordum beni farket diye. ama yok. sen napiyordun ? mal mal isler pesindeydin. bazen kizlarla konustugunu gordugumde, kendimi daga tasa vurasim gelirdi.
    hayir zaten evlerimiz de karsi karsiya. ben o senin isigin sonmeden uyumuyordum biliyor musun oktay !
    oktay dedim de aklima geldi. senden sonra hic baska oktay tanimadim. bak iki tane mustafa, bir tane kamil. bir tane ali, omercan. mesut, hakan tanidim sevgili olarak ama hic oktay'a rastlamadim.
    neyse aklima geldi de yazayim dedim.
    ha tabi buyudugumuzde isler degisti hatirlarsan. her yerde karsima cikmalarin filan ama, ilkokulda cok uzdun lan beni.
    "seni bana verirler mi?"
    demistin hatirliyor musun ? universite icin baska bir sehire giderken, sana aldigim kareli gomlegi eline utana sikila verdigimde, elimi skica kavrayip...
    -mektup yaz bana, bol bol. uzun uzun..
    demistin.
    yazmistim hatirladin mi ?
    ilk tatilinde eve kosa kosa gelip, bizim kapinin onunde dolanmani dun gibi hatirliyorum..
    beni sana vermezlerdi. cunku bizi ayiran bir inanc sistemi vardi tepemizde.
    sevmeyi bilecek kadar cesur, sistemi anlayamayacak kadar saftik.
    yoksa..
    neyse.
    her seyi bi yana birak da. lan olm karin cok cirkin. bi kac defa karsilastik kil kil suzdi beni.
    hayir benden sonra bununla nasil evlendin bilmiyorum. cok cirkin lan.
    universitede hoca olmussun. hatta sozlukte arattim ismini, sevilen de bir hocaymissin. gurur duydum.
    resimlerini arattim hic degismemissin. ben o resimlere bakarken cocukluguma bakiyor gibi oluyorum.
    bir kere de karsilastik hatirlarsan. kizimi sevmistin..

    oktay, sen benim cocuklugumun, ilk kipirtilari, gencligimin de buyuk bir parcasisin.
    seni sevmeyi ben biraktim coktan ama, icimdeki o kucuk kiz sana hala asik.
    gozlerinden operim..
    not: olm karin cok cirkin.
    ss