ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadınlar yüzme yarışını 8 saniye ile kazanan erkek
-
erkeklerle yarıştığında anca 462. olabilen lia thomas isimli adamdır. bu abimiz herhangi bir cinsiyet değişim operasyonu geçirmemiş hatta halen kadınlardan hoşlanıyormuş. bir sabah kalkıp "artık kadın gibi muamele görmek istiyorum" demiş, o kadar. yani o kadar kadının emeğini gaspetmiş. sjw, woke, political correctness akımlarının ne kadar salakça olduğuna dair güzel bir örnek
https://twitter.com/…?t=s3yn8sjz2aaijtbll9xwxa&s=19
can kurtarmaya giderken yolda mola vermek
-
(bkz: müslüman ahlakı)
--- spoiler ---
bir şeyin insanlık dışı olması, islamcının umurunda değildir. elverir ki 'islam dışı' olmasın.
--- spoiler ---
turan dursun
edit: yanlış açılmış bir başlıktır. doğrusu (bkz: can kurtarmaya giderken namaz molası vermek) olmalıdır, çünkü mola namaz sebebiyle veriliyor.
haberin başlığı bu: acil durum ihbarı alan afad ekibi, yolda namaz molası verdi. iki kardeş öldü
edit2: @shadowfollower bazı kelimeleri içeren başlıklar sol framede gözükmüyor, ondan dolayı "namaz" yazılmamış olabilir dedi. ülke pakistan'a dönmüş hakikaten.
edit3: başlığı açan arkadaş, yasaklı kelimeler sebebiyle "namaz" yazamadığını teyit etti .
pakistan demiş miydim?
ismi xena olan kıza akrostiş şiir yazmak
-
xerez - deportivo la coruna: 1
eintracht frankfurt - 1860 münchen: 0
nantes - paris saint germain: 2
arsenal - burnley: üst
bol şans.
ahıra çubuk sığdırma paradoksu
-
boyle yazinca cok uydurma durdu da, hakkaten var boyle bir sey. izafiyet teorisinin garipliklerinden biri. barn and pole paradox diye geciyor ingilizcede.
olay su: ahmet'in elinde 20 metrelik bir cubuk var, onunde de 10 metre uzunlugunda bir ahir var. ahirin iki ucunda acik birer kapi bulunuyor. ahmet cubugu yere paralel bir sekilde tutuyor, ahirin icinden kosarak gececek. ama isik hizinin yuzde doksani gibi bir hizla kosacak. faruk ahirin tepesinde oturuyor ve ahmet'i izliyor. simdi, izafiyet teorisine gore, ahmet (ve cubuk) isik hizinin yuzde doksani hizda ilerledigi icin, faruk cubugun uzunlugunu 20 metre degil, yaklasik 9 metre olarak goruyor (bkz: lorentz donusumleri). ahir da 10 metre uzunlukta olduguna gore, faruk'un bakis acisindan oyle bir an gelecek ki cubuk tamamen ahirin icine sigmis olacak. faruk isterse tam o anda ahirin iki kapisini birden kapatip cubugu icerde hapsedebilir.
oysa ahmet'in bakis acisindan durum farkli. ahmet'e gore cubugun hizi sifir (cunku ahmet'le beraber hareket ediyor) ve uzunlugu 20 metre, ahir ise isik hizina yakin bir hizla kendisine yaklasiyor, ve uzunlugu 4,5 metre (lorentz donusumuyle kisalmis). yani cubugun herhangi bir anda ahira tamamen sigmasi mumkun degil.
kim hakli? cubuk herhangi bir anda ahira sigdi mi sigmadi mi?
problemi daha da belirgin kilmak icin sunu hayal edelim: faruk, cubugun tamamen ahirin icine girdigini gordugu anda iki kapiyi da bir anligina kapayip cubugu iceride hapsediyor, sonra kapilari hemen aciyor ki ahmet arka kapidan cikabilsin. yani faruk'a gore cubuk bir anligina ahirin icinde hapsoldu. ahmet'in acisindan olayin boyle gorunmesine imkan yok, cunku cubuk 20 metre, ahir ise 4,5 metre.
problemin cozumu es zamanlilik denen mefhumda yatiyor. faruk, kendi bakis acisindan kapilari ayni anda kapatip cubugu bir anligina hapsetti, oysa ahmet'in bakis acisindan kapilar ayni anda kapanmiyor! cubuk daha arka kapiya varmadan arka kapi kapaniyor ve aciliyor, sonra cubugun onu o kapidan cikiyor, sonra cubugun arkasi (hala acik olan) on kapidan geciyor, ondan sonra on kapi kapaniyor ve aciliyor. boylece cubuk ahirin icinden problemsiz geciyor, ve hicbir anda ahirin icine tam olarak sigmiyor.
demek ki faruk'un referans cercevesinde es zamanli olarak gerceklesen iki olay (on ve arka kapilarin kapanmasi), ahmet'in referans cercevesinde farkli zamanlarda gerceklesiyor. buna da es zamanliligin izafiyeti (relativity of simultaneity) deniyor.
sorumuza geri donersek, kim hakli? cubuk ahira sigdi mi sigmadi mi? cevap: ikisi de hakli. faruk'a gore sigdi, ahmet'e gore sigmadi. "mutlak anlamda" cubugun ahira sigip sigmadigini sormak anlamsiz. gozlemcilerden bagimsiz evrensel bir koordinat sistemi yok cunku, her gozlemcinin kendi koordinat sistemi var.
boyleyken boyle dostlar. daha fazlasi icin: http://en.wikipedia.org/wiki/barn-pole_paradox
edit: bilim ve teknik dergisinden konuyla ilgili bir yazi: http://evrenbilimi.blogcu.com/…ma-paradoksu/3287625
edit: faruk kapilari kapattiktan sonra hic acmasa ne olur sorusu pek cok kisinin aklina gelmis. ilgili wikipedia maddesinde ve yukaridaki bilim ve teknik yazisinda anlatilmis, kisaca ozet geceyim: faruk'un referans cercevesinde, 9 metrelik cubuk 10 metrelik ahirin icine tamamen girer, faruk ahirin iki kapisini ayni anda kapatir, cubuk arka kapiya carpar ve durur. carpmadan sonra cubuk yeterince elastik bir malzemeden yapildiysa carpismanin gucunu absorbe edip duragan uzunlugu olan 20 metreye donmeye calisir, ahirin giris kapisina iceriden dayanir ve iki kapi arasinda sikisip kalir. ahmet'in referans cercevesinde, 20 metrelik cubuk 4,5 metrelik ahirin on kapisindan gecer, sonra arka kapi kapanir, sonra cubugun onu arka kapiya carpar ve durur, carpmanin etkisi cubugun arkasina yayilincaya kadar (maksimum isik hiziyla yayilabilir) cubugun arkasi hicbir sey olmamis gibi yoluna devam eder, cubuk buzuldukce buzulur ve arkasi (hala acik olan) on kapidan iceri girer, sonra on kapi kapanir. cubuk yeterince elastik ise carpismanin gucunu absorbe edip 20 metrelik duragan uzunluguna donmeye calisir, on kapiya iceriden dayanir ve iki kapi arasinda sikisip kalir. carpisma bittikten sonra hem faruk hem ahmet ayni seyi gorur: 10 metreye buzulmus ve iki kapi arasinda sikisip kalmis bir cubuk. tabii pratikte boyle bir carpismanin gucunu ne ahir kapisi ne de cubuk absorbe edebilir, muhtemelen ikisi de bin parcaya ayrilip tuz buz olur.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
sirket: bilmemne semiconductor, bilmemne muhendisligi pozisyonu
mulakat: ayni gun icinde altinci
beyin kivami: musmuladan hallice; cikarip patronun masasina cap cap diye vurmaya az kalmis.
-musterinizin bir sorunu var ve cozum icin uzunca bir sureyi telefonda gecirmeniz gerekiyor. o sirada calisma arkadasiniz isi icin sizden acil yardim istedi. supervisor'iniz da size onemli bir gorev vermek icin yanina cagiriyor. hangisine oncelik verirsiniz?
-dogru karari vermek icin yeterli veri yok guzel kardesim. musterim ne kadar onemli, calisma arkadasim daha once kac kez sirtimdan gecindi kredisi ne durumda, supervisor'imin isini verebilecegi baska biri yok mu, vs?
-baska hicbirsey bilmedigini farzet.
-yeni mi girdim yani ise?
-evet yeni girdin.
-yeni girdiysem, ben musteriyle konusurken is arkadasim bu laubaliligi yapacak cesareti bulamaz.
-is arkadasin epey sorumsuz biri.
-o zaman boyle birini ise alan insan kaynaklari da, onu tutan supervisor da sorumsuz. boyle sirkete bastan girmezdim.
-(deliyle sidik yaristirmanin manasizligini gorerek) diyelim ki is arkadasin o sabah manyadi, hangisine oncelik verirsin?
-(10 saniye ara) (ara biter) bu sorunun bir dogru cevabi yok saniyorsunuz ama aslinda var
-(haydaaa) haydaaaa!!!
-simdi boyle konserve * sorularin dogru cevabi pek olmaz, belli ki secimimi nasil izah edecegime ve secimimde ne kadar kararli olacagima bakacaksiniz. iyi bir mantik kurdugum ve flip flop yapmadigim surece hangisini secersem seceyim sizden tam puan alirim.
-eee peki bizim goremedigimiz tek dogru cevabi neymis?
-hicbirine oncelik vermem. madem yeterli bilgim yok oncelik sirasini yapabilmek icin, ben de supervisori cagirir, musterimin kim oldugunu ve arkadasimin isini aciklarim. sonra ona hangisini secmem gerektigini sorarim. supervisor olduguna gore musterimi en iyi taniyan odur ve hangisini secmem gerektigini soyler. arkadasimin aksine, karar verme sorumlulugu resmi olarak kendisine yikilmis oldugundan, gercekten en onceliklisi degilse bencilce davranip kendi isini yaptirma luksu de olmaz.
-guzel ama orjinal oldugunu dusunuyorsan diye soyleyeyim, sadece bugun buna benzer bir cevap veren 3. kisisin.
-(yalanci herif, daha sen bugun uc kisiyi anca interview ettin, butun sabah is toplantisindaydin. egom ne kadar yuksekten duserse kirilir diye gormek icin blof yapiyorlar belli ki. yapmiyorlarsa da eve gidince aglarim zaten; simdi artistik zamani) sonucta bana orjinal cevap verin demediniz ki, dogru cevabi verin dediniz. illa orjinal olmam isteniyorsa...(kafatasinda giderek buyuyen musmula kutlesinin elektrik sinyallerini yavaslatmasi sonucu epey bir duraksama)... is arkadasima oncelik veririm. ise yeni basladigim icin kimseyi tanimiyorum, o yuzden yani cubicledaki tas hatunla beni tanistirip yemege cikarmasi karsiligi bunu yaparim. musteriye supervisorumin beni cagirdigini soyleyerek sucu sirkete atarim, supervisor'ima da is arkadasimin isini bana yiktigini bahane ederim. herkes birbirine duserken, ben de kiza ogle yemegi hesabini odettiririm hosgeldin yemegi ayagina. (bunu da mi soyleyen 3. kisiyim ha ibne, konussana)
-ha ha (corporate gulusu) iste biz de boyle yaratici insanlari ariyoruz da kil yun (sanki sitcom senaryo yazarligi anasini satayim, semiconductor isinde ne yaraticiligi be, allahin office space milton'i gibi birsey olacaz alt tarafi)
sonuc: "ise alindim" diyecegimi saniyorsunuz di mi? bizim hikayeler boyle cheesy degildir arkadas; oyle "kafam atti, aldim patronu karsima, ana avrat duz gittim, bi de baktim sirket beni ise almis, altima cekmisler mersoyu" gib hollywoodvari seyler olmadi. al iste, yillar sonra bakiyorum, resmen agizlarina tikmisiz lafi, yine de fos cikti kardesim, almadilar. en sonunda risk budur diye bagirmadigim icin olabilir gerci, hep icimde ukte kalmistir o.
tatile çıkıyorum deyip memleketine giden ezik
-
(bkz: tatil denince akla sadece deniz gelmesi)
yazik...
edit: baslik sahibi kacmis basima kalmis bura...
kur'an-ı kerim'le alay eden şerefsizler
-
(bkz: bakara makara)
(bkz: cumaları twitter'da ayet sallamak)
edit: ispiyonlayan arkadaşım; adam diyeceğini dedi. bakara makara diye dalgasını geçti. sen benden ne istiyosun!
amerika'nın keşfi bana ait bir iddia değil
-
(bkz: kuzenimin iddiası)
29 mayıs 1985 liverpool juventus maçı
-
futbolcuların maçtan önceki faciadan tam anlamıyla haberi olmamıştır. onlar 1-2 kişinin öldüğünü zannederek sahaya çıkmış ve oynamıştır. hakem, boniek'in ceza alanı dışında düşürülmesine penaltı vermiş, liverpoollu futbolcular, maç öncesi olaylar nedeniyle mahçup oldukları için itiraz bile etmemişlerdir. platini'nin vuruşu juventus'a avrupa şampiyonluğunu getirmiştir. tansu polatkan konusuna da açıklık getirmek gerekirse... polatkan da diğer tüm meslektaşları gibi resmi yetkililer tarafından olaydan haberdar edilmemiştir. belçika televizyonu da ceset görüntülerini ekrana taşımamıştır. bu yüzden de yaklaşık 1 saat boyunca kargaşa içindeki tribünlerin ekrana verilmesi sonucunda tansu polatkan da top çevirmek zorunda kalmıştır. kısacası birçok eleştirilecek noktasını bulabileceğimiz polatkan bu konuda masumdur.
aşırı demokratik kuzey kore meclisi
-
ben bile alkışladım burdan
(bkz: ne olur ne olmaz)