ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"mobil veriyi kapatıp wifi açınca kendimi pantolonu çıkartıp eşofman giymiş gibi hissediyorum."
bakkala girince bakkalın televizyonuna kilitlenmek
-
bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.
siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.
adile naşit'i toprak kabul etmedi zırvası
-
o kadar çocuğun gülümsemesine sebep olan kadını kabul etmediyse, beni direkt yakın lan.. bi aralar cenk koray için de söylenmiş saçmalık.
vatandaşa haddini bildiren eczacı hanım
-
elindeki reçeteyi yavaşça yere bırak ve sakin ol. bu ne kibir. hem bankacı hem psikolog hem doktor her şeymiş meğer eczacılar ama bizim haberimiz yokmuş. yahu günümüz eczacılarının bakkaldan ne farkı var. içinizde manuel ilaç yapabilen kaç kişi var bunun cevabını verin lütfen. bir metropolde bunu yapabilen eczacı sayısı bir elin parmaklarını geçmez geçen doktorun yazdığı manuel bir ilacı hanginize geldi isem yapamayız diye geri çevirdiniz. en sonunda yaşça büyük eski bir eczacı yapabildi. susun ve oturun. kapatacaklarmış kapatın ulan ne işe yarıyorsunuz.
zorunlu edit: manuel ilacın adı “majistral”miş sağolsun bir çok eczacı arkadaş yazdıklarımı haklı çıkarırcasına nezaketten yoksun bir üslupla dalga geçerek mesaj atmışlar. bir kısmı da bunun ücretinin devletten tahsilinde problem yaşadıklarını ifade etmişler ki bu eğer böyle ise yapamadıklarını söylemek suretiyle vatandaşı aldatma durumu var. yazık valla ben böyle bilmezdim sizi.
şiirli edit: bütün nezaketsizlere bir şiirle cevap vereceğim.
mey biter saki kalır.
her renk solar haki kalır.
ilim insanın cehlini alsa da,
hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
saygılarımla.
ilahiyat dekanının boğaziçilileri tehdit etmesi
-
2-a sınıfından cevdet'in muhteşem boğazdışı şakasına gülmekten tamamını okuyamadığım tehdit. kıyamam, çinirlendin mi çen?
6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçı
-
maçın kazananı çaykur olmuştur. her sarıda reklamları çıktı amk.
zlatan ibrahimoviç
-
manchester city'nin haftalık 550bin euro önerdiği iddia edilen futbolcu. haftada 550bin euro. 550bin euro. haftada. euro. 550. bin. 550bin. euro. haftada.
protez tırnak terörü
-
göz kanatma yoluyla yapılan terör.
bu ne amk ya! protez saç, protez tırnak, protez kirpik, lens, ... kadının her yeri lego gibi çıkıyor lan!
ben eve gelince daha montu çıkarmaya üşeniyorum, bunlar sniper tüfeği gibi kendilerini söküyorlar iyi mi...
gini katsayısı
-
0.4'e kadar iyi bir dağılım olduğunu, 0.5'ten fazlası dağılımın eşit olmadığını gösterir. y ekseninin yüzde olarak kümülatif gelir, x eksenininse yüzde olarak gelir sahipleri olduğu grafikte, içbükey lorenz eğrisiyle 45 doğrusu arasında kalan alanın 45 doğrusunun altında kalan tüm alana oranıdır gini. ancak, zaman içinde ülkeler arası gini karşılaştırmasının zor olacağı da söylenir çünkü değişik şekillerdeki lorenz eğrileri aynı gini katsayısını verebilir. ayrıca, sayısal olarak küçük olduğu için (0-1), büyük değişiklikler çok küçük oynamalar getirir, bu yüzden değişiklikleri yeterince iyi yansıtmayabilir.
hayır hayır olmaz asker selamı vermek istemiyorum
-
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır)
inşallah izlanda' ya da sallar bir tane .
edit: düzeltme için poison apple 'a teşekkürler.
edit 2: başlığı açan uzamış.
babaların aynı hikayeyi tekrar tekrar anlatmaları
-
kırmayın. kendi dünyalarının önemli bir anısı demek ki. ılk defa duyuyormuş gibi merakla dinleyin. soru sorun, yorum yapın.
zaman gelir babanızın sesini bile unutursunuz da o topraktan bir kerecik seslensin istersiniz.
hem üç günlük dünyada niye üzersiniz ki adamcağızı. çok mu önemli işiniz var. alt tarafı instagramadaki kadınlara bakıp laf yetiştiriyorsunuz. sonra da yapabilirsiniz.
debe editi bencil, bireyselliğe odaklı, kırıp dökmekten zerre korkmayan ve nezaketsiz bir toplum olmaya doğru evrilirken, bu yazıya bu kadar güzel tepkiler geleceğini ummuyordum. hâlâ birilerinin yüreğinde merhamet saklı. çok mutlu oldum. öyleyse umut var demektir. var olun.