ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otoyol geçiş ücretine sinirlenen vatandaş
-
adam zaten parasının hesabını sorduğu için s350'ye binebiliyor.
15 haziran 2019 bahçeli'nin istanbul'a girişi
-
baştan sona israf akan görüntü, sorsan en milliyetçi onlar.
rus iç savaşı
-
birinci dünya savaşı sonlarında bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesiyle başlayan ve 1923 yılına kadar süren savaştır.
iktidarı ele geçiren bolşevikler çok kısa süre içinde o dönemde savaşta oldukları almanyayala barış imzalayıp, bolşevikleri destekleyen köylülere toprak, aç olanlara yiyecek dağıtımı başlattılar. bilgi toplama amacıyla kurulan çeka ve iktidarın gücünü sağlamlaştırmak için kurulan kızıl ordunun rusyadaki bazı çevreleri rahatsız etmeye başlamasıyla zaten fazlaca karışık olan ülkede ciddi bir iç savaş patlak verdi.
eski çarlık subayları, toprak sahipleri ve bazı iş adamlarının desteğiyle denikin ve kornilov önderliğinde bir ordu kuruldu. rusyanın almanyaya karşı tekrar savaşa girmesini isteyen ingiltere ve fransanın desteğiyle hızla güçlenen ordu terhis edilen bir çok birliğide içine aldı ve kızıl orduya karşı savaş girdi. aynı dönemde japonyanın da rusyaya karşı savaşa girmesiyle bolşevikler bir anda iki yakadan kuşatma altına alındı. 1922 yılına kadar süren savaşı bir kaç yakada birden çarpışan bolşviker kazandı ve mücadele sırasında bağımsızlığını ilan eden ermenistan, gürcistan gibi devletlerin tekrar işgal edilmesiyle bolşevikler bütün ülkede iktidarı ellerine aldı.
iç savaş süresince bolşevikler ülke içindeki otoritelerini iyice güçlendirdi ve kurdukları haber alma örgütlerinin de desteğiyle muhalefeti tamamen susturdu. rus iç savaşı bir dönemde bolşevikleri çok zor duruma düşürmüş olsa da leninist yapının kurumsallaşması ve kurumsallaşan yapının bütün ülkede oturmasına büyük katkı sağlamıştır.
1 ağustos 2015 jetlerin sivilleri vurması
yerli uçak 2014'te havalanacak
-
yapılan bir yorumdan türkiye'nin özetini anlayabileceğiniz haber.
"ali vural 17.2.2012 12:38:00
yorumlara bakiyorumda,istemeyenler,cekemeyenler camur atmaya baslamislar bile.."
ki bu en beğenilen yorum.
akpli kafası dediğimiz tamamen örnekteki gibi işte. insanlar akla ve mantığa dayalı bunun olamayacağını, olsa bile % kaçının türk malı olacağını merak etmişler. adam direkt olarak dayamış cevabı: çekemeyen anten taksın!
arkadaş işte bu kadar sorgulamaktan, düşünmekten uzak olduğunuz ve her söylenen şeye 'alkış' tuttuğunuz için bu hâle geldik. yazık, çok yazık.
hastası olunan sözler
-
"açık sözlü olmak iyidir. en kötü ihtimalle sonradan kaybedeceklerini en başta kaybedersin."
hayat felsefesi yapılası bir söz. kaybetmek degil, fazlalıklardan kurtulmaktır belki de...
vedat milor'a yapılan büyük saygısızlık
-
bu adamın naifliği türkiye için çok fazla. şu kibarlığa şu zarafete bakın ya. ayhan sicimoğlu deyişiyle “hastasıyız”
gıda fiyatlarının çıldırması
-
normaldir. uyarmışlardı her şey 3'e katlanacak diye. bunu halk istedi.
(bkz: başkanlık sisteminde neyiniz varsa 3'e katlanacak)
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
-kardeşim sen meteoroloji okumuşsun baksana şu piçin havası kime
ilk türk atom bombası için isim önerileri
-
parçacıklı öldürgeç olması muhtemel isim.
aşk-ı memnu
hrisantos
-
istanbul’un işgal yıllarında, polis müdüriyeti’ne mektuplar göndererek, “hepinizin kanını içeceğim” diye korku salan hrisantos,13’ü polis olmak üzere, toplamda 21 cana kıymış ilk seri katilimiz.öldürüldüğünde 23 yaşındadır.
hrisantos’un, 26 eylül 1914 tarihli ve 4741 sayılı sabıka fişinde şunlar yazılıdır:
hristo veled-i ahilya,
doğum yeri: istanbul
doğum tarihi: 1314 (1898)
tabiyeti: osmanlı
mezhebi :rum
sanatı: terzi çıraklığı
gerçek adı hiristo anastadiyadis ahilya olan hrisantos, osmanlı emniyeti’nin sabıka kayıtlarına geçtiğinde, daha 16 yaşındadır.
belgelere göre,atina’da ölen babasının adı ahilya’dır. annesi andernohin, beyoğlu peremeci sokağı’nda bir umumhanenin (randevuevi) patroniçesidir.
ilk vukuatları,hırsızlık,kapkaççılık ve söğüşçülüktür.
daha sonraları, galata,tatavla’yı (kurtuluş),dolapdere ve beyoğlu’nu haraca kesmiştir.meşhur, “boğazkesen cinayeti”’nin katillerinden biridir.
istanbul emniyetinin başına bela olan bu katili öldüren ise, 1955 senesinde 59 yaşındayken vefat eden, emniyet amiri muharrem alkor‘dur.
muharrem alkor,ünlü sinema ve dizi oyuncusu selda alkor‘un da babasıdır.
bu olay, yeşilçam yapımcılarının da iştahını kabartmış ve 1952’de istanbul kan ağlarken ve 1969 senesinde 3 namus bekçisi isimli filmlerle beyaz perdeye taşınır.
muharrem alkor, vefatından 3 sene evvel yayınladığı,hrisantos’u ben öldürdüm isimli kitabında,hrisantos olayını bütün detaylarıyla anlatmıştır.
foto