ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir gece ansızın 81 düzce 82 musul 83 kerkük
-
+ doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
- immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
+ la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..
ebru baki'nin efsane kuru
-
-sen de şok’a giriyor musun?
+market olarak mı? yoksa?
diyaloğu ile kuruna kur dedirtmiştir.
şaşaa debdebe bitiyor artık
-
şaşaa dönemi bitiyor dediğinde, ak saray'ı kapatacaklarını sandım ama yine vergi çıktı.
evli ablasında yatıya kalan bekar kız
-
ne kadar şerefsiz varsa toplanmış buraya. cahil olursun, görmemiş olursun, aklın yatmaz salak olursun böyle bir başlık açarsın anlarım da, olmadığını varsayarsak malsın kardeşim. malın önde gidenisin. başlıktaki fikrin zehirli tomurcuğu dahi zihninden geçmişse değil aynı ülkede aynı platformda olmaktan bile rahatsızlık duyduğum insansın. kız kardeşin, eşin, kız çocuğun, evindeki dişi sinek bile senin gibilerden uzak dursun.
iki sene ablamlarla yaşadım. ablam evlenip izmire yerleşti. ben de üniversiteyi kazanıp orada okumaya gittim. ablam memur, öğretmen. yazın malum tatil onlara. bende parlak, emsal öğrenci. her sene yaz okulundayım. ablam 1 ay istanbula yanımıza gelir kalmaya. bende o bir ay boyunca eniştemle aynı evde kalırım. kolamızı cipsimizi alır filmimizi açar tvde izleriz. baaaak hem de yazın, hem de o sıcakta, baaak hem de şortlarla falan!
tanımı da yapim her ihtimale karşı: sıcaklarda şortla da evli ablasında yatıya kalabilen kızdır.
rus edebiyatı klişeleri
-
adı ve soyadıyla hitap. 'haddinizi bilin avdotya romanovna!', 'yanılıyorsunuz ivan pavloviç'.
rus edebiyatçıları çok sabırlı adamlar.
edit: yazarlar, çaylaklar toplu halde uyardı, soyadı değil, baba adıymış. bu bilgi onların sabırlı olduğunu değiştirmiyor sevgili sergey viktoreviç lavrov.
18 aralık 2021 tüsiad açıklaması
-
beratı deli gibi alkışlayanların açıklamasıdır.
link
edit: başlığı açan kaçmış. kısacası, tüsiad çok endişeliymiş, ekonomi gidişatını şaşkınlıkla izliyorlarmış. olmamalıymış, keşke düzeltilebilseymiş.
cumhuriyetin kurucu kadrosunun hiç şehit olmaması
-
muhtemelen kurucu kadroda olanlar şehit olmadıkları için kurucu kadrodadırlar.
biraz karışık değil mi?
honore de balzac 16 yaşında, arkadaşları ona mal değneği diyor.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
yıl 2005. ev arkadaşımla gündüzleri uyuyup geceleri uyanık kalmak gibi bir alışkanlık geliştirmişiz, marketin bakkalın açık olduğu bir saatte uyanık olmadığımız için sadece geceleri alışveriş yapabiliyoruz, o alışveriş de geceleri açık olan tek yerden, ekmek fırınından 12li yumurta ve birkaç sandviç ekmeği almaktan ibaret. kaynamış yumurtaları sandviç ekmeğinin arasında ezerek yiyoruz. öyle bir ortam.
temmuz ayındayız, saat gece mi sabah mı belli olmayan saatlerden biri. yine fırına gidiyoruz. polis otosu devriye geziyor.
- gençler!
- (üstümüze alınmıyoruz)
- gençlik! alow!?
- (hiiç üstümüze alınmıyoruz, kafalar önde yürüyoruz)
- hşşt! gençliikh?!
- (bize diyo olabilir lan diyip dönüyoruz)
- nere böle?
- (şaşkın) ekmek. fırın. yumurta. hımph.
- kimlikh var mı?
-* kimlik? cüzdan. ev.
- yok mu kimlikh?
- ekmek. yumurta. ev.
- siz okhuyonuz mu?
- evet
- ne okhuyonuz?
- * uluslarsı ilşkiler
- (bana dönüp) sen?
- ben de
- benim de yeğen okhuyo kütaaya'da
- ...
- gelin sizi bırakhıyım fırına
- ...
- gelin binin eve de bırakhıyım soona
bindik. önce fırına gittik. her gece üçte gelip yumurta alan iki tip yeterince saçmayken işin içine bi de ekip otosu girince fırıncı o geceden sonra bizi pek iyi karşılamamaya başladı, bi süre sonra da dükkanda yumurta satmayı bıraktı. bu sefer de her gün patates yemeye başladık. neyse. sonra eve gittik yine polis otosuyla. üst komşu nerden gördüyse görmüş gecenin bir yarısı polis aracından indiğimizi, ertesi akşam geldi ne ayaksınız diye. garip bir dönemdi.
ankara'nın en güzel yeri
-
bu yer ile ilgili bir istanbul xyz'si esprisi daha yapan olursa klişe timini çağırıyorum.
ulan anladık, hepiniz büyük büyük dededen, doğma büyüme, saray eşrafı çocuğu istanbul tayfasısınız. zaten hiçbirinizin dedesi 50 yıl önce iç anadolu'da eşek skmiyordu. hepiniz istanbul'da denize nazır yalılarda spawn oldunuz.
gelmeyin lan zaten ankara'ya bir daha. en azından kafamız sikilmez sizin istanbul bikbiklemelerinizle. gidin 15 milyon, alt alta, üst üste, dakikada yarım metre ilerleyen trafiğe saatlerinizi gömerek, giremeyip uzaktan melül melül baktığınız denizinize karşı otsbir çekerek ankara'ya çemkirin oradan. haydeee.
(bkz: neden delirdim)
linç edildikten sonra canlı canlı yakılan hırsız
-
zamanda yolculugun gunumuzde de mumkun oldugunu gosteren hadise. amsterdam'da bir kahve icip havaalanindan bu olayin oldugu sirada bati afrika'ya gidildigi takdirde 21. yuzyildan 11. yuzyila seyahat etmis oluruz.