hesabın var mı? giriş yap

  • ürkütücüdür. eylem süresince eylemcilere karşı öyle aşırı tepkiler duydum ki kanım dondu. yok kafalarına sıkacakmışsın, yok bilmem ne yapacakmışsın... komşunun oğlu/kızı belki oradaki, senin insanın ya? bu nasıl bir vahşet? allah akıl fikir versin hepinize. zaten baştakilerin çok daha basit şekilde bitirebilecekleri bir eylemi kışkırtmalarla bu noktaya getirmelerinin amacı da buydu. şimdi kim provakatör kim oyuna gelen söyleyin?

    edit: biz göçmeniz, bosna'da akrabalarımız var. yıllarca bosna savaşının vahşet hikayelerini dinledik. orada birlikte gülüp eğlendiği, düğününe derneğine katıldığı komşuları katletti boşnakları. sırf dini farklı diye. işte sizin o sırp kasaplarından hiç farkınız yok, bilesiniz.

  • 1983 mexico city doğumlu yazar. hakkında iki entry olması türkiye'deki okurların dünya edebiyatını takip etmediğini gösteriyor. halbuki notos yayınları ve semih gümüş sayesinde tanınan alejandro zambra ile tarzları benzeşiyor. ispanyolca yazdığı 'faces in the crowd' ve 'the story of my teeth' (iki eser de seda ersavcı tarafından türkçe'ye kazandırılmıştır) romanlarının ardından ilk ingilizce romanı olan lost children archive bu yılın şubat ayında yayımlanmıştır. kendisi şu an new york'ta yaşamaktadır.

  • facebook'un, twitter'ın falan türkiye'deki kullanıcı verilerini türkiye'de tutmak gibi bir çaba içine gireceğini zannetmiyorum. bant genişlikleri %95 azaltılırsa zaten bizim de artık onlara girebileceğimizi sanmıyorum. sosyal medyanın sonuna geliyoruz galiba ülkecek.

    gelen mesajlara göre biraz daha açıklama:

    - verileri türkiye'de tutmak demek, türkiye'de bir veri merkezi kurulması demek. bunun güvenliği, standartları, geliştirmeleri vs. zaten aylar sürecek bir süreç. üstelik herhangi bir sosyal ağ şirketi bunu kabul ederse; hemen her ülke bunu istemeye başlar. dayanak olarak da "türkiye istedi, yaptınız" derler. kimse böyle bir topa girmez. hele hele tek kanunla, sunucularına ve verilerine el konubilecek bir ülkeye değil veri merkezi, internet kafe açmaz bu adamlar.

    - türkiye temsilcisi maddesi başta masum görünüyor ama değil. yasal bir temsilci olacak. yani 72 saatte "bu hesabı sil" dediğinde silmeli, yoksa para cezası almayı kabul edecekler. reklam gelirlerini düşününce buna yanaşabilirler de, yanaşmayabilirler de.

    - %95 konusu da resmen: engelleyemiyorum, kullanılamayacak hale getireyim maddesi.

    sonuç olarak; bu kanunun geçmesi demek sosyal medyayı yok etmek demek. çünkü onların kabul etmeyeceğine emin olunan maddeler konmuş ve kullanılmayacak hale getirecek yaptırımlar var.

  • yandaş olmamak..

    özellikle sanat camiasındaki tiyatrocu, şarkıcı, sinemacı isimlerin para amacı güden işleri söz konusu olduğu için 13 yıldır nasıl direndiklerine hayret ediyorum. helal olsun, hakikaten zor iş. gencebay gibi, inanır gibi işin kolayına kaçmak paraya para katmak varken direnen levent üzümcü gibi sanatçılara hayret ediyorum. omurga böyle bir şey..

  • ilk arabam bir renoydu. *
    1 sene bende kaldı, arkadaştan almıştım, servise göstermiştim, bir şeyi yok denmişti filan....1 senede 17 kez oto sanayi sitesine uğradım.bu sayede esnafla tanıştım, dost edindim. şarj dinamosunun dağıtması, klimanın çalışmaması, teybin bozuk oması ,radyonun çalışmaması, kaloriferin ısıtmaması, yakıt tahliye pompasının patlak olması, karterin delik olması, yağ eksiltmesi (3 ayda 1 litre kadar) gibi ufak tefek sorunlar işte.....keyifli şeyler yani, bozuldukça uzmanlaşıyorsun, ufkun açılıyor, hayatta duymadığın şeyleri öğreniyorsun. en keyiflisi elbette şarj dinamosu. bozulunca ne olur dersen şöyle oluyor, önce farlar söndü gece karayolunda, sonra araç öksürmeye başladı, sonra motor sustu, sonra zar zor çalışan teyp, sonra aracın iç aydınlatması. sonra tak diye durdu.
    sağ ön tekerde 2 , sol önde 1 bijonun kesik olmasından bahsetmiyorum. aracın bir de arada bir yanan hararet lambası vardı. o ne güzel bir kırmızıdır.
    ama öğrendiğim en önemli şey ki bu bana büyük ders oldu, aracın hacizli çıkması. yani yakın arkadaştan alıyorsun tescili noteri filan boşveriyorsun. ta ki 3 ay sonra ya ne olur olmaz devrini alayım diye emniyete gittiğinde araç hacizli deyiveriyor ya polisler. donup kalıyorsun.

    eskiden ikinci el sahiden ucuzdu da bu gün ikinci el sıfırdan pahalıyken sıfır almak mallıktır diyen adam malın önde gidenidir. adam az önce toyota facebbok sayfasına yazmış ''auris almak için x bayinize gittim. bendeki 2013 auris 1.33 e 44 000 lira verdiniz, bundan sonra benim için bittiniz, toyotanın ikinci el piyasası hani iyiydi ''
    mantık bu, elemanın sıfırı 49000 lira liste fiyatlı, pazarlıkla rahat rahat 47 ye bırakılan 2 yaşındaki aracına toyota 44 lira vermiş takasta, dananın zoruna gitmiş. sanıyor ki 47- 48 filan eder benim arabam. çünkü koltuğuna benim çok değerli kıçım şeref verdi. boru mu ?
    böyle salak bir piyasada 2.el araç maraç alınmaz. gider daica alırım sıfır alırım.

  • basit maskeler maalesef başarılı değil. korunmak için 3m ffp3 (n95 / en:149) maske alın.
    peki nerden alıcam bu standarttaki maskeyi derseniz aşağıya link bıraktım. ama önce ffp nedir onu öğrenelim.

    3m nedir? cevap; bir marka - aşağıdaki daha detaylı incelemeniz için pdf bırakıyorum.

    3m maskesi takan wuhan'daki doktor; https://www.bitchute.com/embed/2xh3lfunjlvb/

    n95 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - amerika standartı
    en:149 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - avrupa standartı
    --
    ffp1 – apf4 -> zehirli olmayan tozlar,su ve yağ kökenli sis ile dumanlar. zehirsiz tozlarla, sis ve duman oluşan yerlerde. elle zımparalama, delme ve kesme işlerinde.

    ffp2 – apf10 -> suya ve yağa dayalı zararlı tozlar, dumanlar ve aerosoller. yumuşak ağaç, cam elyafları, metal ve plastikler (pvc kökenli) ile yağ kökenli sislerle çalışmak.

    ffp3 – apf20 -> zararlı ve kanserojen tozlar, dumanlar ile suya ve yağa dayalı aerosoller. son derece toksik metaller, sert ağaç, radyoaktif ve biyokimyasal aktif maddeler ile yağ kökenli sisli ortamlarda çalışırken.
    ---

    ffp2 veya ffp3 öneriliyor.
    - https://www.ismont.com.tr/toz-maskeleri [stok yok](bu site 3m resmi sitesinde satıcı olarak çıktı)
    - https://www.hepsiburada.com/…k-maskeleri-c-60002018 (gerçek 3m olmayabilir)
    - https://www.cimri.com/…e,asc&brands=[object object]

    ### 3m sitesinde nereden satın alabilirim'e türkiye yazın. satıcılar çıkıyor. adres ve telefonları.
    https://www.3m.com.tr/…ed&dcsext.division=undefined

    -https://www.amazon.com/…1011&productgridpageindex=2
    - https://www.amazon.com/…-0797933?_encoding=utf8&me=

    3m detay;
    https://multimedia.3m.com/…or-protection-agains.pdf

    3m resmi site; https://www.3m.com.tr/3m/tr_tr/turkiye-tr/

    biraz daha detay isteyenlere;
    en 149 kişisel koruyucu donanımlar arasında yer alıp bakım gerektirmeyen toz,sis ve duman maskelerinin standardıdır.
    89/686/eec avrupa direktifine uygun olarak belirlenen ve 1991 yılında kabul edilen bu standarda göre maske seçimi koruma kademesine bağlı olarak beş ayrı grupta yapılıyordu; ffp1, ffp2s, ffp2sl, ffp3s, ffp3sl ve çalışma alanında bulunan risklere uygun koruma sağlayacak toz maskesi koruma kademesi belirleniyordu.
    koruma kademelerinde yer alan harflerin anlamları ise;
    ff: face filter (yüz maskesi)
    p1: mekanik çalışmalar sonucu ortaya çıkan toksik (zararlı) olmayan tozlar.
    p2: toksik tozlar, mak değerleri 0,1 mg/m3 'den büyük olan tozlar.
    p3: toksik, kanserojen, radyoaktif tozlar ve mak değerleri 0,1 mg/m3'den
    küçük olan tozlar.
    s : katı ve su bazlı sıvı zerrecikler.
    l : katı ve yağ bazlı sıvı zerrecikler.
    bu standart 2001 yılında en 149:2001 toz maskeleri yeni avrupa standardı olarak yenilendi ve maskelerde koruma kademeleri yükseltildi. ürün sayısı ise üç olarak belirlendi. yeni standarda göre tüm toz maskeleri hem katı hem de su ve yağ bazlı sıvı zerreciklere karşı koruma sağlıyor ve sl koruma tüm maskelerde yer alıyor.
    sl koruma tüm maskelerde yer aldığından maske üzerinde belirtilme koşulu ortadan kalkmış oluyor.

    maske üzerinde sadece ffp1, ffp2, ffp3 koruma kademelerinin en 149:2001 ve ce onay işaret ve onay numarasının yer alması yeterli sayılıyor.

    bu yenilikle beraber çalışma alanında bulunan risklere uygun seçim çok daha kolaylaşmış ve maskelerin koruma kademeleri yükselmiştir.
    p1 koruma kademesinde olan bir maske bile katı, su ve yağ bazlı zerreciklere karşı koruma sağlayabilmektedir.
    toz maskesi üzerinde ve ambalajlarında en 149:2001 damgası maskenin yeni standarda uygun olduğunu göstermektedir. ayarıca ambalaj üzerinde raf ömrü, sıcaklık ve nem değerleri de yer almaktadır.
    maske üzerinde sadece en 149 yazılı ise kullandığınız ürün bir önceki standarda uygundur. yeni standardın koruma özelliğine sahip değildir.
    daha üstün bir koruma için toz maskelerinizi yeni standarda uygun seçmeniz çalışma ortamında sizi risklere karşı daha fazla koruyacaktır.

  • bu virüs bulaştığında iki hafta içinde italya'daki ölüm rakamlarına ve yayılım hızına bakın sonra saçmalayın derim.

  • iki travesti aralarında konuşuyorlarmış:

    - ya sabahtan beri kıçım acıyor.
    - ne o kız gece çok mu sert geçti.
    - ay yok ayol. bi baksana şuna bir şey mi var?
    - e hiçbir şey yok ayol burda.
    - parmağınla yoklasana içerileri iyice bi bak bakiyim.
    - burda da yok bi şey.
    - elini sok iyice bak çok fena ağrıyor.
    - ayol burada da yok bir şey.
    - kolunu iyice sok. ayy çok ağrıyor.
    - burada da bir şey yo.. aa dur bi dakika bir şey var burda.
    - hah o işte çok ağrıyor. tut çıkar bakayım neymiş.
    - aaa saat. cillop gibi bir kol saati çıktı.
    - iy-ki dooğğ-duuun okk-şaaann...