hesabın var mı? giriş yap

  • hentbol, bir takımın 6’sı saha, 1’i kalede olmak üzere 7’şer oyuncu ile iki takım halinde oynadığı bir spor oyunudur. çok eski yıllarda, domuzların sidik torbalarının şişirilerek top olarak kullanıldığı belirtilmektedir. tarih öncesi zamanlarda bugünkü kurallarla olmasa da iki takım halinde oynandığı bilinmektedir.
    hentbol, ilk yıllarda, futbol sahasına benzer ölçülerde olarak açık sahalarda oynanmıştır. dünya şampiyonaları ve ülkeler arasında dostluk karşılaşmaları şeklinde organize edilmiştir. bu zamanlarda özellikle, almanya, macaristan, danimarka, isveç, norveç, polonya, bulgaristan, yugoslavya, çekoslovakya, sovyetler birliği gibi, bugün bazılarının isimlerinin değiştiği bu ülkelerde çok yaygın bir biçimde oynanmıştır.
    olimpiyat oyunlarına baktığımızda, 1936 yılındaki berlin olimpiyat oyunlarında yer aldığını görüyoruz. yaz olimpiyat oyunlarında ilk kez 1972 yılındaki münih olimpiyat oyunları programına alınan hentbolun ilk olimpiyat madalyasını yugoslavya erkek hentbol milli takımı kazanmıştır. bayanların olimpiyatlara katılması 1976 yılındaki montreal olimpiyat oyunlarıdır.
    hentbol, öncelikle avrupa kıtasında taraftar kazanmış ve bu kıtadaki bir çok ülke tarafından oynatılan bir spor oyunu olmuştur.açık sahalarda oynanmasına rağmen özellikle soğuk kış aylarında bu sporun oynanması zor hale gelince kuzey avrupa’da yer alan ülkeler, oyun kurallarında bazı değişiklikler yaparak işi salona taşımışlardır. böylelikle hentbol yılın 12 ayında oynanabilen bir spor haline gelmiştir.
    bu çabaların yanında hentbolun uluslararası bir boyut kazanmasını görüyoruz. 1946 yılında kısa adı ile ihf olan uluslararası hentbol federasyonu 8 kurucu ülkenin katılımı ile kurulmuştur. bu federasyonun oluşumundan sonra, oyun kuralları, oyun sahası ölçüleri, oyuncu sayıları, oyuncu süreleri gibi konular daha netlik kazanmıştır. kuruluş sonrası üye olan her ülke federasyonu bu oyun kurallarına göre kendi ülkelerinde hentbolun oynanmasını sağlamışlardır.
    bunlardan başka, uluslararası şampiyonaların düzenlenmesi ve maç yönetmelikleri hazırlanmış, geliştirilen maç sistemlerine göre, kıta şampiyonaları, olimpiyat oyunları ve dünya şampiyonalarının kural ve uygulamalarına açıklık getirilmiştir.
    hentbol türkiye’de 04 şubat 1976 yılında kurulmuştur. o günkü sayı ile türk spor teşkilatı içerisinde 22. federasyon olmuştur. federasyon başkanlığına atanan ilk kişi yaşar sevim olmuştur. thf’nin kurulmasından iki sene sonrasında türkiye hentbol federasyonu uluslararası hentbol federasyonu’na üye olmuştur.
    avrupa hentbol federasyonu ise 1991 yılında aralarında türkiye’nin de bulunduğu ülkeler tarafında berlin’de yapılan kuruluş kongresinde kurulmuştur. bu oluşum öncesinde isviçre’de, portekiz’de ve almanya’da birkaç yıl süren hazırlık çalışmaları sonrası ortaya çıkan bu federasyon bugün avrupa kıtasındaki 46 üye ile çalışmalarını sürdürmektedir.
    hentbol maçı büyük bayanlar ve erkeklerde 30’ar dakikalık 2 devre halinde oynanır. arada 10 dk süren bir mola verilir. ikinci devrede takımlar sahalarını değişirler. hentbol oyun sahası 20 x 40 m ölçülerinde, bir çizgi ile ortadan ikiye ayrılmış ve atışın yapılabilmesinin 6 metrelik birer çeyrek yarım dairenin önünden gerçekleştiği kale sahalarından oluşur. serbest atışlar için kale çizgisinde 9 m uzaklıkta 15’er cm’lik aralıklı çizgilerden oluşmuş serbest atış çizgisi bulunur. ceza atışlarının yapıldığı yer ise kaleden 7 m uzaklıktaki ve boyu 1 m olan yedi metre çizgisidir. bir takım 12 oyuncu ile sahaya çıkabilmektedir. son yıllarda 14 oyuncunun sahaya çıkmasına izin verilmektedir. oyuncular forma şort giyerek ve üzerlerinde forma numarası taşıyarak oynarlar. forma numaraları 1’den 100’e kadar olabilmektedir. eskiden 1, 12 ve 16 nolu formaları yalnızca kaleciler kullanabilirdi. şimdi bu zorunluluk kalkmıştır. maç esnasında oyuncularla kalecilerin forma renklerinin farklı olmak zorundadır.
    hentbol maçları, iki saha ve iki masa hakemi tarafından yönetilir. saha hakemleri maç esnasında oyun ve kale sahası hakemi olarak eşit koşullarda görev yaparlar. hakemler maç esnasında bu pozisyonları değişirler. maç esnasında her takımda kaleci dahil 7 oyuncu bulunur. kenardaki değişme bankında toplam 5 adet oyuncu bekler. bu oyuncular hakeme haber vermeden, oyun sahasındaki oyuncu değişme koridorundan serbestçe oyun sahasına girip çıkabilirler. ancak bu değişme için önce oyun sahası içerisindeki oyuncunun dışarıya çıkması gerekir.

  • kahkaha krizine sokan tarihi karikatürün sahibi.

    osmanlı dönemi kıyafetleri ile fesli sarıklı 4 kişi;

    - hay mına koyiim yararlı cemiyette takılıyorum diye haftalardır zararlı cemiyette takılıyormuşum lan. oğlum niye uyandırmıyorsunuz adamı vicdansızlar...

    + abi valla biz de karıştırıyoruz hep... zararlılardan birtek mavri-mira'yı biliyorduk... biz de mi zararlıymışız?...

  • balkan savaslarında dedelerim batı trakyadan onun ataları yüzünden göç etmek zorunda kalmiş ve söylendiği kadarı ile zenginlermiş bende kendisine dava açabilir miyim?

  • donanımhaber ölücülerine rahmet okutan olay.

    bunlarınki açlıktan falan değil. karaktersizlikten..

    ezkaza oradaki kamyondan yola domates yerine havuz dibi aydınlatması saçılsaydı, hiç ihtiyaçları olmamasına, evde havuzları bulunmamasına rağmen arabayı durdurup o dökülen havuz dibi aydınlatmalarını yağmalarlardı.

    sonra bizim ülkenin önünü gavurlar kesiyor..

    al işte ülkenin halkı bu. bu halktan bir halt olur mu?

  • amerika'daki başkanlık sistemiyle tr'nin oyladığının aynı olduğunu sanan kişinin açtığı başlık. birleşik arap emirlikleri ve katar da hayır dedi ona ne diyeceksin?

  • biz anadolu'ya göç ederken; çinliler falan bizim arkamızdan, "gerçekten gittiler mi lan" diye baktıkları için gözleri kısılmış.

  • hem reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek adlarından söz ettirmeyi bilmişlerdir hem de "ama siz haklıydınız ve biz de patateslerimizi değiştirdik" diyerek samimiyet puanı toplamak istemişlerdir. reklamcılık başarısıdır.

  • yapılmaması gerekeni öğreten öğretmendir.

    şöyle ki, ben ilkokuldayken babamın kendi dükkanı ve işçileri vardı. babamın mesleği sorulduğunda serbest meslek derdim, halbuki ne serbesti, kendi dükkanı var lan babanın. desene triko tükanı var diye. niyeyse utanırdım işte.
    bir de şu versiyonu vardı: "nerelisin?" "rizeliyim, ama laz değiliz, istanbul'da doğdum bir de" derdim. rezillik ya bir de açıklıyormuşum, çocukluk işte.
    son versiyon da şöyle: "tatilde ne yaptınız?" "bir şey yapmadık, 3 ay sokakta oynadım anasını satim" diyemiyosun ki, "köye gittim, teyzemlere gittim, amcamlarda kaldım". günlük gezileri 3 ay yapmışsın gibi salla babam salla.

    ilkokul çocuğu utanır çekinir, yeri gelir adından bile utanır, "neden benim adım ahmet değil de mehmet?" der mesela. bu nedenle hiç sormadığım ve sormayacağım soruları öğretmiştir kısaca. en sevdiği filmi, en son okuduğu kitabı, ne olmak istediğini, en büyük hayalini soruyorum ben de. daha temiz.

  • doğu anadolu fay hattının en önemli segmentlerinden birisine sahiplik yapan elazığ ilçesi. sivrice ismi doğu anadolu fay hattı için önemli bir noktadır, bitlis-zagros kemerinin doğu anadolu fayıyla birleştiği bölge, elazığ-çelikhan arasında kalan bölge şu an bir deprem fırtınasıyla karşı kaşıya.

    yalnız belirtmek istediğim bir şey var ki, bu her ne kadar pek sivrice'yi ilgidiren bir durum olmasa da, sivrice segmenti yıllardır kullanılan bir isimdir, 40-50 yıllık makalelerde bile sivrice segmenti isimiyle karşılaşabilirsiniz. 24 ocakta meydana gelen depremden aylar önce bazı hocalarımız sivrice ismini telaffuz ettikleri için şu an yere göğe sığdırılamıyorlar, depremin konumunu nokta atışı bilmiş deprem kahinleri muamelesi yapılıyor. ancak sivrice zaten doğu anadolu fay hattının en önemli segmentlerinden birisi olarak bilinen bir yerdi, ve epey bir süredir inaktif oluşunun üzerine burada bir deprem bekleniyordu zaten. deprem nokta atışı bilindi deniliyor, ancak depremin beklendiği segmentin ismi zaten sivrice olduğundan, sivrice segmentinde beklenen bir depremin sivrice'de gerçekleşmiş olması nokta atışı bir deprem tahmini sayılmaz. tarih-magnitut-konum üçgeninde yapılmış bir tahmin de yok zaten ortada, hocalarımız doğal olarak sivrice segmentinde deprem beklediklerini ifade etmişler, sivrice segmentinde deprem meydana gelince de beklenen deprem gerçekleşmiş oldu.

    dönelim sivrice segmentine, doğu anadolu fay hattıyla bitlis-zagros kemeri uzun bir zamandır sakindi, ama sonradan bu sükunetin bozulacağına dair bir takım işaretler gelmeye başladı. yakın bir döneme kadar pek aktif bir segment değildi sivrice, yakın dönemde gerçekleşip büyük bir depremin geleceğine işaret eden depremlerse şöyle sıralanabilir,

    13 temmuz 2003, pötürge-malatya, 5.7
    11 ağustos 2004, sivrice-elazığ, 5.5
    26 kasım 2005, pötürge-malatya, 5.3
    21 şubat 2007, sivrice-elazığ, 5.9
    8 mart 2010, elazığ, sırasıyla 6.0, 5.5, 5.1 ve 5.3
    24 mart 2010, palu-elazığ, 5.1
    23 haziran 2011, içme-elazığ, 5.4

    bu depremlerin ardından sivrice segmenti bir süreliğine yine sessizleşti, yaklaşık 8 yıl kadar. bu sessizliği bozacak olan şey ise hemen segmentin bitişiğinde yer alan bitlis-zagros hattındaki bir gelişmeydi.

    12 kasım 2017, iran-ırak sınırı 7.3, 530 kişinin hayatını kaybettiği bu deprem bitlis-zagros hattının sanıldığı kadar da inaktif olmadığını gösterdi, ve böyle bir depremin hattın bitlis ucunda doğu anadolu fay hattıyla birleştiği sivrice segmentinde bir şeylere yol açması olasıydı. çünkü arap levhasının ittiği bitlis-zagros kemerinin bir ucunda büyük bir deprem meydana geldiyse, diğer ucunda da bir şeylerin kopması zaten beklenen bir şeydi. gel gelelim o şey oldu da zaten, dün hep beraber gördük.

    arada bir 4 nisan 2019, sivrice-elazığ, 5.3 depremi var, ama sivrice segmentinin uzun bir süredir tecrübe ettiği en şiddetli deprem nihayetinde meydana geldi,
    24 ocak 2020, sivrice-elazığ, 6.7

    sivrice segmentinde epey bir süredir deprem bekleniyordu, bu bir sürpriz değil. bölgede bulunan hazar gölü civarındaki jeomorfolojik yapılar, elazığ-pütürge havzasının sivrice segmentinin belirli aralıklarla böyle deprem fırtınaları yaşadığını gösteriyor zaten, ki televizyonlarda izlediğimiz bir çok hocamızın da bu bölgede deprem beklemelerinin sebebi budur.

    pütürge-sivrice-elazığ havzası diyebileceğimiz bölge, doğu anadolu fay hattının tam ortasında bulunur ve ülkemizin en büyük havzalarından birisidir. bitlis-zagros kemeriyle birleşim bölgesinde bulunması, kuzey-doğu yönünde ilerleyen arap levhasının yarattığı baskının bu bölgeden doğu anadolu fay hattına aktarılmasına sebep olur. bitlis-zagros kemeri bir sıkışma hattıdır, arap levhasının baskısıyla sıkışır ve hareket eder. bu hareket ise kemerin uçlarında, zagros dağlarında veya bitlis-elazığ bölgelerinde depremlere sebep olur.

    güneydoğu toros dağlarına bakıldığında bu dağların net bir şekilde arap levhasının doğu anadolu'yu sıkıştırmasıyla oluştuğu görülebilir. sivrice'nin hemen yanıbaşında bulunan hazar gölüyle hazarbaba dağı da yine bu levha hareketinin sonuçlarında oluşmuşlardır. zaten haritalardan baktığınızda da hemen dağların hem de hazar gölünün doğu anadolu fay hattı üzerinde konuşlandırıldığını görebilirsiniz.

    =======================
    kaynakça;

    bulut f, bohnhoff m, eken t, janssen c, kılıç t, dresen g (2012) the
    east anatolian fault zone: seismotectonic setting and spatiotemporal
    characteristics of seismicity based on precise earthquake locations.
    j geophys res 117(b7). https://doi.org/10.1029/2011jb008966

    aksoy e, inceöz m, koçyiğit a (2007) lake hazar basin: a negative
    flower structure on the east anatolian fault system (eafs), se
    turkey. turk j earth sci 16:319–338

    şengör amc, yılmaz y (1981) tethyan evolution of turkey: a plate
    tectonic approach. tectonophys 75:181–241

    2. paragraf haricinde entrynin çoğunluğu (bkz: landscapes and landforms of turkey) kitabından alıntılanarak yazılmıştır. bölgede gerçekleşen depremler http://ds.iris.edu/ üzerinden listendirilip http://udim.koeri.boun.edu.tr/ üzerinden teyit edilerek entrye yazılmıştır.

    bu entrynin yazarı olan şahsım, jeoloji üzerinde eğitim görmüş ve çalışan birisi değildir, sadece bu konuya bir hobi düzeyinde ilgi duyan ve araştırmayı seven birisidir. yanlışlarım varsa düzeltilmesini rica ederim, sözlük üzerinden ulaşamayacak kişiler roneil.sozluk@gmail.com adresine mail atabilirler.