hesabın var mı? giriş yap

  • sorumsuz lavuğun tekidir.

    bu adamın daha komplike bir türü de sen cebindeki üç kuruşu vermiş ve bir süre idareli gitmeye çalışırken; bu param yok diye ağlayan yavşak ona buna yemek ısmarlar, sigarasından da taviz vermez.
    senin gitmek isteyip de "neyse kalsın şimdi çok gerek yok" dediğin bütün konserlere gider, tatilini yapar.
    bir süre sonra zaten borç zaman aşımına uğrar; sen de paranın gelmeyeceğini anlayıp hesaplarını bu yönde revize edersin.

    ayrıca

    (bkz: alacağını istemenin borç istemekten daha zor olması)

  • http://www.milliyet.com.tr/…aliriz--gundem-1965184/
    adresinde görülebilecek haber.

    "diyarbakır’da yaşayan abbas aslan, hasta olan eşi gülhan’a böbreğini verdi. ancak abbas’ın ailesi “bırak karın ölsün, sana yenisini alırız” diyerek bu karara karşı çıktı. “ailem beni reddetti ama böbreğimi verdim"

    vicdansızlığın, kötülüğün bu kadarı kabilelerde bile yok diyeceğim ama yine de:
    (bkz: kürtlerin kabile kültürü seviyesinde yaşaması)

    helal olsun adam o zalim kültürün ortasında çiçek gibi açmış.

    not: ırkçı değilim, bilakis babaannemler diyarbakırlı. zaten kürtlerin kültürünü eleştirmedeki rahatlığım oradan geliyor..birtek kürtleri hedef almışsın diyenler: #35849073 gibi genel olarak türk kültürünü de eleştirdiğim bir çok entrym mevcut, bunlarla da debeye girmiştim. bakan görür..

  • temel, hac farizasını yerine getirmek üzere eşi fadime'yi de yanına katıp kabe'ye gitmiş.

    sıra şeytan taşlamaya gelince fadime kocaman taşları alıp iblise fırlatıyor. her seferinde daha büyük bir hınçla koca koca taşları alıyor, "kör gözüne şeytan" diyerek fırlattıkça fırlatıyor.

    elinde taş kalmayınca ayakabısına eğilip çıkarıyor.

    tam fırlatacakken temel yetişip kolundan tutuyor ve sinirli bir şekilde, "sen ne yapıyorsun?" diye soruyor.

    panikleyen fadime, "şeytan taşlıyorum ne yapacağım?" diyebiliyor ancak.

    aldığı cevaptan tatmin olmayan temel iyice hiddetleniyor: "ula manyak mısın kadın? sen bunun kim olduğunu biliyor musun?"

    fadime, "kim olacak şeytan iştee" deyince önce "ya sabır" çekiyor, sonra hafiften kulağına eğilip akıl vermeye başlıyor:

    "ula gözünü seveyim beni çıldırtma! taşladığın şeytan bir zamanlar allah'ın en sevgili meleğiymiş. yarın onların arası düzelir, biz kötü oluruz. sen her ihtimale karşı taşları ölçülü at!"

    ...................

    belki daha önce burada yazılmış bir fıkra olabilir ama çalıştığım kurumda 15 temmuz darbe girişimi sonrası fetöcü olduğu için khk ile atılan vatandaşların bir bir geri döndüğünü ve çalışmadığı döneme ait maaşları da faiziyle aldığını görünce (ki kendileri net fetöcüydü) bu fıkrayı bir anımsamak, anımsatmak istedim. hatta dur bununla ilgili bir de başlık açayım.

    (bkz: fetöcülerin memuriyetlerine bir bir geri dönmesi)

  • git kardeşim, maaşının yarısını kira adı altında zamanında gecekondusu olan kıroya verme.

    illa gezmeyi severim ben diyorsan ayda 2 kez istanbul'a gezmeye gel. zaten sürekli istanbul'da yaşadığında parasızlıktan ayda 3 kez çıkamıyorsun.

    istanbul'da yaşamaya mecbur değilsen git. nasılsa deprem olunca tayin isteyeceksin.

    edit: aslında konu memurların istanbul'da yaşama isteğinin anlamsızlığı üzerinedir. mecbur kalanlar, zorunlu görevde olanlar hariç tabi. onlar bitince gidebilirler sorun yok.

  • anaokulunda>>> burasi kres degil
    ilkokulda>>> burasi anaokulu degil
    ortaokulda>>>burasi ilkokul degil
    lisede>>>burasi ortaokul degil
    universitede>>> burasi lise degil

    bi vakitlice yasayamadik hay .minakoyyim

  • sokaklardaki köpeklerin toplatılmasına kim karşı çıkıyorsa onların bu köpekleri sahiplenmeleri zorunlu kılınsın veya barınaklar oluşturulup bu barınakların giderleri bu kişilerden alınsın; vermeyen, sahiplenmeyen köpek taparlar hakkında dava açılsın.

  • ufo konusunu takip ediyorum uzun süredir. ve bu günlerde gündeme gelenlerin casus balonlar / drone'lar veya benzeri araçlar olduğunu düşünüyorum. şimdi detaylar:

    amerikan ordusunun hava gözlem araçları yanılmıyorsam yalnızca füze ve yabancı uçakları gözlüyordu. bunu da yazılımsal olarak yapıyordu. yani otomatik olarak diğer her şey eleniyor, yalnızca füze ve yabancı uçaklar tespit edilip raporlanıyordu.

    ufo konusunda çok büyük bir hareket var son yıllarda. takip edenler bilir. eski bürokratlar, bizzat pentagon tarafından kurulmuş ufo araştırma programının eski yöneticileri, bilim adamları vs baya baskı yapıyor hükümete. senatodan da gillbrand, burchett gibi konuya ilgi duyan senatörler vasıtasıyla ciddi mesafeler alındı. bu sayede ordu senatoya resmi açıklamalar yapmak zorunda kaldı. konuyla ilgili yasalar geçti vs. bir yandan harvard astronomi profesörü avi loeb galileo projesini başlattı ve dünyanın pek çok yerine ufo gözlemi için özel yazılımlı gözlem noktaları kurmayı planlıyor. ilkini kurdu diye biliyorum hatta.

    neyse, bu ufo tartışmaları sırasında baskı kuran chris mellon, lue elizondo gibi isimlerin söylediği şeylerden biri de şuydu: birçok savaş pilotu ufo gördüğünü raporluyor. hatta bizzat penatagon'un yayınladığı, videolu olanlar da var: https://tr.wikipedia.org/…i/pentagon_ufo_videoları. bu kadar ufo gözlemi varken neden gökyüzünü daha iyi taramıyoruz? neden (o ilk bahsettiğim) yazılımsal filtreyi kaldırıp havadaki her şeyi gözlemiyoruz? bu soruyu sordular ve okuduğum kadarıyla bu filtre kaldırıldı.

    ilk tespit edilen çin balonu bu şekilde tespit edildi ve düşürüldü. daha sonra tespit edilen 3 tane daha obje var ve her gün devam ediyor. bunların ne olduğu bilinmiyor fakat amerikan yetkililer "henüz uzaylı ihtimalini eleyemeyiz" gibi garip açıklamalar yapıyorlar. çin de, uruguay da, kanada da benzer gözlemler yaptıklarını belirtiyor.

    ben çin - amerika arasında bir casus - gözlem savaşı olduğunu düşünüyorum. çünkü okuyabildiğim kadarıyla bu objeler pentagon'un yayınladığı videolardaki gibi inanılmaz hareketler yapmıyorlar. tek ilginç ayrıntı bazı pilotların radarda gördüğü, bazılarının göremediği.

    ama asıl güzel olan, artık bu objelerin gözleniyor olması. amerikan hükümeti ve pentagon gerçekten dünya dışı bir araç tespit etse bunu halkla ne kadar paylaşır, bilmiyorum. neyse ki avi loeb reis var da galileo projesi umut veriyor.