hesabın var mı? giriş yap

  • erkin koray, bir yakınımızın yan komşusudur. annem ile arasında geçen konuşma:

    yakınımız olan abla: geçen sene aşure yapıp tüm apartmana dağıtmıştım. erkin bey'in kapısını da çaldım.. açtı. bir bana, bir de elimdeki tepsiye boş boş bakmaya başladı. sonra da "bu nedir acaba?" diye sordu.
    annem: a-aaa! görgüsüz!
    y: ben de "aşure bu" dedim. "ee napıcam bunu?" diye sordu.
    a: alıp kafana geçireceksin! deseydin?
    y: içimden dedim zaten. ama neyse ki sabır çekip "buyrun, yemeniz için getirdim" diyebildim. sonra "peki tabağı napıcam?" diye sordu. yine sabırla "daha sonra getirebilirsiniz. şu katta, şu numarada oturuyorum" dedim.
    a: ee sonra? getirdi mi tabağı?
    y: evet. kapıcıyla gönderdi ertesi gün.
    a: boş mu geldi tabak? (genelde bizim buralarda dolu gelen bir tabak, boş gönderilmez. gönderen, toplumdan dışlanır filan)
    y: evet!
    a: görgüsüz herif! insan içine bir cd'sini koyar en azından!.

    (bkz: mavi ekran)

  • mö 6. yüzyılda yaşamış efsanevi saka türkü kraliçesi. ismi öz türkçedir ve günümüz türkçesinde ''demir'' anlamına gelmektedir. ilginç.

    ''yunanlılar ona leydi origana diyor. türkleri birleştirip turan birliğini kuran ve turan kağanı olan alp er tunga’nın torunudur. tarihçiler tarafından dünyanın ilk kadın hükümdarı olarak kabul edilmiştir. eski çağda, savaş stratejileri konusunda uzman olan pers imparatorluğu’na karşı muhteşem bir zafer kazanmıştır.

    tomris hatun, barışçıl ama savunmaya önem veren bir yapıya önem gösterirdi. bunu bir zayıflık olarak gören pers imparatoru büyük kiros ise hiç durmadan saka topraklarına akınlar düzenlerdi. persler saka topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey bulamazlardı. çünkü sakalar geri çekiliyor ve savaş için uygun bir mevzi ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa girişmiyorlardı. ilerlemek için gıdaya ihtiyaç duyan persler iran’a geri dönmek zorunda kalıyorlardı.

    sakaların peşinde koşmaktan yorulan kiros, bir süre sonra tomris hatun‘un kendisine tabî olması ve kendisiyle evlenmesi karşılığında sakalar ile uğraşmayacağını vaad eder. tomris hatun bunun bir oyun olduğunu anlar ve teklifi reddeder. pers hükümdarı, aldığı ret cevabından sonra çok kızar ve tomris hatun’a savaş açar. saka topraklarına kalabalık bir ordu savaş için eğitilmiş yüzlerce köpekle girer. tomris hatun uygun bir alan seçip, büyük kiros’un ordusunu beklemeye başlar. iki ordu, aralarında birkaç kilometre kalacak biçimde birbirine yaklaşır ve güneş battığı için savaşa tutuşmayıp mevzilenir.

    ancak mertçe savaşmak yerine alçaklığı tercih eden pers imparatoru büyük kiros bir hile düşünür ve iki ordunun arasında bir çadır kurdurur. içinde güzel kızlar ve yiyecekler ve şarap bulunan çadıra ansızın saldırı düzenleyen tomris hatun’un oğlu ve beraberindeki kuvvetler, içerideki persleri öldürüp eğlenceye dalarlar. ancak birkaç saat sonra bir baskın düzenleyen pers kuvvetleri çadırı basıp tomris hatun’un oğlu da olmak üzere içerideki sakaları öldürürler. tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne üzülür. yemin ederek şöyle söyler: ” kana susamış kirus! sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım! ”

    ertesi gün yapılan ve bizzat tomris hatun’un yönettiği savaşı sakalar kazanır. ok atmakta usta olan ve savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan sakalar, savaş köpeklerine rağmen persleri bozguna uğratır. ölenler arasında pers kralı büyük kiros da vardır. pers kralı’nın bedeni getirilince tomris hatun kılıcı ile kafasını kopararak kan dolu bir tulumun içine atar ve tarihe geçen şu sözleri söyler “hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni kanla doyuruyorum!“*

    kaynak:
    emrullah özdemir / türklerin ilk kadın hükümdarı tomris
    adolf erman / archiv fur wissenschaftliche kunde von russland, cilt 1, reimer, 1968, s.386

  • bilmesek bunların bir yakınına sarhoş bi şoför çarpti da öldürdu sanacagımız poz.

  • 86 yaşındaki bir adamın 80 yaşındaki diğer adama karşı başlattığı parti içi muhalefet tweetleridir. türk siyasi hayatının geldiği koltuk sevdasını en iyi açıklayacak örnek olabilir. demokrasilerde insanlar yerlerini gençlere bırakırken bizimkiler dinozor çağına doğru gidiyor.