ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ölünce bilinç nereye gidiyor sorunsalı
-
“tamamen bilimsel bir bakış açısıyla bilebildiğimiz kadarıyla, insan yaşamının hiçbir anlamı yoktur. insanlar belirli bir amacı olmayan ve körlemesine ilerleyen evrimsel süreçlerin sonucudur ve faaliyetlerimiz ilahi bir kozmik planın parçası değildir. dünya yarın patlayarak yok olsa, evrende hiçbir değişiklik olmazdı; tahmin edebileceğimiz kadarıyla insanların kendilerine dair anlam arayışı ve öznelliklerinin eksikliği de pek hissedilmezdi. bu yüzden, insanların yaşamlarına atfettiği herhangi bir anlam sadece sanrıdan ibarettir.” (y.n.harari, hayvanlardan tanrılara sapiens, s.382)
taksicilerin haklı olduğu gerçeği
-
ytl den sonrasını okumadım. ytl ne lan? y si mi kaldı kaç yıl oldu piyasaya sürüleli
emekliye 2015 zammı
-
24 liradır.
sözlüğü pek ilgilendirmiyor belki yaş itibariyle.
rezacığım uçak aldı bu arada.
havuz ikinci kattan görünmüyor.
günde bir lira bile değil...
utan türkiye.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27895604.asp
citizen kane
-
bu fimdeki iç mekan çekimlerindekine benzer bir alan derinliğine günümüz kameraları ve objektifleriyle dahi(diyaframın f/1.2 optik gelişmişliğine rağmen) ek ışık olmadan ulaşmak mümkün değildir demek yanlış olmaz. orson welles’in imzası niteliğindeki bu teknik seçimi uygulamaya koyması için ciddi maliyetlere katlanarak iç mekanların ışıklandırmasını neredeyse kusursuz biçimde yapması gerekiyordu ki o da sinetorgraf gregg toland ile birlikte tam olarak bunu başardı. üstelik derin alan derinliğini anlam yaratmada kullanmadaki becerisine ulaşabilen yönetmen sayısı hala çok azdır. bu özellik filmin sinema tarihi açısından önemini göstermeye yetmese de fikir vermesi açısından önemlidir.
evlilik programları için khk çıkarmak
-
reis sarayda kahvaltı yapmaktadır, först leydimiz ise esra erol izlemektedir, reis ise ntv spor'da mehmet demirkol'u izlemek ister. hanımı kıramaz, bir şey demez, sonra sülo'yu çağırır der ki "şu evlilik programlarını kaldırın"
olay bundan ibarettir.
suriyelilere bayram izni verilmeyebilir
-
ahahahaa. şaka gibi açıklama. bırak göndermeyi, gitmek isteyenleri bile zorla tutuyorlar. amaç ne kardeşim, amacınız ne? açıkça söyleyin.
bahçeli'nin bayrama gidenler dönmesin, açıklamasından sonra bayramı sıfır kayıpla atlatmak için atılabilecek adımmış.
aman bir arap bile eksilmesin ülkemizden. ne kadar arap, o kadar mutluluk diye düşünüyorlar sanırım.
tanga
-
eskiden gotu gormek i¢in donu aralardik $imdi donu gormek i¢in gotu araliyoruz diyalogunun kaynagi
koyun peyniri yerine koymayın peyniri almak
yaran anne diyalogları
-
yaş: 13-14
anne dışarıdan gelmektedir kapı açılmıştır. ben de o sırada yaşın getirdiği enerji ile şınav çekiyorum.
- 25-26-27... *
- oğlum ne yapıyorsun evde misin?*
- 29-30 ... anne 31 çekiyorum!!??
- !!??*
- anne dur yanlış söyledim şınav çekiyordum...
(bkz: suratın patlıcan moruna dönmesi)
türkçede erillik dişillik
-
bazı yabancı dillerde karşılaşılan nesnelerin eril veya dişil olması, güzel türkçemizde olmadığını düşündüğümüz bir kavramdır. hatta böyle yabancı dilleri öğrenen arkadaşlarımız ve yakınlarımızın canını sıkan "sapık bunlar! kravatın da cinsiyeti mi olurmuş?" gibi tepkiler vermesine yol açan bir durumdur.(bkz: almanca)(bkz: fransizca)(bkz: ispanyolca)
halbuki cümlelerimizin gizli öznesi gibi nesnelerimizin de gizli cinsiyeti bulunmaktadır. biz sadece, pratik olduğumuzdan ötürü artikel gibi dandik işlerle uğraşmamaktayız. ama bu sizi yanıltmamalıdır. söylediklerimi bir kaç örnekle açıklayayım:
türkçe'de nesneler tekil halde dişil durumdadır. ör:
"-ne olmuş bu kaleme?"
"-ne var ki?"
"-**ına komuşsun"
ör2: (kapı çarpar)
"-hay **ına koyiim senin gibi kapı"
ya da "hay skiim senin gibi kapıyı"
nesneler çoğul halde eril durumdadır. ör:
"-naapmışsın walkmanime? ne hale gelmiş bik bik bik..."
"-yeter be walkmenler s*ksin seni"
gördüğünüz gibi 'walkmanler' eril hale geldi.
bunların yanında türkçe'de başka bir dilde rastlamadığım (elbette başka bir dilde de bulunabilir) sahipliğin erilliği ve dişilliği vardır. bunu da böyle bir örnekle açıklayabiliriz:
sahipler kibar/resmi konuşmada nötrdür: "onun bilgisayarı"
az kibar/sinirli konuşmada erildir: "eşşoğlueşşeğin bilgisayarı" //gördüğünüz gibi sahip eril oldu
kaba/çok sinirli konuşmada dişildir: "s*ktiğimin/**ına koduğumun bilgisayarı" //sahip dişildir
ilgili bir konu olarak (bkz: turkcede ucuncu sahis zamirlerinin belirsizligi)
ve tabi ki (bkz: guzel turkcemiz)
tayyip erdoğan yalandan en çok kaçınan kişidir
-
(bkz: camide içki içme görüntüleri)
(bkz: kabataş saldırısı)
(bkz: türkiye'ye milyarlarca ağaç diktim)
(bkz: terör örgütü ile görüşen şerefsiz ve namussuzdur)
(bkz: ne tek dil dedim ne tek din dedim)
(bkz: rte'nin ses kaydına hem montaj hem dublaj demesi)
valla aklıma gelen şimdilik bunlar.
bilgisayarda az takılmak isteyenlere tavsiyeler
-
komşunun küçük oğlunu eve çağırın..
bir daha siksen alamazsın o bilsayarı geriye.. kral oyun'a aittir artık o bilgisayar.
ayda'yı kurtaran kişiye kızan kadın
-
kalıbımı basarım ekşi sözlük yazarıdır.
çalsa da razıyız çırpsa da razıyız
-
egemen baaş mod on ****
(bkz: araf suresi 179. ayet): andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır.
(bkz: adamın gol diyor)