hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: biyoloji dersinde kıza verdiğim ayar

    beyler mezunum dersanedeyiz geçen gün ders biyoloji sınıfta takılıyoruz hoca kan gruplarını işliyor. konu açıldı mal mal herkese sorucaklar kan grubun diye ilk ben söyledim a pozitif diye yan sıradaki kız atladı sokaktaki kediyi köpeği kessen a pozitif akar çok var filan diyor dıbına koyyim ne bileyim köpek möpek diyince ben bi sinirlendim nedense :d işte sıra buna geldi söylemeden ben tahmin edebilir miyim dedim. senin kan grubun kesin 0 dır dedim.aaa nasıl bildin diye sordu.'zor olmadı' dedim, 'genel vericiyi her yerde tanırım.' appiahın gol sevincini taklit ederek tribünlere koştum...

  • tarih messi'yi altın harflerle yazacak yazmasına da ender bulunan bir yöntemle. çünkü tarih hep golcüleri yazdı ve görüntüledi. oysa messi golcülüğünden çok asistleriyle tarihte en büyük olacak belki de. o yüzden messi vs. maradona yapılamayacak.

  • imamoğlu: bana çay getirdi diye adamı sultanbeyli'ye sürdüler.

    sunucu: niye sultanbeyli kötü bir yer mi?

    imamoğlu: adam başakşehir'de oturuyor.

    sunucu: -404 fatal error-

  • zamanın birinde, koca bir mermer kütlesinin üzerine eğilmiş çalışan bir heykeltraş varmış. haftalarca o koca mermer kütleyi oymuş durmuş. bir gün bir çocuk gelip “o kayanın içinde ne arıyorsun” demiş. heykeltraş da “bekle, göreceksin” demiş.
    aradan bir süre geçmiş ve heykeltraş o mermer kütleden çok ama çok güzel bir at heykeli yapmış. çocuk hayran hayran heykele bakarken, “kayanın içinde at olduğunu nereden bildin” demiş.

    bazı erkekler var, o güzelliği her durumda buluyor beyler. kadın-erkek farketmez, her insanın içinde hayran kalınacak bir şeyler vardır. aramaya inanmak gerek.
    saygılarımla.

  • bu cinayette hayatını kaybeden siavash ghafouriazar, yakın arkadaşımın concordia üniversitesi'nden yüksek lisans arkadaşı. nişanlısı sara mamani ile birlikte montreal'de yaşıyorlar, aralık ayında ev almış dayamış döşemişler, sadece evlenirken sevdiklerimiz yanımızda olsun diyerek iran'a düğün yapmaya gidiyorlar ve geri dönemiyorlar. 2 gündür etkisinden çıkamıyorum, concordia üniversitesi'nin anma için yayınladığı fotoğraftaki mutlu yüzlerine baktıkça kalbim kırılıyor.
    düşünüyorum. başarıyorsun, güzel olan her şeyin düşmanı çağdışı bir ideolojinin maymunu olmuş bir ülkeden gidiyorsun, yüksek eğitim alıyorsun, öncesi de sonrası da olmayan tek 1 hayatın var, yeni bir şeyler inşa etmeye çalışıyorsun o tek hayatı insana yaraşır şekilde yaşamak, sokaklarda ahlak polisinden dayak yemeden insan gibi giyinmek, düşüncelerini insan gibi dile getirmek, insan gibi eğlenmek için. sadece en mutlu günümde sevdiklerim yanımda olsun diye bu bok çukuruna geri dönüyorsun kısa süreliğine ve hayatın elinden alınıyor. hayallerin, geleceğin, mutluluğun ve dahi mutsuzluğun. her şey, sapık mollaları beslemekten, ölümü kutsallaştırmaktan, ciyak ciyak ağlamaktan, cenazelerde ezilip ölmekten başka hiçbir halt başaramayan ama sineması çok iyi diye salak salak övülen, tahran'a inse 5. dakikada sokakta dayak yiyecek gerizekalılar tarafından "3 milyon yıllık kadim pers medeniyeti ağğğğbiieee" diye ululanan bir molla rejimi tarafından elinden alınıyor, "yanlışlıkla". ne diyecek şimdi iran halkı ve yetkili merciler? "kader, kısmet, allahın takdiri" bitti gitti. o muhteşem pers medeniyetine de molla rejimine de hiçbir şey olmaz, toz bile yerinden oynamaz korkmayın. olan siavash ve sara'ya, o uçaktaki zavallılara oldu işte.
    edit: aldığım diğer bilgiler, uçak noel tatilini değerlendirip iran'a ailelerinin yanına gelen akademik kariyerli insan dolu, sırf university of ottawa'da doktora yapan 3 öğrenci var bu hafta anması düzenlenen. phd, post grad, profesör tittlelı insan dolu uçak ve mollalar çıkmış "özür" diliyorlar. özür dileme, sen de öl molla.

  • bir gece sofrada atatürk misafirleriyle otururken, ekmeğe bir kuruş zam yapılacağı hakkında bir mevzuu açıldı.

    yapılacak zam hakkında herkes bir fikir beyan ediyordu. tartışmalar sürerken, atatürk “durun bakalım, bizim sofracıbaşımız ibrahim’in de fikrini alalım, o halk çocuğudur. bu hususta bakalım ne diyecek ?” dediler. sonra ibrahim’e dönüp “söyle bakalım ibrahim, bu ekmek zammına ne diyorsun ?” diyerek cevabını beklediler.

    ibrahim bey arkadaşımız “paşam, ekmek fakir fukara halkın başlıca gıda maddesidir. bu itibarla yapılacak 1 kuruşluk zam zengin tabakayı zaten ilgilendirmez. halk tabakası ise günde üç dört ekmek yer, bu da cebinden 3, 4 kuruş fazla çıkması demektir. zengin ve varlıklı olanlar esasında francala yer. onun için yapılacak zam, ekmeğe değil, francalaya ve buna mümasil diğer yiyecekler olan pasta, börek, çörek, bisküvi gibi varlıklı insanların yedikleri unlu mamullere yapılmalı” dedi.

    atatürk sofrada bulunanlara dönüp “ibrahim’in söylediklerini işittiniz mi?” diye sordu.

    -“evet, işittik”.
    -“o halde biz de ibrahim’in fikrine iştirak edelim ve ekmeğe yapılacak 1 kuruşluk zammı kabul etmeyelim”

    atatürk’ün yanıbaşında - çankaya köşkü kütüphanecisi nuri ulusu’nun hatıraları - derleyen mustafa kemal ulusu- doğan kitap