hesabın var mı? giriş yap

  • barınamıyoruz hareketi‘nden gençler yüksek yurt, kira ve apart ücretlerine karşı bugün 22.00 itibariyle kadıköy bedia muvahhit sokak’ta toplanarak orada yatacaklarını duyurdular. hemen akabinde polisler tarafından uzunca süre tehdit ve taciz edilen gençler yılmadılar, polisi yıldırdılar.

    dayanışmaya da birçok kimsenin gelmesi sonrası gençler polislerin baskılarını kırıp yoğurtçu parkı’na geçtiler. #barınamıyoruz hashtagi ise kısa sürede twitter gündeminde 1. sıraya oturdu.

    süreç barınamıyoruz hareketi twitter adresinden takip edilebilir.

    tanım: birçok şehirden gencin katılması beklenen mücadele pratiği.

    20 eylül edit: bu gece itibariyle kocaeli izmit ve izmir’in de eklenmesiyle 3 ilde gençler sokakta yatıyor.

  • bugün engelli bir öğrenci geldi yanıma. otosmasyon şifresini hatırlayamıyormuş. üniversitenin ilk günü, öğrenci işleri çok kalabalık olduğu için girememiş içeriye engelinden dolayı. "yardımcı olabilir misiniz acaba? " dedi.
    şifresini sıfırlamak için sistemde kimlik bilgilerini dolduruyorduk çocuk "anne adı" kısmında duraksadı birden. hatırlamaya çalıştı. utandı, sıkıldı, hafızasını zorladı, birkaç isim söyledi girdik sistem yanlış dedi. çocuk da açıklamak zorunda hissetti kendini. "ya" dedi "kusura bakmayın, annem bizi küçükken terk etmiş ben böyle doğduğum için. hiç konuşmuyoruz onun hakkında ben de unutuyorum böyle bazen." içim parçalandı. öyle bir sessizlik oldu ki odada sağır olacaktım neredeyse. "müsaade ederseniz babamı arayıp öğreneyim." ... "baba" dedi "annemin adı neydi?" yine aynı sessizlikten oldu birkaç saniye. ben gözlerimi kaçırıyorum sürekli dolduğu belli olmasın diye. ama gerekçesi sürekli kafamda yankılanıyordu. "ben böyle doğduğum için..." bi isim söyledi babası. ama sesindeki sitemi duymalıydınız. böyle bir isim söyler gibi değildi, içinden bir şeyler kusar gibi söyledi.
    yazdık sistem kabul etti. çocuk aynı utangaçlıkla, sıkılganlıkla gitti. hiçbir şey diyemedim öylece kalakaldım.
    bu başlıkta yazılan şeylere bakıyorum şimdi. yok tipim şöyle burnum böyle, boyum şu kadar vs.
    yapmayın suserlar bunlar sadece kabuk, içinize bakın. o engelli çocuktaki olgunluğu görmeliydiniz. bakışlarındaki sadeliği, mükemmel diksiyonunu, tavırlarındaki nezaketi, "çirkinliğindeki estetiği" görmeliydiniz.
    etmeyin, zarfa takılmayın bu kadar. mazrufa bir bakın hele ne yazıyor içinde.

  • babam diyor.

    bunun neresi itici? 60 küsür yaşındaki adam, 50 küsür yaşındaki karısına "hanım" diyor. sanki anasına avradına küfrediyor da iticiymiş. dayak atan adamlar çekici çünkü.

  • arge meselesinde en çok eleştiri getiren yazarlardan biri benim o nedenle birkaç cümle etme ihtiyacı duydum.

    şu kısımlar net anlaşılırsa bence ortadaki sorun çözülecek.

    1) bu araçlar üniversitelere devlet (halk) tarafından sağlanan fonla yapılıyor.
    2) bu araçlar üniversite öğrencilerine tecrübe kazandırmak amacıyla yapılıyor.

    konu bu kadar olduğunda bence hiçbir sorun yok. yapılıyor olmalarından, devlet tarafından destekleniyor olmalarından memnunum.

    ancak eğer bu araçlar haber sitelerinde bahsedildiği gibi üniversite tarafından "yerli elektrikli otomobilin öncüsü 'atakar'" olarak lanse ediliyorsa. bu araçların bir değer olduğu düşünülüyorsa orada duracaksın.

    ben sanmıyorum ki bu projeyi yöneten eğitimci bu araçları bir basamak olarak görsün. öğrencilerinin tecrübe edinmesi dışında bir beklentisi olsun.

    neden sanmıyorum çünkü elektrikli araç konusu artık yeni bir konu değil. paran varsa bugün çıkıp çarşıdan tesla model s'i alıp evine gelebiliyorsun. niyetin gelecekte elektrikli araba üretmekse profesyonel bir ekibe milyonlarca dolar kaynağı ve gerekli zamanı verirsin şu an yaşadığımız çağın teknolojisine uygun bir araç ortaya çıkarırsın.

    daha basit bir örnekle açıklamak gerekirse ampul satıştayken mum ile ortaya çıkıp buradan alır yürürüz demek neyse bu araçlar da odur.

    sen ne yaptın eleştirmek dışında diyen adamlara da şunu söyleyeyim. vergi verdim tüm bu projelerin desteklenmesi için daha ne yapayım. 17 18 anahtarı mı tutayım montaj sırasında.

    tekrar ediyorum bu proje öğrenci projesi olarak güzeldir, alkışlıyorum. umarım devlet bu tarz tecrübe arttırıcı projelere destek olmaya devam eder.

    öte yandan aynı proje türk elektrikli araçların öncüsü falan değildir. buradan teslaya varılmaz.

    üç kuruşa beş köfte olmaz
    dünyayla kapışacaksan yatırımını kaşıkla kepçeyle değil tankerle yapacaksın.

    yani burada bence asıl kabahat üniveristede yahut projede değil. o projeyi gerçek dışı abartarak bizim önümüze koyan medyada. aynı haberi "öğrencilerin başarılı çalışması" diye lanse etsen gurur duyar alkışlarız olur biter.

    öteki aptal yerine koymak oluyor herkesi.
    neyin öncüsü amk, adamlar yapmış bitirmiş satıyor.

  • diğer yorumcular 3 kulübün şampiyonluk şansı için yakın yüzdeler verirken rok'un tahmini geldi ekrana ;

    gs %100
    fb %0
    bjk %0

    ertem: rasim neye göre verdin bu yüzdeleri?
    rok : tamamen net ve objektif.

  • emre'nin saha dışında ki davranışları kamuya açık olmamakla beraber sadece emre'yi ilgilendirir. yeryüzünün en iyi insanı da olsa bunu sadece hususi hayatında göstermek ve kamuya tam tersi bir karakterde kendini sunmak en hafif tabiri ile dengesizliktir ve tıbbi müdahale gerektirir. onun saha dışı davranışlarını örnek gösterip saha içinde yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışmaksa en yerinde tabir ile geri zekalılıktır ve bu da diğeri gibi tıbbi müdahale gerektirir.

  • bir ormanın ücra köşesindeki çadırda bile elinden cep telefonunu bırakamayıp ekşi sözlük’te malumatfuruşluk yapayım diye çadır başında tespit kanırtmaya kasan sosyal medya müptezellerine kulak vermeyin.

  • plastik şişe doğada 5000 yıl sonra yok oluyormuş. 1.si kim o kadar bekledi de gördü amk, sallamayin. 2.si dün attım, sabah yoktu.

  • adam 5000 tl kredi karti limitini yüksek bir limitmis gibi anlatmis. yazik la, troll de olsa o da insan lan. fakir diye yüklenmeyin fazla.