hesabın var mı? giriş yap

  • abaza taklidi yapıp ama aslında oldukça ince espriler yapan kitlenin yerini gerçekten abaza tiplerin alması.

  • jacobs monarch'ın üzerindeki demleme tarifi şöyle (daha evvel bu tarifi görmemiştim, ondan yazıyorum):

    evvela bir tatlı kaşığı (dolu dolu) kahveyi french press'e koyuyoruz. akabinde kahvenin üzerini örtecek kadar sıcak su koyup metal olmayan bir kaşık ile karıştırıyoruz, iki-üç dakka bekletip kalan suyu koyuyor ve beş dakka daha bekletiyoruz. ilk okuduğumda anlam verememiş, niye suyu toptan boca ettirmiyorsunuz da bize iş çıkarıyorsunuz ey yakuplar demiş idim ama sonra kahvenin demlenme sürecini izlerken şunu farkettim:

    filtre kahve suyun içinde yavaşça dibe çöküyor, dibe çökünce de üzerinde kalan suya pek etkisi olmuyor, üzeri afedersiniz abdest suyu gibi oluyor. ama evvela az bir su koyup biraz bekletince ve üzerine tekrardan su koyunca su ile kahve iki kere karışıyor. biraz dibine çökmüş kahve yeniden su ile karışıyor ve özünü biraz daha salıyor, daha geç dibe çöküyor.

    bugün bu şekilde yaptığım kahvenin tadının daha iyi olduğunu farkettim misal.

  • ooo bizim diziler için güzel haber, bu konuyla ilgili 23 tane dizi çıkar.

    - sen bir soykan'sın nasıl karın soyadını taşımaz

  • bu adamda oyle bir hal var ki, sanki 1940'lardan 60'lara kadar yasamis, sonra yok olmus, sonra 2000'lerde dirilmis gibi. kullandigi eski kelimeler gercekten ilginc oluyor. gecende tekerlekli sandalye basketbol macinda olaylar olmus, aysal "tekerlekli iskemle takimi" diyor. yine dikkatimi ceken meireles'in tukurmesi konusunda tahkim kurulu baskani 7 saat video izledik deyince "7 saat neyi izliyorlar bu tarzan filmi mi?" diye bir elestiride bulunmustu. ben de tarzan nereden cikti diye dusunmustum. mehmet demirkol'un dedigine gore 40'li 50'li yillarda johnny weissmuller'in oynadigi tarzan serileri olurmus, herhalde onlara binaen soyluyor dedi. tabi galatasaray lisesi mezunu olup da 2001 yilinda galatasaray'a uye olmasi da kendisinin aslinda resurrected olma ihtimalini guclendirmektedir.

  • vampirlerin yakaları kolalı ceket giyip dağın başına yaptırdıkları şatolarda oturduğu, arada efendi gibi inip yakalayabildiklerini emdikleri, aşk meşk işlerine bulaşmaktan imtina ettikleri efsane dönem.

    beyoğlu'na takım elbisesiz girilemeyen döneme rastlar.

  • çocuklarımdan biri, yılda 1000 lirayı ailesi denkleyemeyeceği için çok istediği bir bölümün (normal öğrenim kazanması da muhtemel ama risk var) ikinci öğretimini yazamıyor ve istemediği bir bölümü yazmak zorunda kalıyorken, onun yarısı kadar puan alan bir başka çocuğum "özel yazalım hocam, sorun değil" diyor. öğrencimin başı düşüyor...

    sıçayım böyle adalete.