ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
29 ekim kutlamalarında sinir krizi geçiren kadın
-
işte bu yüzden yaşasın cumhuriyet...
sözlükçülerin iyi ki almışım dediği şeyler
skandal yangın söndürme görüntüleri
-
herif stratosferden bırakıyor suyu
türklere sorulan salak sorular
-
-pippa bacca’ya sizin ülkenizde tecavüz edip öldürmüşlerdi değil mi?
+(hask!) münferit.. ee, müynferayt… (ne biçim soru lan bu)
-peki , türkiye’de birden fazla karısı olan insanlar varmış doğru mu?
+hee gülüm hee. benim de 2 karım var zaten. (lan olmadı galiba)
-peki, türkiye’de oruç tutmuyor diye insanlar dövülebiliyormuş doğru mu?
+yok dövmüyorlar, direkt yatırıp zkiyorlar. (eheheuheühühühü…bu ne ya?)
-türkler bizleri salak kendilerini çok zeki olarak görüyorlarmış doğru mu?
+sen nerden çıktın mına koyim ya… kimsin lean sen?
-napıcan kim olduğumu cevap versene sikitoş…
+sikitoş mu? türk müsün lan yoksa sen?
-eheheh. tamam lan tamam. ehehee. türküm tabi.. ehehee. deveyi soramadan koptum lan.. ehehe..
+yavşaa bak, gülüyo bi de. çok komik.
kenan evren'i gömdük sıra barajda
-
idamları imzalarken ellerim hiç titremedi ( kenan evren 1983 )
emri kim verdi diye soruyorlar, emri ben verdim ( recep tayyip erdoğan 2013 )
biri gitti.
fakirlerin ortak özellikleri
-
yaklasik 4 gun once evimden kovuldum. 4 gunumu sigindigim abla evinde geciriyorum. sehremini'nin surlara yakin eski bir mahallesi burasi.
birbirine yapisik apartmanlar, daracik sokaklar, carsisi. yolun ote tarafinda buradan degisik hayatlari ile fakir bir semt burasi. ve tabi oturanlari da fakirlikten bol bol nasiplenmisler.
cok uzaga gitmeden kaldigim evden baslayayim.
bir oda, bir salon bir apartman kati. giris kat. bu evde buyumus iki tane delikanli var. babalari eski topkapi kabadayilarindan. allah rahmet eylesin iyi bir adamdi ama, beraber yasadiklari babasinin gazina gelip cok dovmuslugu vardi ablami.
galiba fakir insanlarin bir ozelligidir; sahipsizlik...
sokaginda, kucuk cocuklar yirtip pirtik elbiseleri ve sumuklu suratlariyla top kosturuyorlar. yuzlerinden okunuyor aslinda cok iyi bakildiginda ve en cok cocuklarin fakirligi uzuyor insani.
ki, isil isil da mutlu bu cocuklar.
galiba, fakir cocuklarin uzerlerinde bir mutluluk halesi var. mutlular, fakir olduklari henuz onlara ogretilmedigi icin. bunu kiyaslayacak insanlar henuz hayatlarina girmedigi ve bunu yuzlerine yansitmadigi icin.
hem cocuk olmak demek; eski bir top, ucu yirtik bir ayakkabi ile sokaklarda mutlu olabilmek de degil mi ?
ablam, hayati boyunca parasizliktan cok cekmistir biliyorum. kocasi cok calismayi seven bir adam degildi. en cok eski bir kamyonetin arkasina koydugu meyve sebzeyi satardi ki, cani isterse.
ben iclerinde cok kaldim. bilmediklerinden degil, bu sartlari daha iyi bir hale getiremediklerinden de degil.
sadece bunu bir kader olarak gordukleri icin, bu sekilde ve bu sartlarda yasamaktan bile mutlu olabilecek detaylar bulduklari icin... galiba kadercilik de fakir insanlarin ozelligi.
ha su da var; belki fakirlik degil ama yoksulluk biraz. ac degil, acikta degiller ve bulunduklari sartlari kabullenmis ve dahasini istemez vaziyetteler.
ha surda durdugum yerden ve sartlardan dolayi kimseyi fakir, yoksul diye nitelendirmem ne kadar dogru bilmiyorum.
neticede kalacak baska bir yerim olmadigi icin buraya siginmis biriyim.
galiba burdaki en fakir benim.
ortak ozelligim olmayacak kadar hem de...
köpeklerin son dediğini anlamadım hareketi
-
ayni hareketi mel gibson da "oyunculukta buraya kadar ilerledim" anlaminda yapar.
almanlar osurana bravo geğirene aferin dermiş
-
yanlış bir inanış; zira almanlar geğirene "sehr gut", osurana ise "du bist mein lokomotiv andreas" derler.
meb'in 22.000 öğrenciyi affetmesi
-
milli eğitim bakanı mahmut özer’in emriyle, 11. sınıfta okula hiç gelmeyen veya uyuşturucu, bıçakla yaralama dahil disiplin suçundan sınıfta kalan 22 bin öğrenci, hiçbir şart aranmadan 12. sınıfa geçirildi.
devlet, hapishaneleri okula çevirmeye çalışırken meb okulları hapishaneye çevirmeye çalışıyor.
uyuşturucudan ve adam yaralamadan atılan adam okula nasıl geri alınır aklım almıyor.
ondan sonra ekşi sözlükte “öğretmenler fazla maaş alıyor , yazın taş ocaklarında çalışsınlar” demeyi biliyorsunuz. gelin de bu tiplerle uğraşın bakalım okulda.
kaynak
edit: ya arkadaş siz gerçekten kafayı yemişsiniz. sistem çökmüş, müfredat desen içi bomboş. müdürler, yöneticiler desen hepsi torpilli, işten anlamıyorlar, despotlar. hepinizin çocuğu einsten… öğretmenler milyon lira maaş alıyor(!) (ki ben 11.000 lira maaşla 6.500 lira kira ödüyorum)
ama bir tek öğretmenler suçlu öyle mi?
üniversite kampüslerinin halka açılması
-
üniversiteli kızların vay haline.
edit: aklıma şimdi geldi, odtü'de o ormanın içinde on numara mangal keyfi olur.
son 20 yılın en gıcık lafı
-
(bkz: aynen)
toplu taşımalarda koltuk sahibinin veliaht seçmesi
-
teyze hala orada otururken küçük şirinlikler yaparak gönlünü kazanırsanız o muhteşem koltuğa sizi layık görebileceği eylem.