ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''suskunluğum asaletimdendir yazmış, 24 bin tane tweeti var.''
7. koğuştaki mucize'yi izlemeyen efsane yazarlar
-
duygu sömrüsü sevmeyen yazarlardır. fragmanına bile dayanamadım. duygu sömrüsünden ibaret bir film olduğu çok belli. tek amaç ağlatmak. bunun üzerine kurulu bir filme benziyor. hayatta izlemem.
edit: ne çok mesaj geldi. arkadaş yönetmen bu kadar savunmamıştır. filmin nasıl bir film olduğunu anlatmaya çalışanları anlarım da sırf filmi sevmedim diye küfredenleri anlamıyorum. sanki filmi beğenenlere küfretmişim gibi davranmışlar. arkadaş bir filmin fragmanının bende uyandırdığı izlenimi yazdım. tümüyle kişisel bir tercih. sen beğenebilirsin. içtenlikle saygı duyarım. siz de beğenmeyenlere saygı duyun.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
yıl 2005. ev arkadaşımla gündüzleri uyuyup geceleri uyanık kalmak gibi bir alışkanlık geliştirmişiz, marketin bakkalın açık olduğu bir saatte uyanık olmadığımız için sadece geceleri alışveriş yapabiliyoruz, o alışveriş de geceleri açık olan tek yerden, ekmek fırınından 12li yumurta ve birkaç sandviç ekmeği almaktan ibaret. kaynamış yumurtaları sandviç ekmeğinin arasında ezerek yiyoruz. öyle bir ortam.
temmuz ayındayız, saat gece mi sabah mı belli olmayan saatlerden biri. yine fırına gidiyoruz. polis otosu devriye geziyor.
- gençler!
- (üstümüze alınmıyoruz)
- gençlik! alow!?
- (hiiç üstümüze alınmıyoruz, kafalar önde yürüyoruz)
- hşşt! gençliikh?!
- (bize diyo olabilir lan diyip dönüyoruz)
- nere böle?
- (şaşkın) ekmek. fırın. yumurta. hımph.
- kimlikh var mı?
-* kimlik? cüzdan. ev.
- yok mu kimlikh?
- ekmek. yumurta. ev.
- siz okhuyonuz mu?
- evet
- ne okhuyonuz?
- * uluslarsı ilşkiler
- (bana dönüp) sen?
- ben de
- benim de yeğen okhuyo kütaaya'da
- ...
- gelin sizi bırakhıyım fırına
- ...
- gelin binin eve de bırakhıyım soona
bindik. önce fırına gittik. her gece üçte gelip yumurta alan iki tip yeterince saçmayken işin içine bi de ekip otosu girince fırıncı o geceden sonra bizi pek iyi karşılamamaya başladı, bi süre sonra da dükkanda yumurta satmayı bıraktı. bu sefer de her gün patates yemeye başladık. neyse. sonra eve gittik yine polis otosuyla. üst komşu nerden gördüyse görmüş gecenin bir yarısı polis aracından indiğimizi, ertesi akşam geldi ne ayaksınız diye. garip bir dönemdi.
pazar sabahı 8 tane kızın bugün buluşalım demesi
ronaldo'nun beşiktaş'a gelmek istemesi
-
oradan ortaköy'e geçecek herhalde, canı kumpir çekti demek.
kendi esnafımızı dövmede dışabağımlı hale gelmemiz
-
herkes kendi kapısının önündeki esnafı dövse sokaklar pırıl pırıl olur.
üşüyen köpeğe montunu veren adam
-
adam hızır a.s gibi gelmiş.
yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.
yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu
mini şortuyla mezarlıkta konser dinleyen kız
-
mini şortuyla dinlemeyenler değerlendirmeye alınmıyor sanırım.
edit : şu mübarek ramazan gününde bu başlık da başıma kalmış lan.
türkiye'de old town kültürü olmaması
-
dunyada bircok sehirde koruma altında olan, yeni bina yapımına izin verilmeyen turistik bölgelerdeki eski şehir kavramının ülkemizde ne yazık ki bölük pörçük olması durumu.
istanbul için tarihi yarımada 100 sene önceki haliyle korunmuş olsaydı, sultanahmet, topkapı, haliç, fatih suriçi bölgeleri eski görünümünde olsaydı nasıl olurdu acaba?
medeniyetler beşiği anadolu coğrafyasında her yer gecekondu. göz kanatan mimari, izinsiz kacak yapıyla dolu.
monica bellucci vs sofia vergara
-
"monica bellucci"nin isminin yanına "vs" koyabilenleri bizlere gösteren başlıktır.
allah affetsin.