hesabın var mı? giriş yap

  • gazeteci yazar fatih altaylı'nın ortaya koyduğu hakikattir..

    knorr, türkiye'de farklı ve avrupa'da farklı ürünler satıyormuş.

    içinde tavuk bile olmayan tavuksuyu çorbaları gibi.

    --- spoiler ---

    knorr’un aynı ürünü avrupa’da farklı, türkiye’de farklı içerikle sattığını, avrupalıların sağlığını korumakla kalmayıp, onlara daha kaliteli bir ürün sunarken türk tüketicisine içinde tavuk olmayan tavuk suyu bulyonu itelediğini yazdım.

    epey bir mesele oldu.

    her yerden ses geldi.

    iki yerden çıt çıkmadı.

    biri türk halkını kandıran knorr.

    diğeri türk halkının kazıklanmasına ve belki de zehirlenmesine seyirci kalan tarım ve orman bakanlığı’ndan.

    her ikisini de vurdumduymazlıklarından ötürü kutluyorum.

    belli ki aralarında iyi bir konsensüs var.

    belli ki söyleyecek, verilecek yanıt yok.

    belli ki sükut ikrardan geliyor.

    ve belli ki, aynı kaba pislemişler.

    bizim yediğimiz kaba.

    ama en azından biz görevimizi yaptık.

    knorr konusunda halkımızı uyardık.

    bundan sonra hala knorr kullanan var ise bile bile zehirleniyor, bile bile kazıklanıyor demektir.

    ona da benim karışacak halim yok.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • recep ivedik 4'un 1 milyon 641 bin kisilik rekorunu sarsmis ama kiramamistir. buradan anlasiliyor ki nuri bilge'nin sahan gokbakar gibi olabilmesi icin on firin ekmek yemesi ve spor yapmamasi gerekiyor.

  • yalan yok başta fransızca mı lan? diye düşündürdü.

    "uloü höani panoü, la huani kuabloü, hani sahhğğat"
    ou l'eau huannee poineau, la huannee cableau, huannee soitte...

    "sen möemurolma"
    saint meumaraulma...

    not: işkembeden sallıyorum ama sanıyorum şöyle bir şey olsa sırıtmazdı.

  • 3 yaşındaki çocuğa bu durumu nasıl izah edebilmişler dedirten olay.
    ben 3 yaşındaki kızıma "senin baban değilim" desem "hayır babamsın" diyip ağlar, ben de onunla ağlarım.

  • londra'lı genç bir ingiliz kızı, havanın iyice karardığı bir saatte, yolunu kısaltmak için regent park'tan geçerek evine gitmek istiyor.
    genç kız, gece elektriklerin az aydınlattığı karanlık yolda yürürken, magandanın biri çirkin lâflar atıyor, kızı korkutuyor.
    dehşete düşen genç kız çığlıklar atarak kaçmaya başlayınca, etrafta bulunan ve kızın sesini duyan ingiliz gençler koşup saldırganı yakalıyorlar.
    adam yargılanıyor. ingiliz hâkim ona “7 yıl ve 7 gün hapis cezası” veriyor.
    hâkime soruyorlar:
    “adam kıza elini bile sürmemiş, sadece korkutmuş. bu 7 yıl, 7 günlük ceza çok ağır değil mi?”
    ingiliz hâkimin cevabı :
    “kızı korkutmanın cezası sadece 7 gündür. 7 yıllık ilâve ceza ise ingiliz kızlarının gece parkta dolaşma ve parktan geçme özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır!”

    kisinin hak ve ozgurlugune yapilan tecavuzdur. az biledir. emsal teskil etmelidir. kimse kimsenin fotografini, hele ki edep yerlerini, ce ke mez.

  • her diplomatik kriz sonrası mp'de bana dalınan oyun. ulan ülkenin koca yükünü ben sırtlıyom ya sokacam uluslararası ilişkilerinize. uygur türkleri meselesinde önce çinliler daldı şimdi de ruslar peşimi bırakmıyor. kazasız belasız 1.5 saat direksiyon sallamışım oyun saatine göre 21 saate denk geliyo sanırım yükümü teslim etmek için şehre girmeme dakikalar var adamlar bağcılarda köşe de bekleyip yol kesen tinerciler gibi yolumu kesip yüküme zarar veriyor. anasını sikicem dünyanın az kaldı.

  • evet diyenlere muavinlerin uygun muammeleyi yapacaklarına dair bir his sahibi olmama neden olan açıklamadır.