• ilkokullarda yapilan amator tiyatro tadinda gosteri, temsil
  • bu musamerelerden birinde tam 4 ayri gosteri de yer aliyodum ve bi de sunucuydum, ilkokul 4 ya da 5 di sanirim, hayatimda bi daa asla hasir nesir olmak istemedigim olay
  • arapça kökenli bir sözcüktür. geceleri ülfet (alışmak, kaynaşmak, görüşmek) ve sohbet etmek anlamındadır. tasavvufta bir hitap şeklidir de.
  • okullarda yıl boyu hazırlanan etkinliklerin, bir kaç saat içerisinde velilere yapılan sunumu. gösterinin kalitesi sergileyen okulun kalitesi ile doğru orantılıdır. öğretmenler her şeyin mükemmel olmasını ister ama aslında önemli olan her velinin çocuğunu sahnede gördüğü andır. çünkü küçücük yüreklerin o heyecenla nasıl uykusuz geceler yaşadığını, olayı sanki hayatlarındaki en önemli şeymiş gibi benimsediklerini onlar bilir. gösterilerin en güzel yeri işlerin yolunda gittiği zamanlar değil, öğrencinin mikrofon karşısında ne söyleyeceğini unuttuğu anlardır. bir keresinde de bir öğrenci tekerlemesini bitirmiş, seyircilerden tepki beklerken hiç hareket olmayınca ''e bitti, hadi alkışlasanıza'' demişti. işte müsamerelerin en güzel yanı, bu plansız anlarıdır...
  • ilkokul çocukları için işkence, ebeveynlere göre çikolatadır bunlar.

    "baş parmağım baş parmağım
    nerdesin nerdesin burdayım
    nasılsın efendim teşekkür ederim
    parmak kaç parmak kaç"

    böyle bir şarkı vardı küçüklüğümüzde, bilen bilir.ingilizce versiyonunu da öğretirlerdi hatta.bu şarkı da, parmaklar hareket ettirilerek söylenenen bir şarkıydı.

    ilkokul üçüncü sınıftayken yıl sonu gösterisinde bu şarkıyı söylemek için beni seçmişlerdi. çok mesuttum, çok helecanlıydım, parmaklarımı da hareket ettirerek küçük bir şov yapacaktım, herkes de ingilizceme hayran olacaktı.müthiş bi karizmam olacaktı falan.

    neyse efendim, çıktım sahneye, başladım işte, baş parmağım, her şey güzel, işaret parmağım oo müthiş gidiyorum herkes ne kadar şirin diye sırıtıyor, orta parmağım....allah belasını versindi o orta parmağın. bütün salondan bi kahkaha koptu. anlamadım da niye, moralim bozuldu. mahvoldum. yanlış mı söyledim lan diyorum, yok yani. saçımda başımda bi'şey mi var, o da yok. arkama bakıyorum bi'şey yok, bana gülüyorlar orası kesin.yüzük parmağımda gözler sızdırmaya başladı, serçe parmağımı zorla bitirip kaçtım.pislikler üzüldüm diye alkışlıyorlardı bir de, sanki anlamamıştım.

    hayır tabii birkaç sene sonra o muhabbeti anladım, orta parmak tamam da, hareket çekmeyi yeni öğrenmiş ergen misiniz amk, dana kadar velilersiniz ne gülüyorsunuz?

    neyse, şarkımın üzerinden baya bir zaman geçti, monolog gösterileri yapıyordu çocuklar, en sonda ben vardım. ben monoloğumu oynadıktan sonra da flüt korosu olarak çıkacaktık, sınıfçak flütle havada bir top bulut olsam tarzında popiler şarkıları çalacaktık.

    doğduğum andan itibaren "tiyatrocu olacam ben" diye ağlayan bir veled olarak, inanılmaz mutluyum, düşünsenize, o gece hem sahneye çıkıp tek başıma şarkı söyleyeceğim, hem de başrolü kaptığım bir oyunda (tek kişilik zaten orası ayrı) oyunculuğumu konuşturacağım.inanılmaz bi fırsattı, belki demet akbağ, nejat uygur, haldun dormen falan orada olacaktı ve beni izleyecekti. (sadece bu üçünün ismini biliyordum, onları da yanlış söylüyordum evet)

    neyse işte, çıktım sahneye, monoloğun konusu tatlı delisi olan küçük haşarı bir velet.elimde bir sepet, içi küçük paketli tadellelerden dolu, monolog bitince bitane yiyip, geri kalanı seyirciye fırlatacaktım, öğretmenimiz öyle istemişti, daha ilgi çekici olurmuş, vs vs.gayet güzeldi, o haşarı ve sinir bozucu çocuk rolünü hakkını vererek yaptım (çok da zor olmadı zaten), sıra geldi tadellemi yemeye.

    kuliste "ben sahnede tadelle yicem olm, eheheh en eğlenceli rol benim" diye hava atan ben, dört gözle beklediğim ana gelmiştim, açtım bi tane, attım ağzıma.geri kalanı fırlatmaya çalışıyorum bi yandan, lan? e boğazımda kaldı fındığı? hayır yutamıyorum, öksüresim geliyor öksüremiyorum, oldu mu sana pancar bir surat? tek tek atmam gereken çikolataları olduğu gibi, sepetle beraber aşağıya boşalttığım gibi kulise kaçtım, hayvan gibi öksürüyorum ama bir yandan.

    flüt korosu var, nasıl geçiricem öksürüğü diye düşünüyorum, benim düşünmem yetmiyor, öğretmen su içirmeye çalışıyor, içirmeye çalışmakla yetinmiyor, susayım diye boğazıma döküyor resmen.neyse biraz durulur gibi oldu da, hepimiz çıktık sahneye o sıra, başladık bilmem şu feleğin bende nesi var... öksürük. herkes müthiş çalıyor, benden çıkan ses "düüt öhö düüt düüttt öhöhöhöhö dütdütdürüdütt öhöhöhö"yine aynı seyirciler, yine bana gülüyor, resmen emo olsam orada o anda intihar ederdim belki de.

    önce şarkı, sonra monolog ve sonra da flüt korosu...

    ertesi yıl yine flüt korosundayken, "gerçek bir koro" gibi gözükelim diye bizi çıkardıkları merdivenimsi şeyin en arkasından, ki oldukça yüksek bir noktaydı, flüt çalarken düşmem ve kolumu çatlatıp bilmem kaç milyonuncu kez rezil olmam da cabası...

    ama seyirci beni seviyor, ehe.
  • ilkokul 1. sınıf, yıl sonu müsamerem...

    ama önce...
    r'leri söyleyemeyen bir arkadaşım vardı. v diyordu r yerine. adını şifreliyim : barış koşar (ad+soyadında iki tane r vardı). okuma yazmayı yeni öğrendiğimiz o dönemde bir şey yazarken yavaş yavaş, heceleye heceleye yazıyorduk doğal olarak. barış da öyle yapıyordu. bir sınavda (ilkokul 1. sınıftaki sınavlarda ne soruyolardı acaba?) sıra arkadaşının örtmene yetiştirip yaygara koparmasıyla, adını sınav kağıdına "bavış koşav" olarak yazdığı ortaya çıkmıştı. keriz sıra arkadaşı da kopya çektiğini böylece açık etmişti.

    gelelim yıl sonu müsameresine. herkes çıktı şiir okudu, şarkı söyledi, solo, düet, koro... barış'ın da solo şiir performansı oldu. ne mi okudu?

    -givesun'un fındıklavı-

    kıvılıv çıtıv çıtıv
    hem beslev hem ısıtıv
    (çok yavavlıdıv) [net hatırlamıyorum]
    givesun'un fındıklavı

    ya gaddardı hocamız, ya da telaffuz sorunlarıyla mücadelede deneysel takılıyordu.
  • gavurmusun yaa mate of inanna isimli arkadaş gönderine hayran kaldım sayende elimdeki cornflakes kasesini laptop ve battaniyeme döktüm verdim şukunu =))
  • kelime olarak bana annemin işlemeli dantel yakasıylasiyah beyaz ilkokul resimlerini çağrıştırıyor..
hesabın var mı? giriş yap