hesabın var mı? giriş yap

  • doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.

  • tanım: karantina altına alınmak istemeyen umrecilerin özel bir otobüs tutup kaçması olayı.

    erzurum valisi okay memiş: “umreden geldikten sonra karantinadan kaçarak erzurum'a gelmeye çalışan 28 vatandaş çorum'da yakalandı.” — iha

    sorumsuz insanlar. en ağır cezalar ile yargılanmaları gerekiyor.

    kaynak

    sabah

    adalet bakanının ilgili tweet'i

  • ben aslında acıdım.
    şu 3 günlük dünyada, acun gibi parayı bulduktan sonra yıllardır hayatında olan kadını, karısını, 2 çocuğunun annesini aldatan, onu itibarsızlaştıran, üstelik diğer kadından çocuk yapıp zerre mahcubiyet duymayan bi adama kalmış insan (birey yazıp geri sildim, düşün)

    bi de bu kadının erkek kardeşi ve babası acun'un ofisine gidip fotoğraf falan paylaşıyordu.
    ben evli barklı bi adamdan türkiye'nin huzurunda çocuk yapacağım. adam erkek kardeşimi işe sokacak, babam sırf zengin diye bu adama yanlayacak falan...
    kalibreleri o kadar belli ki...
    hakkaten acıdım, allah kimseyi bu duruma düşürmesin.

    debe editi: beyin kanseri bi anneye abd vizesi çağrısı

  • 9 günlük tatil sonrası mesaiye başlayan devlet memurlarının aşırı yüklenmesi nedeniyle oluşan durum. iki güne normale döner merak etmeyin.

  • ortalama 1000-2000 ordulu bir bombardıman trolleri var.ilk önce 5000-10.000’lik arası bir bot tweet atımı ile gündeme sokuluyor.sonra bu kendi troll ordusu yazmaya başlayıp birbirlerinin tweetlerini beğenerek öne çıkarıyorlar ve bot tweetler aşağıya iniyor.normal biri girdiğinde çok büyük bir tepki varmış algısı çıkıyor.bu troll ordusu dışında,köşe yazarları,gençlik kolları da sonradan tweet ekleyebiliyorlar duruma bağlı.sonra twitter farkedince bu botla yazılan kısmı siliyor ve geriye sadece kendi tweetleri ile gündem de kalıyor kalabildiği kadar.genellikle kendi kendilerine kaldıklarında 2-3 saat maksimum sürüyor.iyi akşamlar.

  • ön not: grammy ile ilgili genel bilgilerin verilmediğini fark edince kendi bilgilerimden bir entry toparladım. bu entry grammy'nin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve yapısını ele alır.

    the recording academy'nin* organize ettiği ödül töreni.

    grammy ödülleri hem reyting hem de prestij açısından abd'nin en büyük müzik organizasyonudur. yapısına bakmak gerekirse:

    - grammy'nin takvimi oscar ödülleri'nden farklı çalışır. ekimde başlar ve eylülde biter. örneğin 2018'de yapılacak 60. grammy ödülleri'nde 1 ekim 2016 - 30 eylül 2017 tarihleri arasında yayınlanan şarkı ve albümler yarışabilir.

    - 30 eylül'den sonra adaylık süreci başlar. ilk önce aday adayları belirlenir. sonrasında esas adaylar belirlenir ki genellikle her kategoride beş aday olur. oyların eşit çıkması durumunda bu sayı artabilir. adaylar genellikle aralık ayının ilk haftası duyurulur. son oylama yapılarak kazananlar belirlenir. kazananlar ocak ayının son haftası ya da şubat ayının ilk iki haftası içinde yapılan iki ayrı törenle duyurulur.

    - bu süreçte oy kullanan kişiler the recording academy'nin üyeleri arasından seçilir (yaklaşık 12000 kişi). üyeler, oscar üyelerinden farklı olarak olarak şarkıları değerlendirmek için bir yere davet edilmezler ya da şarkılar onlara gönderilmez. online ortamda kişisel olarak dinlerler ve oylarlar.

    - yarışacak şarkıları recording academy üyelerinin kendisi seçmez. yarışacak olan projeler, şarkıcılar (doğal olarak onların şirketleri) tarafından kategorisi belirlenerek gönderilir (bu crossover artistler için önemlidir. bir şarkı "country pop" türündeyse, kategoriyi şarkıcı seçer. ister pop kategorilerine gönderir, isterse country kategorilerine). 150 uzman, şarkının veya albümün doğru kategoride olup olmadığına onay verdikten sonra şarkı ve albümler the recording academy üyelerinin ulaşabildiği online ortama sunulurlar.

    - gönderilen şarkıların bir albüme dahil olması, single olarak yayınlanması ya da stüdyo kaydı olması gerekmez ve şarkıcılar aynı kategoriye birden fazla şarkı/albüm yollayabilirler ancak şarkıcıların %95'i single olarak yayınlanan şarkıları yollarlar ve oyların bölünmemesi için kategorilere genellikle bir proje yollarlar.

    - bir albümün grammy'de yarışma süreci iki yıldır ve albümün yayınlandığı yıl "esas yıl"dır ki bu, aday olma ihtimalinin daha güçlü olması demektir. aday olarak bir kez gönderilen projenin tekrar yarışması mümkün değil. istisnalar ise remix versiyonlar ve live performanslardır.

    yukarıdakileri açıklamak için örnek vermek gerekirse: the weeknd, starboy albümünün ilk single'ı starboy'u 21 eylül 2016'da yayınladı, albümün kendisini ise 25 kasım 2016'da yayınladı. ilk single 30 eylül'den önce yayınlandığı için 2017 grammy ödülleri'ne aday edildi (adaylık çıkaramadı), ancak albüm 2018 töreni için yarışacak. the weeknd'in esas yılı, albümün dahil olduğu 2018 ödül töreni. esas adaylıkları bu törende çıkarması bekleniyor demektir bu. şarkıcı, albümden storboy şarkısı hariç istediği şarkıyı aday edebilir (starboy'un ise canlı performansını gönderebilir). gönderilen şarkı single olmak zorunda değil ama şansı fazla olsun diye single yollaması yüksek ihtimal. the weeknd, müzik dünyasında "crossover" denilen karışık genre şarkılar yapan bir şarkıcı. şarkıları pop ve r&b türünde. diyelim ki i feel it coming şarkısını seçti. bu şarkı pop ve r&b türünde olduğu için kategoriyi kendi seçecek. ya pop kategorisine gönderecek ya da r&b kategorisine. "i feel it coming" şarkısını pop group/duo performans kategorisine gönderdiğini varsayarsak, o kategoriye oylar bölünmesin diye yollama hakkı olmasına başka şarkı yollamayacak. bir diğer şarkısı party monster'ı da r&b kategorileri için gönderebilir. crossover şarkıcıların böyle bir avantajı vardır ama genellikle adaylık çıkarmayı başaramazlar.

    beyonce bir albümden farklı kategorilerde adaylık çıkarmayı başarabilen nadir şarkıcılardandır. örneğin, 2010 ödüllerinde halo şarkısı pop kategorisinde yarışırken, single ladies r&b kategorisinde yarıştı. hatta bir sonraki sene halo şarkısının canlı performansını gönderdi ve şarkı 2011 ödüllerinde bu kez canlı versiyonuyla yarıştı.

    kaldığımız yerden devam edersek;

    - sayıları sürekli değişmekle birlikte bugün 84 kategoride ödül verilir. ancak bu durum akademi üyelerince değiştirebilir. her iki yılda bir kategorilerle ilgili küçük oynamalar olur. son büyük değişiklik 2011 yılında yapıldı. performans kategorilerinde kadın - erkek ayrımı ile grup ve düet farkını kaldırdılar. iki farklı şarkıcının yaptığı düet şarkı da, bir gruba ait olan şarkı da aynı kategoride yarışıyor artık.

    - "genel kategoriler" adı altında dört kategori vardır: yılın albümü (album of the year), yılın kaydı (record of the year), yılın şarkısı (song of the year) ve best new artist (en iyi yeni şarkıcı). yılın albümünde kazanan albümün tüm ekibi kazanmış kabul edilir, düet yapan şarkıcılar dahil. yılın kaydı, şarkıyı seslendiren ve prodüktörlüğünü yapanlara verilir. yılın şarkısı ise şarkıyı söyleyenden ve prodüktörlerden bağımsızdır, şarkıyı yazan kişiye/ekibe verilir. en iyi yeni şarkıcı için piyasaya yeni çıkmış her isim en fazla üç kez başvurabilir.* yeni isim dedim çünkü bir grubun üyelelerinden biri ayrılır ve solo kariyerine başlarsa (zayn malik gibi) uzun bir kariyeri olmasına rağmen bu katgoriye başvurabilir. illa grup üyesi olmak gerekmez. katy perry gibi başka bir sahne ismi seçtiğinde de bu kategoriye başvurma hakkı doğar.

    - çok fazla kategori olduğu için aynı gün iki ayrı tören yapılır. ana törende genel kategorilerin yanı sıra altı ya da sekiz kategori eklenir ve toplam 10 - 12 kategori duyurulur. diğer kategoriler ise ana ödül töreninden dört saat önce başlayan "pre-telecast" denilen küçük törende hızlıca açıklanır.

    - kategoriler sadece performans, en iyi şarkı ve en iyi albüm türünde olmaz. hiç popülaritesi olmayan kategoriler de vardır. daha da ilginç olanı ise akademi, albüm paketlerini, şarkı sözü kitapçıklarındaki notları (booklet), aranjmanı, prodüktörleri ve remixçileri ayrı ayrı ödüllendirir. bir albüm, hem stardart versiyonu hem de deluxe versiyonu için kapağının, notlarının ve kitapçığının tasarımını içeren kategorilere aday olabilir.

    en ilginç kategorilerden biri mesela: best spoken word album. bu kategori şiir ve sesli kitaplara (audio books) ödül verir. bazı abd başkanları ve siyasetçiler bu kategori sayesinde grammy sahibi olmuştur. jimmy carter, bill clinton, barack obama, john kennedy ve franklin roosevelt buna örnektir. hatta hillary clinton bile bu dalda grammy kazandı.

    - kategorilerin tamamı için wikipedia.

    - üyelerin hepsi genel kategoriler için oy kullanabilirken diğer kategorilerde uzman oldukları alanlarda oy kullanırlar ve bu dokuz kategoriyi geçemez.

    - yarışan şarkıların çok büyük bir çoğunluğu ingilizcedir ama yabancı dilde şarkılar da yarışabilir. fakat bunun için oscar'daki gibi "en iyi yabancı dilde şarkı" şekllinde bir kategori yoktur. şarkılar ait oldukları müzik türlerinin kategorilerinde yarışırlar.

    not: eski adı "national academy of recording arts and sciences (naras)" olan the recording academy, abd'de müzik endüstrisinin temel kurumudur.

    not 2: bir sonraki entry, sistemin teoride değil, pratikte nasıl işlediğine yönelik olacaktır.

    not 3: bu en karmaşık kategoridir. aslında tam kural: bir şarkıcı ya da grubun "en iyi yeni artist" kategorisine başvurabilmesi için single olsun olmasın yayınlanmış en az beş şarkısı ya da bir albümü olması gerekir. toplamda 30 şarkı ya da üç albümü aşarsa başvuramaz. üst sınır üç albüm olduğu için uygulamada en fazla üç kez başvurabiliyor.

    edit: recording academy bu yıl "yılın albümü" ile ilgili bir kuralı değiştirdi. artık albümü yapan ekibin tamamı değil, %33 katkıda bulunan kişiler şarkıcı/grup ile birlikte ödülü almış sayılacaklar. düet yapan şarkıcılar ya da sadece bir iki şarkıya yardım eden şarkı yazarları artık ödülü almış sayılmayacak.

  • sarıyer demirciköy mezarlığında ikindi namazından sonra gerçekleşen olay..
    39 yaşında kalp krizi sonucu vefat eden arkadaşımızın cenazesinde 11 yaşındaki oğluna, son kez görmesi için babasının yüzünü gösterdiler. haliyle çocuk babasının ölüsünü görür görmez kıyameti kopartıyor..
    ondan sonra imam olacak lavuk "rabbim bize taşıyamayacağımız acılar verme" diyerek dua etmeye başladı. be yavşak sen bir çocuğa ömrü boyunca taşıyamayacağı acıyı verdin.. bırak babasını canlı hatırlasın çocuk, ne gösteriyorsunuz ufacıcık çocuğa babasının ölüsünü? sen mesleğin gereği her gün ölü görebilirsin sana göre normal bir şeydir de, çocuk ulan bu çocuk..

    ilkokul 5'e geçtiğimizde abi kardeş 2 sınıf arkadaşımız boğulmuştu, annemi dinlemeyerek cenaze evine gittim arkadaşlarımı son defa göreyim dedim. 10 yaşımdan 14 yaşıma kadar arkadaşlarımın yüzleri gözümün önünden gitmedi, her gece gözümün önüne geldi.. şimdi o çocuğu düşününce kalbim sıkışıyor resmen.. umarım benim yaşadığımı yaşamaz..

    çocukları öldürmeyin...
    çocuklara ölü göstermeyin...

  • türk kahvesi denilen şey bir zamanlar gerçekten de türktü, çünkü kahve yemen'de yetişiyordu ve yemen 110 yıl öncesine kadar türk toprağıydı.

    sabah yenilen yemeğin adı kahvealtı. amaç kahve içmek, yediğin şey de kahvenin altına yeniliyor, kahve mideyi yakmasın diye. dünyada eşi benzeri var mı bu ibarenin bilmiyorum. günün ilk öğününün adını kahveyle ilişkilendiren başka bir kültür ben görmedim.

    tabi arabistan elden gidince, kahve ithal etmek pahalı olduğu için karadeniz'de çay üretimi başlamış. karadeniz çayı da orijinal çay değil tabi ama biz alıştık. ben alıştım en azından. çin, hindistan, sri lanka çaylarını sevmiyorum. darjeeling first flush bulursam içerim o ayrı tabi. yoksa zift gibi seylon çayını ne yapalım.

    şunu da söyleyeyim, karadeniz çayı gerçekten kaliteli çay olsaydı onu da bulamazdık, çünkü ihraç edilirdi ve tıpkı fındık gibi, badem gibi türkiye'de yetişmesine rağmen ulaşılması zor bir ürün olurdu. karadeniz çayını bizden başka kimse içmediği için uygun fiyata alabiliyorsunuz. kıymetini bilin.

    şu anda da döviz sıkıntısı olduğu için öyle kahve ithal edilecek içilecek filan bunları unutmak lazım. çaya devam. zaten iyi kahve türkiyeye gelmiyor. içtikleriniz çöp.

    bir süre önce yurtdışından iki kilo çekirdek kahve sipariş ettim, gümrükteki adam bana "türkiye'de kahve mi yok?" dedi. sanki türkiye'de kahve yetişiyor. konteynerle getirene de aynı soruyu sorabilir mi acaba? biz içimlik iki kilo getirdik diye olay oldu. bu millete laf anlatmaktan yorulduğum için haklısın hocam dedim, vergisini ödeyip geçtim. bu da böyle bir anımdır.