ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sait faik abasıyanık
-
büyük yazar, inceliğin doruğu, zarafetin kaynağı, sadeliğin atası, güzel insan. bilmem neden böyle yapıyorum öyküsünden:
"insanların hepsi kötüdür. yaşamak boştur. sevmek aptallıktır... şudur, budur. peki, bunlarla nasıl eğlenilir? düşünün bakın. her şeyin kolayını bulacaksınız. ben en zorunu buldum. ölüme çareyi! ölmeyecekmiş gibi düşünüyorum, oluyor. bir tecrübe edin.
ben fena bir adamım. ben çalmayan hırsızım."
23 kasım 2021 merkez bankası açıklaması
-
"aşırı oynaklık"
resmi açıklamaya bak. oynaklıkmış.
arjen robben
-
1984 doğumlu, groningende forma giyen hollandalı şahane sol açık. şuraya yazıyorum 5 sene sonra dünyanın en iyi 3-5 oyuncusundan biri olacak.
ayva göbekli kadın çekiciliği
-
(bkz: ayva göbek capsi vereyim derken bira göbeği capsi vermek)
cadillac marka aracı yerli oto diye yutturmak
-
asıl yutturmaca, bakan sıfatlı kişinin "1884'te abdülhamid han yerli otomobil için talimat verdi" açıklamasıdır.
modern otomobilin atası kabul edilen ford model t 1908 yılında, ford model a 1927 yılında üretime girmişti. hadi o modeli geç ford'un kuruluş tarihi 1903, içten yanmalı motorlar kullanıma girdikten sonra mercedes'in yola çıkan ilk aracının üretim tarihi 1899!
tamam seçmen kitleniz gerçekten cahil ve mal bir güruh olabilir de, bu ülkenin insanı da salt o çomarlardan müteşekkil değil çok şükür. az ölçülü at bakan hazretleri!
pointer nick'li yazar tarafından taciz edilmek
david stern
-
basketbolun diğer amerikan sporlarına göre küresel olarak çok daha fazla ağırlığının olmasının tamamen stern ile bağdaşması tabi ki çok gerçekçi olmaz. stern yerine x bir kişi de o dönem nba'in başına geçmiş olsaydı, o eşik bir yerde öyle ya da böyle atlanırdı muhtemelen. fakat 1980'lerin ortasında bunu kafaya koyup, 30 yıl boyunca üstüne koyarak bıraktığı mirası pek fazla kişinin ardında bırakabileceğini sanmıyorum.
stern 1984 yılında ligin başına geçtiğinde playoff maçlarının dahi bir kısmının banttan yayınlandığı lokal bir organizasyon halindeydi nba. ilk yıllarında yanılmıyorsam bir arjantin televizyonu kanalına nba'in haftalık özetlerini yıllık 2000 dolar gibi komik bir miktara "hacı alın bakam şu özetleri memlekete soccer dışında bir şey girsin .." diye satarak pazarı büyütme adına ilk adımları atıyor. bugün dönüp bakıldığında komik olsa da o dönemin şartlarında herhalde kimsenin denemeye değer dahi görmeyeceği ölü bir yatırımla başlayarak.
o yıllara dair kendi ağzından hatırladığım en akılda kalıcı anekdot ise lig için sponsorluk potansiyeli taşıyan bir firma ile toplantı yapmanın ne kadar çetrefilli bir süreç olduğundan bahsetmesiydi. "eğer 1 saatlik bir görüşme ayarlayabilirsek, bu zamanın 45 dakikasını onları ligdeki tüm oyuncuların uyuşturucu bağımlısı olmadığına ikna etmekle harcıyorduk .." demişti. o yıllarda sponsorların 'bir avuç keş adamın basketbol oynadığı yer' olarak gördüğü nba'e olan bakış açısını anlatırken.
en büyük şansı da hiç şüphesiz ligin başına geçtiği yıl olan 1984'ün haziran ayındaki nba draft'ında michael jordan'ın ve birçok hall of fame ismin lige adım atması oldu. 1992 olimpiyatlarında ilk kez profesyonel nba oyuncularıyla bir uluslararası bir turnuvaya gidilmesiyle de ektiklerini biçmeye başladı. hem de 1 yıl önce hiv nedeniyle emekli olmak zorunda kalan magic johnson'ın o takıma katılmasına tamamen destek vererek. wnba'de de, bugünün g league'inde de, çin pazarında da, kanada'nın lige dahil edilmesinde de bu adamın imzası var. nba tarihinde yer etmiş hemen hemen her önemli karenin içinde bu adamı bulmak mümkün.
stern bu ligin tarihinde hiç olmasaydı da tim donaghy ve hakem skandalları yine konuşulur, seattle şehri yine takımsız kalır, draft lotarya'sında eyyam döndüğü tekrar tekrar tartışılır, her zaman her türlü şaibe ve komplo teorisinin ardı arkası kesilmezdi muhtemelen. ama stern olmasaydı nba bugün olduğu organizasyon seviyesinin ne kadarına gelebilir, küresel pazarda yerini bu kadar sağlamlaştırmayı hangi noktada başarır ya da başarabilirdi ondan pek emin değilim.
herhalde geceleri yatarken pijama niyetine sırta geçirilen bir nba tişörtünde bile bu adamın imzası olsa hakkıdır. huzurlar içinde yatsın.
ak-saray'da çekilen yaran fotoğraflar
erdoğan'ın sahneye çağırdığı müteahhidi azarlaması
-
cumhurbaşkanı mı, köy muhtarı mı bazen anlamak zor oluyor. şu ortamdaki ucuzluğa bile şaşırmıyor insan.
bu arada süleymaniye camii 7 yılda tamamlandı, her şeyden anlayan reis 1 yıla düşürdü hahaa
elektrik tüketimini 150kw altında tutmanın yolları
-
lüzumsuz yanan büyük tek bir ampül var. o ampülü söndürün, bütün ülke rahat edecek emin olun.