hesabın var mı? giriş yap

  • altay hatalı gol yemeseydi yapılmayacak olan açıklamaydı. fenerliyim ama gerçekler bunlar. ali koç dedik vizyon dedik aziz yıldırım'ı aratıyor.

  • eski çalıştığım işyerinde bir arkadaşımız vardı. boylu, poslu, yakışıklı manken gibi bir çocuktu. evli biriydi. boğaz köprüsü geçit girişlerinde, arabasından indiği esnada arkadan hızla gelen arabanın çarpması sonucu büyük bir kaza geçirmişti. kırılmadık kemiği, beyin travması, sol kısımda kısmi felç gelmişti çocuğa. tv'de haberlere de çıkmıştı. bu arkadaşın karısı, hastanede bilinci yerindeyken “bundan artık bir şey olmaz” deyip çekip gitmiş hastaneden. arkadaşın o an bilinci yerindeymiş, duymuş bunları. hızlıca boşandılar. sonrasında çocuk aylarca sürecek tedaviler gördü. parası yetmedi, babaları yazlık vs ne varsa sattı. şimdi başka birisiyle evli. çocukları oldu; uluslararası bir firmada üst düzey yöneticilik yapıyor şu an. böyle bir anekdot içindeki kişidir.

    *edit: debe'ye girmiş entry, öncelikle adettendir; kimsesiz çocuklarımıza bağış yapmaya davet ediyorum. bakanlığın ilgili linki: çocuk esirgeme kurumu hakkında

    *edit 2: terk eden kişinin ne yaptığı soruluyor sıklıkla; kadını sormadım. sildi gitti hayatından. biz de acı anısı tazelenmesin diye sormadık..

  • bu embesil müzik türünden 24 milyon dolar kazanmış olması... vallahi alnına elmas çaktırmasında değilim.

  • havaalanına indiğimde"what's up?" dediklerinde yukarıya bakmak, en büyük salaklığım olmuş olabilir.

  • -trenler gelip geçtikçe makinistlerle selamlaşıyoruz.
    -ama bazen selam vermiyorlar.
    -o anda işte insanın içinde bir eziklik oluyor.

  • anadolu yakası'nın ücra bir otobüs durağında saniyelerle 500es'i kaçırmış (hâliyle gireceği sınavı da kaçırmış), üzgün üzgün arkasından bakan beni, "atla, ben seni yetiştiririm" diyerek o sırada duraktan yolcu almakta olan otobüsüne almış, öndeki 500es'i cep telefonuyla arayıp bir sonraki durakta biraz beklemesini söylemiş ve harbiden de o kaçırdığım otobüse beni bindirtmeyi başarmış bir 500t şoförüne rastlamıştım yıllar önce. bu olayın üzerine başka hiçbir otobüs macerası beni datmin etmedi beyler. kendimi resmen bir "öndeki aracı takip et" olayının içinde buldum ashgavsd daha ne yapsın lan bu otobüs, hadron mu çarpıştırsın amk.

  • 14-20 yaş arasını beraber geçirmiştik. son 2 senesi uzak mesafe ilişkisiydi. ben okul için istanbul'a gelmiştim, o bizim memleketin üniversitesini tercih etmişti. daha önce de biraz kıskançtı ama uzak mesafeyle beraber kıskançlıkları da arttı. ali sami yen stadı hariç nereye çıkarsam çıkayım tartışma sebebiydi. erkek erkeğe meyhaneye bile gitsek "yalan söylüyorsun, yanınızda kesin kız vardır." diyecek kadar kuruntulu hale gelmişti. kafasında benim onu aldattığım senaryolar üretirdi, onun üstünden delicesine kavga ederdik. sıkıldım, boğuldum, asosyalleştim. bu konuyu ne kadar tartışırsak tartışalım "ne yapayım, kendime engel olamıyorum." deyip tartışmayı bitirirdi. birbirimizi sevsek de ikimizin akıl sağlığını düşünüp ayrılmak istedim.

    babasız büyümüştü. abisi vardı ama o da uzaktaydı, üstelik angutun tekiydi. ayrıldığımızın ertesi günü eski sevgilim şuna benzer bir mesaj çekmişti:

    "ben seninle beraber büyüdüm. garip gelecek ama senin varlığında baba, abi, arkadaş ve sevgili hepsi hayat bulmuştu benim için. hayatımdaki tek erkektin. sensiz nasıl olunur bilmiyorum. en son sensiz olduğumda daha çocuktum. ayrılık kararında haklısın, kendimi değiştiremedim ama lütfen hemen kopma benden. sensiz olmaya katlanabilene kadar iletişimde kalalım."

    ona bu kadarını borçlu olduğumu düşündüm. 8 ay boyunca dediği gibi hep iletişim halindeydik. yeni bir ilişkiye başlamadım. sonunda ikimizin de sesindeki burukluk gitti, daha neşeli konuşmaya başladık. iki eski sevgiliden, haftanın 2-3 günü konuşan iki arkadaşa dönüşmeyi başarmıştık. daha sonra benim karşıma biri çıktı. eski sevgilimi aradım:

    ben: biri var, olacak gibi. iyi bir insan. artık seninle bu kadar sık konuşmam garip kaçar.
    o: (2 saniye duraksadıktan sonra) aslında ben de aynı durumdayım. kafamda onun hakkında bazı sorular olduğu için dışarı çıkma tekliflerini henüz kabul etmedim, oyaladım biraz. senden cesaret alıp ben de bir şans vereyim o zaman.
    ben: hadi o zaman hayırlısı olsun. sen sağ ben selamet...

    benim 4 sene, onun da 1,5 sene sürecek yeni ilişkisi böylece başlamış oldu. daha sonra da iletişimi koparmadık, ayda yılda bir de olsa telefonda konuştuk, mesajlaştık. "uzun ve zorlu bir ilişkiden sonra severek ayrılan iki insan nasıl arkadaş kalır?" diye merak ederseniz; aha işte böyle kalıyor. biraz zor ama imkansız değil.

    taa seneler sonra memlekette bir araya geldik yine, kahve içip muhabbet ettik. bir ara benden sonraki sevgilisinden neden ayrıldığını sordum. mesele yine kıskançlıkmış ama bu sefer taraf değiştirmiş. eleman "etek giyme, şu adamla konuşma... başını örtsen olmaz mı?" falan diye ısrar etmeye başlayınca ayrılmışlar. istemsizce güldüm, "anladın mı ne çektiğimi?" dedim. sessizce başını salladı. anlamış.

    not: ulan unutulmayan sözler diye girdik. komple hikayeyi anlatıp çıktık. anlatasım varmış demek ki.

    edit: "sonra noldu, şimdi beraber misiniz?" mesajlarına istinaden; hayır, yaş oldu 31, bu konu çok geride kaldı. 3-4 yıl öncesine kadar birbirimize doğum günü kutlama mesajı atardık. sonra onu bile unuttuk. şu anda iki yıldır devam eden, evliliğe giden ve aşık olarak başladığım bir ilişkim var. ondan önceki 9 yılda da hayatıma girip çıkan birileri oldu tabi. hayat kaldığı yerden devam ediyor.

  • http://upload.wikimedia.org/…ucatan_chix_crater.jpg
    http://en.wikipedia.org/wiki/chicxulub_crater

    öylesine bir yıkıma sebebiyet vermiştir ki oldukça uzun bir süre iklimi değişen bir dünya bırakmıştır geride.ilk vuruşun etkisiyle milyonlarca toprak kaya parçası uzaya atmosferin kmlerce yukarısana kadar çıkmış ardından tekrar geri düşerek büyük bir tahribata sebebiyet vermiştir.ilk önce atmosferin sıcaklığı inanılmaz derecede artmış,yangınlar çıkmış,bütün atmosferi büyük bir kül ve duman kaplamıştır.bilim adamlarının ölçümlerine göre metre kareye 10 kilowatta (türkçe dublajda kilowatt denmiş ama garip geldi,sıcaklık kilowatt ilişkisi)yakın sıcaklık düşüyormuş bu da bir pizza fırının sıcaklığı gibiymiş.bu kül ve dumandan dolayı atmosfer güneş ışınlarını alamamış bitkilerin yıkımına sebebiyet vermiş,tüm ekolojik sistem çökmüştür.dünyadaki canlı türlerinin %95'ini yok etmiştir.bir belgeselde seyrettiğime göre bu krateri oluşturan çarpışmanın şiddeti şuan dünyada bulunan tüm nükleer silahların gücünden 100.000 kattan daha fazlaymış.