hesabın var mı? giriş yap

  • delinin biri kuyuya taş atmış misali sanıyorum dikey kullanım konsola zarar veriyor efsanesi hala sadece türkiye'de gündemde. dünyada bu haber 1 (yazı ile bir) kaynakta yapıldı, o tek kaynak üzerinden yayıldı, gündem oldu, akabinde haberi yapan kaynak geri adım attı, biz hatalı bilgi vermişiz dedi, dünya devam etti, kimsenin konsolunda bir sorun da görülmedi ama yurdumda bu efsane bir türlü aşılamadı.

    okumak ve bilgilenmek isteyenler için ben bir özet geçeyim:
    2023 yılı başında wololo.net ps5'i dikey kullanmanın donanıma hasar verebileceğini iddia etti. makaleye göre apu soğutmak için kullanılan sıvı metal bazı durumlarda akabilmekte ve dolayısıyla çip üzerinde eşit dağılım kaybolabilmekteydi. bunun sonucunda da iddiaya göre hem ısınma hem de akan likit metal sebebi ile cihazın içindeki komponentlerin bozulmasına sebep olabilmekteydi. yine aynı kaynaktan yola çıkarak bu sorunun raflarda bekleyen ps5'leri dahi etkileyebileceği ve yatay konumdaki bir konsolda sıvının sabit kalmasından ötürü herhangi bir sorun olmayacağını da ilgili makalede belirttiler.

    haberin kaynağı ve haberleştirmedeki hatalar açığa çıkana kadar pek çok büyük ve güvenilir yayın organı bu makaleyi haber yapınca sony konuyu ciddiye almak zorunda kaldı ve hatta sony tasarım departmanından yasuhiro ootori bir açıklama yaparak "konsolu dikey, yatay ya da aklınıza gelecek herhangi başka bir oryantasyonda kullanabilirsiniz. cihazın soğutması amacına uygun olarak hiçbir farklılık göstermeden çalışacaktır." dedi.

    sony'nin yok öyle bir şey demesi üzerine haberi yapan lolocu site "yahu bizi tarihimizde kimse ciddiye almadı, arada kaynar diye haber yaptık niye ciddiye aldılar bu kadar" şeklinde bir gerildi ve "biz bir yerde yanlış mı yaptık" diyerek kendini sorgulamaya başladı. bu süreçte de bir anda gündeme bomba gibi düşen bu makalenin dayandığı kaynak da ortaya çıkmak durumunda kaldı. kaynak bir konsol tamircisi idi.
    hem sitenin kaynağının thecod3r isimli bir sosyal medya tamircisi olduğu hem de bu tamircinin açıklamalarının da siteye yanlış alıntılanarak aktarıldığı bu site üzerinden haberi yayan popüler kaynaklar tarafından ortaya çıkarıldı.
    lolocu site böylece ilgili makaleye bir özür metni ile yeni bir güncelleme yapmak zorunda kaldı. tamircinin sadece bir adet cihazda böyle bir şey olmuş olabileceğini düşündüğünü , raflarda duran konsolların da bu sorundan etkileneceğine dair ise tek kelime bir açıklama yapmadığını, adamın "bu konsola tornavida değmemiş gibi duruyor" cümlesini tamamen kendi yanlış anlamaları ile "raflarda kutusu açılmamış konsollar da bu sorundan etkileniyor" şeklinde alıntıladıklarını makaleye eklediler.

    konsol çıkalı 3 yıl olmuş, böyle bir sorun olsa internet akan kokan konsol videoları/haberleri ile inliyor, sony apar topar sorunlu cihazları geri çağırıyor olurdu zaten düşünürseniz.
    ben ps5'imi de xbox sx'imi de yatay kullanıyorum ama çok daha büyük bir tehlikeden ötürü
    görsel

  • bilgisayar tarihinin ilk virüsü: elk cloner!

    1982 yılında richard skrenta isimli 15 yaşındaki bir lise öğrencisi tarafından hazırlanan elk cloner, belgelenen en eski bilgisayar virüsü olarak kabul edilir. apple ıı platformunu hedef alan virüs, diskler aracılığıyla bulaşarak, bilgisayara her takıldığında diğer kısımlara yayılmıştır.

    diğer kötü amaçlı yazılımların aksine, elk cloner muzip bir şaka olarak yaratılmıştı ve nispeten zararsızdı. virüs bulaşmış bir disket, apple ıı sistemine yerleştirildiğinde, virüs kendini gizlice bilgisayarın belleğine yerleştirirdi ve bir sonraki kurbanı beklerdi. virüs bulaşmış disk ellinci kez başlatıldığında elk cloner, varlığını tuhaf bir şiir ya da neşeli bir mesajla gösterirdi.

    modern siber tehditlerle karşılaştırıldığında zararsız olmasına rağmen elk cloner bilgisayar tarihinde önemli bir döneme damgasını vurdu. bu, dijital ortamın görünmeyen saldırganlara karşı giderek savunmasız hale gelmesinin önemli bir habercisiydi.

  • sanki ülkede özel firma kalmamış gibi gene devlet tarafından yaptırılacaktır. biniş ücreti 90 dolar olacak olup işletecek şirkete yılda 15 milyon kişi binme garantisi ile verilecektir.

  • "...donanma, hem fransızlarla ingilizleri bize düşman ediyor, hem savaşta bir işe yaramıyordu. faydası olmayan fakat zararı olan bir şeyi muhafaza etmek aklın icabı dışındadır. donanmayı haliç'e çektirdim ve böylece fransız ve ingilizlere, akdeniz'de kendileri ile boy ölçüşmeye niyetimiz olmadığını anlatmış oldum..."

    kaynak: ismet bozdağ,
    (sultan abdülhamid'in hatıra defteri, sayfa 72)

    ikinci abdülhamid'in bu acizlik kokan sözleri, aslında imparatorluğun deniz hak ve çıkarlarından ne kadar uzakta yaşayan vasıfsız biri olduğuna da çok kuvvetli bir delildir.

    balkan savaşları'nı, trablusgarp'ı, çanakkale'yi okuyup anlayan biri, o dönem için güçlü bir donanmaya sahip olmamamızın nelere sebebiyet verdiğini elbet fark etmiştir. bu eksikliğin ne tür yıkım ve acılar getirmiş olduğunu da muhakkak görmüş, üzülmüştür.

    yürür gemi olmadığı için devletin subayları, direnişi örgütlemek için işgal edilen trablusgarp'a binbir güçlük ile zor bela karadan gidebilmiş idi, hatırlarsınız.

    donanmayı haliç'e kitleyip hapsederek çürümeye terk eden, deniz alanlarını ve adaları başıboş ve korumasız bırakan, bu sürecin devamında gelişen hadiselerle mevcut türkiye'nin iki katına varan bir vatan kaybetmemize yolaçan, donanmanın ve denizciliğin felaket devrini yaşatan, nihayetinde türk askeri deniz tarihimizin en başarısız yöneticisi olan ikinci abdülhamid'in adını türkiye cumhuriyeti'nin milli sondaj gemisine vermek, öyle böyle değil dehşetli bir şuursuzluktur.

    bu hakikaten tarih bilmez ümmetçi utanmazlığıdır.

    ki varoşluk, cahillik, eziklik ve pespayeliktir.

    (bkz: siyasal islam)

  • daniel defoe'nun, 1665 yılında londra'yı etkisi altına alan veba salgınını anlatan eseri.

    salgın sırasında beş yaşında olan yazarın, hastalığın londra'da nasıl ortaya çıktığını ve kenti nasıl peyderpey etkisi altına aldığını, hastalığa karşı insanların ruh halini ve tepkilerini, sağlık, ekonomi ve toplumsal düzeyde alınan tedbirleri, hastalığın nedenleri ve tedavi yöntemlerine ilişkin tartışmaları birinci tekil ağızdan anlattığı kitabını, amcası henry foe'nun günlüğünden yola çıkarak hazırladığı düşünülmektedir. bu yönüyle hatırat mı, yoksa tümüyle kurgu mu olduğu tartışmalıdır. ama herhalde veba salgını, gündelik hayata dair pek çok ayrıntı ve gerçek olduğu ifade edilen hikayeler ile süslenmiş bir biçimde yansıtılır ve kitap, aşağıdaki dörtlük ile sona erer:

    "yıl altmış beş, londra,
    dehşetengiz bir veba,
    yüz bin can oldu heba,
    ben ise hala hayatta!"

    türkçe'ye ise iris kantemir tarafından çevrilmiş ve türkiye iş bankası kültür yayınları'ndan "veba yılı günlüğü" adıyla yayımlanmıştır.

  • o manken arkadaşların gerçek hayatta başörtüsü taktığı yanılgısına düşen kişi beyanı