hesabın var mı? giriş yap

  • olabilir diyenler ilkokul terk sanırım. borsadan çok para kazananlar var ama bu rakamlara inananlar kendine dikkat etmeli.

    size 1 saat verseler ve son 3 aydaki borsa hareketlerini bir deftere yaz sonra da seni zaman makinesiyle 3 ay öncesine yollayacağız deseler bile büyük çoğunluk o parayı 1500 katına çıkaramaz.

    boğa falan diye mal mal konuşmayın.

  • zamanında, bokunda boncuk bulmuşcasına haber yakaladığını sanan bir muhabirle halk plajında denize giren teyzenin arasında geçen bir dialog vardı. hatırladığım kadarıyla da şöyle bir şeydi;

    - teyzecim görmüyor musunuz deniz ne kadar kirli. neden giriyorsunuz sağlıksız bik bik bik
    - yavrum biz bilinçsiz vatandaşık

  • bu sonucu bilimsel olarak ongormesine ragmen kendi gozleriyle gorup sasirmayacak insana sasiririm.

    benim yasadigim yer boyle olsa her sabah bi kova sicak su doker izlerim "vay amk" sozleri esliginde.

  • öğrendiğiniz zaman ne yapacağınızı şaşırırsınız, eliniz ayağınız birbirine karışır, boğazınıza bir yumru yerleşir, hemen inkar edersiniz, kabul etmezsiniz, edemezsiniz 20 yıl boyunca anne dediğiniz insanın aslında teyzeniz, babanızın da enişteniz olduğu gerceğini. sonra sakinleşir ve düşünmeye başlarsınız fizyolojik ailem beni neden istemedi. sorup soruşturursunuz doğum kontrol yöntemleri siz doğduğunuzda yaygın olsaydı, hayatta olmayacağınız gerceğini öğrenirsiniz. sonra annenizi daha çok seversiniz size bu kadar düşkün olduğu için, üzerinize titrediği için, bir melek olduğu için. ona gerceği bildiğinizi hemen söyleyemezsiniz üzülmesin diye. babanız gözünüzde gercek bir kahramana dönüşür çocukları olmuyor diye annenizi yarı yolda bırakmamıştır sizi her şeye karşı korumuştur. fizyolojik ailenizden nefret edersiniz sizi piç gibi ortada bıraktığı ve aileniz ve sizin durumunuz iyi olduğu için bu size söylemelerini ve bundan maddi menfaat sağlamaya çalıştıkları ve bunu söyleyip sizin dünyanızı nasıl karartıklarını düşünmedikleri için.

  • urfa civarlarında bulunan, üzerinde milattan öne on binli yıllardan kalma bazı yapıların ve kabartma sanat eserlerinin bulunduğu tepe.

    - tepe üzerinde devasa boyutta taşlar ve bu taşların üzere işlenmiş bazı sanat eserleri bulunuyor.
    - yakınlardaki taş kaynaklarının uzaklığı ve işlenmesi için gerekli insan gücü düşünüldüğünde bu anıtların yapılması için bin kadar insan çalıştırılması gerektiği tahmin ediliyor.
    - bu sayıdaki insanın böyle bir işte çalışması için bölgeye yakın bir yerde konaklaması gerekir.
    - bu kadar çok insanın bölgeye yakın bir yerde konakladığına göre bu kişilerin bir şekilde beslenmesi gerekir.
    - bir arada bulunan bu kadar çok insanı toplayıcılık ya da avcılıkla doyurmak mümkün değildir.
    - binlerce farklı yabani buğday türü üzerinde yapılan çalışmalar bu bölgede kendiliğinden yetişen buğdayın genetik yapısının bugün tarımda kullandığımız ekilebilir buğdayla neredeyse aynı olduğunu gösteriyor.
    - insanın mağra duvarlarına resim çizmekten vazgeçmesi başka bir deyişle avcılık ve toplayıcılık üzerine kurulan mağra yaşamını terketmesi bu anıtın yapımıyla aynı yıllara rastlıyor.

    özetle: insanın muhtemelen ilk kez tarım yaptığı, yerleşik hayata geçtiği, mağra duvarlarına resim çizmekten ziyade, sistematik bir biçimde sanat yapmaya ve kültürel birikim oluşturmaya başladığı yer, başka bir deyişle ilk "uygarlık"'ın kurulduğu yer ülkemiz toprakları içinde.

    peki biz ne yapıyoruz?

  • tam esra hanım'a hak verecektim kendini aklamak için paylaştığı fotoğraflar da kötü.

    ne çifti tanıyorum ne de fotoğrafçıyı ama göz var izan var. bacım sen haksızsın... çektiğin fotoğraflar ciddi anlamda başarılı değil. yeterince üzülmüşsün başka bir şey yazmak istemiyorum ama kabul et, başarılı değilsin.

    çevrendeki insanlar "çok iyisin, başarılısın" deyince öyle olmuyor ne yazık ki. bu işi yapmakta ısrarcıysan lütfen kendini geliştir. ekmek yediğin işe saygı duy.

    edit: haber de aleyhine olmuş. bunu okuyorsan lütfen üzülme, her şey yoluna girecek. eskisinden daha iyi olacak.

    biz kendimizden daha zayıf gördüğümüzü hunharca ezeriz, acısından zevk alırız. insanlığın doğasında var biliyorsun, bu kez kurban sen oldun.

    bir basın mensubu olarak sana tavsiyem daha fazla açıklama yapma. çift ne derse desin sessizliğini koru. iki güne kalmaz unutulacak.

    ama üstte söylediklerim hala geçerli. başarılı bir fotoğrafçı olsaydın insanlar bu kadar yüklenmezdi sana. sayfanda yazanları değil tüm samimiyetimle söylüyorum bunu dikkate al.

  • bununla ilgili şöyle bir güncel örnek vermek isterim.

    dün, yoğun toplantıların olduğu bir gündü. evden çalıştım. sabah 8.15'te uyandım. 8.30'da ferah bir şekilde işime başladım. yoğun bir günü bile yıpranmadan tamamlayıp 18:00'de işimi bitirdim.

    bugün ofise gelmeyi tercih ettim. yol normalde 20 dakika civarı sürdüğü için ve toplantım saat 9'da olduğu için 8'de evden çıktım. insanlar -haklı nedenlerle- toplu taşımadan kaçındıkları için korkunç bir trafik vardı. 1 saatte ofise ancak ulaşabildim. koştura koştura masama oturdum. saat 9.05'te, 1 saat araba kullanmış ve yorgun bir şekilde işe başladım.

    ev yerine ofise gelerek;

    -dönüşle birlikte- 2 saati yol için kaybettim
    1 saat daha az uyudum
    eve yorgun döneceğim için muhtemelen yemek yapamayacağım.
    daha verimsiz çalıştım
    en az 1 litre benzini doğaya saldım.
    bu benzin tutarı kadar kaynak boşa gitti.
    işveren açısından elektrik, su, kahve, havalandırma gibi ek maliyetlerim oldu.
    1 günlük pantolon ve gömlek yıkama, ütüleme masrafı oluştu.

    ben hibrit modeli destekleyen bir insan olarak bu fikrimden de caymaya başladım. hele ki pandemi korkusu hala bu kadar yoğunken imkanı olan herkes evden çalışmalı.

  • sağcı olmak için cahil olmak yeterlidir.

    solculuk için ise hem okumuş hem de cahil olmak gerekir.

  • ana karakterlerinden biri** taksici olmasına rağmen 85 bölümdür -ya da 2 yıldır- takside hiç para dolu çanta ya da bomba sanılabilecek şüpheli bir paket unutulmayan dizi. klişeden ölen var çünkü.

  • fat'ih terim'in öğrencilerine çek cumhuriyeti maçı öncesi verdiği taktikmiş, ahahahahah..

    şimdiye kadar bizim mahalle maçlarında oynadığımız topun top oynamayı bilmeyen sahibi gibi oynuyorlardı zaten..

    "kendiniz gibi oynayın" diyor ya..

    ulan ne geldiyse başımıza kendileri gibi oynadıkları için gelmedi mi zaten? biraz messi gibi, ronaldinho gibi, hagi falan gibi oynasınlar..

  • (bkz: hasan dağı)

    aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..