hesabın var mı? giriş yap

  • bir ihtilalci ile bir düşünürün buluşması; sokrates'in ölümü
    (jacques louis david, 1787)

    antik yunan çağının ünlü düşünürü sokrates, gençlerin ahlakını bozma suçlamaları sonucunda dönemin otoritesi tarafından ölüme mahkum edilmiştir.

    bu resimde sanatçı, sokrates'in baldıran zehrini içmeden önceki anı resmetmiş. resimdeki ana figür sokrates yatağın içinde oturur vaziyette bir elinde zehirli kadeh tutmakta diğer eliyle yukarısını işaret ederek ölüm karşısındaki kayıtsızlığını göstermektedir. kalabalık bir figür topluluğu olan resimde platon, sokrates'in ayakucunda yerdeki kağıt ve kalemle betimlenmiş. bugün sokrates hakkında bilgileri platon'un yazdığı eserlerden biliyoruz. sokrates'i kaçırmak isteyen kriton ise sokrates'in dizine eline koymuş vaziyette gösterilmiş. arka planda merdivenlerde olan kişiler ise sokrates'in akrabalarıdır.

    jacques louis david sıkı bir fransız ihtilali taraftarıdır. bu tarz bir resim yaparak halka ihtiyacı olan cesareti vermeyi amaçlamıştır. saraya ve kiliseye karşı durulan kararlı duruşu sokrates'in kararlı duruşu ile benzetmeye çalışmış, insanlara özgürlük ve demokrasi fikirlerini aşılamaya çalışmıştır.

  • yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.

    "bir gün nereli olduğumu sordular.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."

    yılmaz güney

  • entrylerde gördüğüm kadarıyla en büyük çelişki hesap konusunda ortaya çıkıyor. naçizane bir tavsiye de benden olsun:
    asıl mesele buluşmayı kimin ayarladığı. yemeğe çıkmayı siz teklif ettiyseniz ve ilk buluşmaysa lütfen hesabı ödeyin. pahalı yerlerde kasmaya gerek yok. özgün, küçük, pahalı olmayan ama lezzetli bir yer bulabilirsiniz eminim. hesabı kızın olmadığı bir anda ödemeniz daha hoş, fakat olur da kız tuvalete falan gitmediyse yapacak bir şey yok. bu noktada kızı da tartmış olursunuz böylece. kız hesabı ödemeyi teklif ediyorsa, birlikte ödeyelim* gibisinden bir şeyler söylediyse ya da tuvaletten dönünce "ya neden ödedin hesabı oldu mu şimdi" dediyse tamamdır!

    işte o noktada hamlenizi yapın ve "ne var canım sen de bana yemekten sonra kahve ısmarlarsın."veya "bir ara şu anlattığın yemekten/tatlıdan yaparsın bana." derseniz iş bitmiştir. hem kibarca hesabı ödemiş hem de ikinci buluşmanın ayağını (belki de onun evinde) yapmış oluyorsunuz.

    telefon mevzusu önemli. allah aşkına kızla buluşunca oynayıp durmayın şu telefonla, sessize alın gitsin.

    son olarak mümkünse soğan/sarımsak yemeyin. ilişkiniz rayına oturunca yaparsınız onu. yoksa kızda "demek ki bu gece öpüşme ihtimali yok." fikrini baştan uyandırırsınız. o ihtimal olsa bile kendi ellerinizle yok etmiş olursunuz.

    edit:imla

  • aradan yillar gecmesine ragmen adini soylediginizde insanlarin hala reklam muzigini soyleyebildigi en basarili reklam muziklerinden birisine sahip cocuklugumun en sevilen iceceklerinden biri. safarisini cok severdim, multivitamine bayilirdim vs. gecen gun markette onlu kutusuna rastlayip direk aldim. kardesimle evde "kaaapriii, kapri saaan, kapri kapri kapri saaan" diye dolaniyoruz artik. bi de evet ise, okula vs. giderken tasinmasi en mantikli iceceklerden birisi. akma derdi yok, patlama derdi yok ve hatta kolay kolay da isinmiyor. bu kadar reklamdan sonra heralde yakinda capri sun ticaret ltd sti bana is teklifi gonderir.

  • ırak'ın kuzeyinde şehit olan 6 askerimizden piyade er yasin karaca'nın tokat'taki evini görüyorsunuz.
    görsel
    lüks villalarında keyifle oturup son model araba koleksiyonu yapan siyasetçiler vatan millet nutuğu atarken utanır mı? sanmam.
    devletin mal varlığını yeyip de şu gariban aileyi bu hale sokanlar umarım kahrolur gider.

  • 370 olmadı da diyelim ki ebesininki oldu, o da olumlu.

    edit: bu sefer 370 alır diyen arkadaşlar için tarihi bir hatırlatma yapayım. aşağıda a.k. partisi'nin girdiği seçimlerde çıkarmış olduğu milletvekili sayıları mevcut, bir göz atın, üstüne bir şey söylemeye gerek yok.

    2002 - 363 milletvekili
    2007 - 341 milletvekili
    2011 - 327 milletvekili
    2015 - 317 milletvekili

    aradaki haziran seçimini ve 258'i araya eklemeye gerek bile duymuyorum. *

  • biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız...hepimiz heba oluyoruz...bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş...reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız..bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık...bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız...
    -fight club
    -chuck palahniuk