hesabın var mı? giriş yap

  • 2000'lerdeki futbol reklamlarına dönmüşler. o zamanlar internet yaygın olmadığı için elden ele jogatv reklamlarını paslardık. ronaldinho'nun küçüklüğünün olduğu video hala dün gibi aklımda.

    ancak bu reklamda ronaldinho ve ronaldo'yu görmekten daha çok edgar davids'i görmek benim tüylerimi diken diken etti. eskiden futbol daha renkli ve güzeldi.

    edit: o zamanlar internet kullanımı yaygın olmadığı hatta evde pc sahibi olanların bile çok çok az sayıda olduğu bir dönem olduğundan "internet olmadığı için" yazmıştım, "yaygın olmadığı için" olarak düzeltildi.

  • bazen yanıltabilir. gerçi şu yaşıma kadar yanılmadım zira tırt kitapları da okurum.

    * kitap kapağında insan yüzü fotoğrafı varsa.

    * kitap, çok satanlar reyonunda yer alıyorsa.

    * niv york tayms hakkında iyi şeyler söylediyse.

    * arka kapağında kitabın ne kadar şahane olduğu anlatılıyorsa.

    * kitap, yazarın anasına yok bilmem halasına atfedilmişse.

    * ön kapağında "üfff ne biçim de taşaklı bir laf ama" niyetiyle bir aforizma sıçıldıysa.

    * yazarı internet aleminden pörtlediyse.

    * kapağı böyle janjanlı, yok böyle kımıl kımıl rengarenk tasarlandıysa.

    o kitap deneyimlerime göre %98 tırttır. %2'lik yanıltma payı için özür dilerim.

  • elbette en uzun kosuysa ortadunya'da devrim, o, onun en guzel yuz metresini kostu.

    bilimum gereksiz youtuber ve rapci icin binlerce entry girilmisken, duvarlari yikmak icin yaradana siginip kendini feda eden bu kahramanlar kahramani, isimsiz sehit uruk hai kardesimizin eksi sozlukte bir basliginin bile olmamasi ayibina artik daha fazla dayanamiyorum. mazlumlarin ofkesi, ezilen halklarin cigligi, azim, zafer ve inancin ete kemige burunmus hali olan, kimsenin adini bile bilmedigi bu koca yurekli uruk hai'nin, elinde tuttugu devrim mesalesiyle yoldaslarinin arasindan siyrilip gelerek, dehsete kapilmis cakma kahraman ve isbirlikci halk dusmanlarinin saskin bakislari altinda, fasizmin tetikcilerine, oklarina ve mizraklarina ragmen, gericiligin bogrune adeta bir yildirim gibi saplanmistir. herkes merak ediyor," o yikilmaz denen surlari, sauron'un iradesinin bile yikamadigi duvarlari, nasil oldu da boyle sadece bir mesaleyle tuzla buz ettin be cocuk?" diye soruyor. bilmezler ki o duvarlari yerlebir eden patlama, ezilen orklarin, asagilanan uruk hailerin, magaralara surgun edilmis balroglarin ve soyu kirilmis ejderhalarin devrimci ofkesinin ta kendisiydi; o duvar, duvariniz viz gelirdi ona viz.

    ne zaman hatirlasam tuylerim urperir, gozlerim dolar, yumraklarimi sikar uzaklara bakarim. ilk o firladi kalabaligin ortasindan. en hizlisiydi hepsinin arasinda. aciyorsam sana anam avradim olsun. ama ask olsun sana cocuk. ask olsun aglattin hepimizi...

    duzenin cennetinde yerin yok suphesiz. hicbir zaman orada burada heykellerini de goremeyecegiz. adini anan bile olmayacak belki. fakat senin yerin en kutsal mabette, yani ezilenlerin kalplerinin derinliklerinde olacaktir.

  • bazen de kolinin ağır olmasından kaynaklanan durumdur.

    aynı gün, aynı saatte şubeye iki koli ulaşır, biri 500 gram, diğeri 18 kilo.

    500 gram olanı aynı gün adrese ulaşır. ağır olan gönderinin âkibeti internetten araştırılınca "alıcı evde bulunamadı" yazısıyla karşılaşılır.

    ne güzel lan, koli büyük veya ağırsa dağıtım aracına bile yüklemeden sisteme "alıcı evde bulunamadı" yaz gitsin aliminyum. kim uğraşacak, alıcı şubeye kendi gelsin.

  • tam olarak 7 sene önce bu ameliyatı oldum ve gözümde ameliyata bağlı herhangi bir sorun olmadı.

    ameliyat sırasında hiçbir acı hissedilmiyor. ameliyattan çıktıktan sonra da bir sıkıntı yok. taa ki, bir kaç saat sonra eve gidene kadar... böyle bir acı yok arkadaş!!!! bir kere evde gözlüksüz duramıyorsun. beynimi yerinden çıkarıp kenara koymak istedim. evde koltukları parçaladım, acıdan neredeyse aya çıkacaktım... gözlerim sanki yerinden çıkacak gibiydi... bu bahsettiğim olay toplamda 4 saat falan sürüyor. sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebiliyorsun. hatta 1 hafta sonra makyaj yapmaya bile başlamıştım :)

    şimdiki durumum: sol 8 - sağ 7 numaradan düştüğü için 0,50 ve 0,75 oranında bir bozukluk kaldı (bu benim için hiçbir şey :)). astigmatım olduğu için de gece araç kullanırken sıkıntı çekiyorum biraz. onu da sadece bir gözlükle halledebiliyorum. dünyayı gözlüksüz ve lenssiz olarak görmek harika. bir de lens cidden iğrenç bir şey. elini ne kadar dezenfekte etsen de olmuyor.

    edit1: imla

    edit2: evet gözlerde ışığa karşı hassasiyet oluyor başlarda. bir kaç sene sonra her şey normale dönüyor. ben kışın dahi gözlük kullanan biri olduğum için beni rahatsız etmedi. bir de göz kuruluğu sorunu maalesef kaçınılmaz son.