ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş kazası diye bir şey yoktur
-
çalışma bakanlığı tarafından hazırlanıp işçi cinayetlerine ilişkin patronu ve devleti aklamaya yönelik yayınlanan kamu spotu
eskiden gizli gizli yaparladı böyle algı yaratma işlemlerini fakat artık demek istedikleri şeyi kendi kesimleri anlamaması endişesinden spotunun sonunda "iş kazası diye bir şey yoktur" yazma ihtiyacı da hissetmişler.
gözlerimiz "fıtratında var" cümlesini aradı...
yatakta kendi kendine düşünürken lafın lafı açması
-
kendimle giriştiğim bu muhabbet yüzünden affetmediğim kişi, unutmadığım üzüntü, boşvermediğim olay yok.
laf lafı açarken -ki ucu bucağı cidden olmuyor- bir bakıyorum, "amaan ne büyütüyorum ki, vardır bir sebep bunda da" deyip, başka şeylere odaklanmışım. kendime en iyi teselliyi ben veriyorum, kendime en acımasız eleştiriyi ben yapıyorum, hayır kendimi de en iyi ben savunuyorum kendime.
bazen araya başka kendimler karışıyor, sesi cılız çıkan ya da sesi tüm seslerimi bastıran kendimler bunlar. sonra bir fark ediyorum hepsimi toplasam ancak bir ben ediyorum ve kendimi bu bir sürü kendimli halimle kabul edip (sevmek demeyelim) uykuya geçiyorum (bazen geçemiyorum).
sonuç itibariyle her şeyiyle güzeldir aslında, insanın kendini tanımasına yarar ve iç seslerine kulak vermesine olanak tanır. kendini dinleyen, başkalarını da dinlemeyi öğrenir; en zoru kendini dinlemektir çünkü.
yaş ilerledikçe fark edilen şey
-
sıralama yapmak istiyorum
-arkadaş sayında azalma oluyor. eliyorsun sıkıntılı bencil tipleri hayatından ayıklıyorsun
-aşka olan inancın azalıyor. mantık arıyorsun da demiyorum. aramıyorsun hiçbir şey yalnız başına mutlu olmayı seviyorsun.
-tahammülün azalıyor olanlara o yüzden açıklamak yerine onaylayıp konuyu kapatıyorsun
-çatı arası inziva arama durumun artıyor
benim sayacaklarım bunlar
kader mahkumları özgür kaldı diye kuduran insan
-
işte o kader mahkumlarının suçları;
1- bilinçli taksir ile öldürme.
2- her türlü nitelikli yaralama. (sonucu ölüm de olabilir)
3- nitelikli hırsızlık.
4- nitelikli dolandırıcılık.
5- nitelikli yağma / gasp.
6- çete faaliyeti.
7- güveni kötüye kullanma. (iç etme, hacılama)
8- karşılıksız yararlanma.
9- mala zarar verme.
10- hakkı olmayan yere tecavüz.
11- haneye tecavüz.
12- fuhuş, pezevenklik.
13- çocuklara müstehcen yayın verme/satma.
14- tehdit.
15- alıkoyma.
16- kaçakçılık. (insan kaçakçılığı dahil)
17- sahtecilik (ilaç, ürün sahteciliği, evrakta sahtecilik dahil)
18- rüşvet, irtikap.
19- firar.
yaran diyaloglar
-
ön bilgi: kisaltma kablosu, zorlu center'a gidecektir. eğer köprü trafiği açıksa direkt gidecek, değilse, altunizade metrobüs durağına gidecektir.
kisaltma kablosu: merhaba abi. kolay gelsin
taksici: sağol kardeşim. buyur.
kablo: abi 1. köprü hakkında bilgin var mı?
taksici: 1. köprü 1974 yılında yapıldı ve temeli süleyman demirel tarafından atıldı canım kardeşim.
kablo: ahauhaaeuaheaeuhaeuhahahaahaha
bosna hersek'in bm'de çekimser oy kullanması
-
iyi yapmışlar. hatta az bile yapmışlar. adamlar soykırıma uğrarken geç de olsa bir tek amerika devreye girmişti. müslüman dünyası kılını bile kıpırdatmamıştı. kadın, çoluk çocuk tecavüze uğrayıp, katledilirken nerdeydi bu araplar? bosnalılar şimdi vefa borçlarını ödemişler. onu bile çekinerek yapmışlar. o yüzden eleştirmeye kimsenin hakkı yok. o travmaları yaşamayan bilemez. tabi sonuçta trump'ın da rezil olması ayrı bir güzellik.
jennifer lawrence
-
şu fotoğrafında insanın çakmak tutası geliyor.
edit: link uçmuş, yenisi.
edit 2: link yenilendi.
edit 3: yeter amk. link uçmuş diye mesaj atmayın artık. yapacak bir şey yok.
edit 4: alın allah'ın belaları link 4
edit 5: https://web.archive.org/…genes/27794_1409531576.jpg
andre-pierre gignac
-
ortada bonservis ve yabancı sınırı yokken tartışmanın anlamsız olduğu futbolcu. galatasaray seneye belki 50-60 maç yapacak. birinin son vuruşu, diğerinin top kontrolü olmayan iki tane forvetle koca sezon geçirdik. golcüye hayır diyecek noktada değiliz.
gignac gelsin, bir tane de parasıyla alırız. her yer forvet olsun. elimizde sneijder var tek forvet umut bulut'la maça çıkıyoruz. 16 gb ram'i celeron 400 bilgisayarda harcıyoruz amk.
asansörde hemcinsiyle öpüşen türbanlı bacı
-
bu işler göründüğünden daha yaygın. sevmişler birbirlerini. türbanlı filan diye kimseyi üzmeye gerek yok. herkes aynı değil. çoğu insan da aile ve çevresini seçme şansına sahip değil.
elif aybüke koçak
-
--- spoiler ---
proje ilk önüme geldiğimde
--- spoiler ---
01:25
voink voink.
türkçe çok güzel gelsene.
bir de mutluymuş. acaba mutsuz hali nasıl?
5 yaşındaki kızına seni sevmiyorum diyen anne
-
aynı binada ikamet ettiğimiz bir hanımefendi.
zor bir hayatı var, eşi ile mahkemenin uzaklaştırma kararı nedeni ile ayrı.
maddi sıkıntıları da var.
az önce açık camdan 3 kat aşağıda olmasına rağmen duydum;
- neden babana gitmiyorsun ? seni sevmiyorum !
hırıltılı ama yüksek sesle yanıtladı dünya güzeli busecik ;
- ben de seni sevmiyorum...
5 yaşındaki miniği sevgi tehdidi ile terbiye etmek...
kız da inatçı ama...
yine de çok ama çok şeker.
seslerini duyunca içim içime sığmadı, bir yetişkin çocuğuna "seni sevmiyorum" diyordu !
bu nedenle komşu hakkı, mahremiyet, özel hayat demedim, yazma ihtiyacı duydum.
o çocuk büyüyünce sevmeyi öğrenebilecek mi ?
tashih : mahremiyet sınırlarını aşmak gibi bir gaflete düşmüşüm, paylaştığıma pişman oldum
ama bu kadar kişi yazınca da silmekten de imtina ettim. merhametin kendi sıfatım olmadığını unutmuşum.