hesabın var mı? giriş yap

  • "anneme aşure yapsana diyorum, bekle bi kaç güne komşudan gelir diyo, ben şimdi annemi yaşlanınca araba fırçasıyla yıkamıyım da napıyım??????"

  • -follow uplarımız ne durumda. hala feedback alamıyorsak biraz daha push edelim. deadline yaklaşıyor. schedule'un çok gerisinde kaldık. updateler ile ilgili bi meeting set edip finalize edelim artık.

  • ömrüm çürüdü levent trafiğinde
    şimdi yola çıksam, varışım gecenin köründe
    zaten geri döneceğim on saat içinde
    ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste

    ya da gideyim bari lan
    benim evim bağdat caddesinde

    ne güzel otobüsümüzdün sen 500t
    güzergahının uzunluğu 62 kilometre
    oksijensiz solunumu öğrendim senin içinde
    ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste

    ya da gideyim bari lan
    benim evim bağdat caddesinde

  • muharrem ince yalova’da oy kullanmak için sandık başına gelirken etrafındaki herkesi o harika gülümsemesiyle selamlar. o esnada bir “canlı” da hemen önünde beklemektedir. muharrem ince bu mahlukun görüntüsüne aldırış etmeksizin elini uzatır. kadın, tam bu esnada, bu ülkede dindarlar tarafından 16 yıldır oluşturulan tiksintinin arayüzü olur.

  • akpli veya chpli değilim. özgürce yaşayabileceğim bir ülke istiyorum sadece.

    imamoğlu aday olursa mecburen oyveririm.

    yavaş aday olursa seve seve oy veririm.

    şener aday olursa oflaya puflaya oy veririm.

    gül aday olursa oy vermeye gitmem. davutoğlu da aynı şekilde.

    imamoğlu veya yavaş cumhurbaşkanı olmalı.

  • her yerde sigara içilmesi. herrrrrr yerrde.

    küçüğüm, hatırlıyorum boğaz ağrısı soğuk algınlığına gitmişiz. doktorun masasında küllük, sigarası tütüyor.

    gerisi npstalji, pek problem değil.

  • uzay asansörü dünya ile yörüngeyi birbirine bağlayacak bir asansör projesi. bu fikri ilk ortaya atan kişi konstantin tsiolkovski. tsiolkovsky aynı zamanda roket fırlatmalarına dair ilk denklemleri derleyen kişi. 1895 yılında, eyfel kulesi'nden ilham alarak, 35.800 kilometre uzunluğunda bir kule inşa edilip yörüngeye bir asansörle erişilebileceğini düşündü. neden asansörle çıkmaya ihtiyaç duyduğumuzu ve bu büyük mesafeyi anlamak için yörüngelerin nasıl işlediğini gözümüzün önüne almamız gerekiyor.

    /
    aslında gökyüzü ve merdiven eşleşmesi bizim kültürümüze çok ama çok eskiden beri işleyen bir durum.
    (bkz: göğe merdiven dayamak)
    (bkz: gökte düğün var deseler kadınlar merdiven kurar)
    gibi atasözü ve deyimlerin, hatta şiirlerin dilimize ve kültürümüze işlemiş olduğunu görüyoruz.
    /

    uzay araçları fırlatıldıklarında atmosferi geçip uzayda süzülmeye başlamıyorlar. atmosferi geçmek işin görece kolay kısmı çünkü uzay sınırı 100 kilometrede başlıyor. yörüngeye erişmek için bir araç yeterli yatay hıza ulaşmış olmalı (saniyede yaklaşık 8 kilometre). yörüngedeki araçlar bu sayede dengede kalabiliyorlar aksi takdirde dünya'ya doğru düşmeye başlarlar. yörünge ne kadar yüksekse uzay aracı da o kadar hızlı kareket etmeli. 35.800 kilometre ise yer sabit yörüngenin (ysy) yüksekliği. ysy'de bulunan uzay araçları 23 saat 56 dakikada bir yörünge tamamlıyor (dünya'nın kendi ekseni etrafında dönme süresi ile aynı) ve böylece aynı noktanın üzerinde kalabiliyorlar. bu uydu türleri genel olarak iletişim ve haberleşme için kullanılıyor.

    bir uzay asansöründe ysy'ye ulaşana kadar hem hızınız hem yüksekliğiniz artıyor. bu sayede şiddetli fırlatmalara gerek kalmadan bir elektrik motoru sizi birkaç gün içerisinde uzaya taşıyor. bu, dünya'nın %90'ını dolaşan bir trene binmekle aynı şey. ancak maalesef böyle bir kule inşa etmemizin bir yolu yok çünkü hçibir kule bu kadar yüksek olup kendi ağırlığını taşıyamaz. ancak 1959 yılında rus bilim insanı yuri artsutanov böyle bir yapının bir kule yerine gergin bir kablo ile yapılabileceğini öngördü. böyle bir durumda, ysy'ye yerleştirilen bir uydu üzerinden bir halat aşağı doğru iletilirken başka bir halat da denge ağırlığı ile uydudan öteye doğru gönderilebilir. sonuç olarak ilk halat yere ulaştığında buraya demirlenebilir.

    bu konsept uzun yıllar bilim-kurgu olarak değerlendirildi çünkü böyle bir şeyi destekleyecek mukavemete sahip bir malzeme bulunmuyordu. 1990'larda karbon nanotüplerin icadıyla bu değişti. 2000 yılında yapılan bir nasa çalışması, 20 tonluk bir nanotüp halatın fırlatılarak ysy'ye yerleştirilmesini önerdi. bu halat yörüngedeki bir platforma yerleştirilebilir ve küçük robotik araçlarla daha fazla madde eklenebilirdi. böylece bir metre genişliğinde, uzunluğuna göre kağıttan ince bir halat oluşturulabilirdi.

    maalesef kimse 50 santimetreden daha uzun nanotüp üretmedi. ancak uzay asansörleri üzerine çalışanlar var. abd bazlı liftport group firması ticari karbon nantüpler geliştiriyor. firma mevcut materyallerle ay'a kadar ulaşan bir uzay asansörü yapmayı hedefliyor. eğer her şey beklendiği gibi giderse, içinde bulunduğumuz yüzyıl bitmeden uzaya giden trenler bile görebiliriz.

  • 2002 dünya kupası dendiği zaman 3 şey anılarımda canlanıyor

    1. annem hayati bir ameliyat olmuştu, yoğun bakımda yarı baygınken bir tek beni aldılar yanına, bana ilk cümlesi şu olmuştu, "brezilya maçı noldu, yendik mi?"
    2. ilhan mansız'ın enfes çalımı ki biz bunu sokaklarda bol bol yapardık, sıkıysa o maçta yap derler adama...
    3. hasan şaş'ın içinde uranyum varmışçasına durmaksızın koşması...

    dikkat ettimde hepsi aynı gün ve aynı maç ile ilgili :)