hesabın var mı? giriş yap

  • dpt tarafından hazırlanan birinci beş yıllık kalkınma planı’na bağlı olarak 14 nisan 1964 tarihinde cumhurbaşkanı cemal gürsel, başbakan ismet inönü ve çalışma bakanı bülent ecevit ile beraber 21 bakanın imzası ile yayınlanan ve türkiye'de otomotiv endüstrisine "ilk hareketini veren" kararname.

    daha önce ithalat yoluyla temin edilen ve dış ticaret açığına neden olan tüketim malları bu plana göre yurt içinde üretilecekti. buradaki amaç ülkeden döviz çıkışını azaltmaktır. bu sanayileşme modeli 1930’larda olduğu gibi temel tüketim maddesi üç beyazların (pamuk, un ve şeker’in) değil bu kez yeni beyazların (beyaz eşya, radyo gibi elektronik eşyalar ve otomobil) yurt içinde üretimini hedefliyordu.

    bu kararname ile ithal dengine göre en az %15 döviz tasarrufu sağlayan ürünlerin imalatının destekleneceği açıklanıyor, ithaline izin verilmeyen ve yerli olarak üretilmesi gereken parçalar tek tek sayılıyor, gelecekte de ithaline izin verilmeyecek parçaların ağırlığının artırılacağı ve bunların da gelecekte yine kararnameler ile açıklanacağı belirtiliyordu. örnek olarak, bir otobüsün imalatı için en az %40 döviz tasarrufu sağlaması isteniyor; sadece motor, şasi ve boyasız karoserin ithalatına izin veriliyor, buna karşın kalan tüm parçaların tek tek sayılarak, lastikler, ön ve arka makaslar, tamponlar, balatalar, stepne, pencere fitilleri, döşemeler, paspaslar, pedal lastikleri, akü, kriko… ithalatına izin verilmeyeceği ve yerli olarak üretilmesi gerektiği açıklanıyordu.

    bu montaj sanayii talimatı kararnamesi ile traktör, kamyon ve otobüs üretiminin yanında buzdolabı, elektrik süpürgesi, asansör, radyo, pikap, traş makinesi, daktilo ve telefon santrali üretimi de kurallara bağlanmıştır.

    daha fazlası için (bkz: #64739237)

  • lan çayı şekersiz içmenin kaloriyle alakası yok yok. çayı şekersiz içtin mi tadını daha iyi alıyorsun. şekerlisi şerbet gibim bir şey oluyor.

  • son derece sakil ve görgüsüzce slogan. iki sene öncesine kadar kimse voleybolun v'sini bilmiyordu. iki senede mi voleybol ülkesi olduk ? sadece takım şampiyonluklarıyla voleybol ülkesi olunmaz halkın da oynaması, sahip çıkması o kültürü sahiplenmesi lazım. türkiye 100 kişi olsa belki 2-3 kişi voleybol maçı izlemistir, son 10 yılda belki 1 kişi voleybol oynamıştır. böyle voleybol ülkesi olmaz. boş yapmayın. ayrıcalıklı, şanslı ve kısıtlı bir kitle basari elde ediyor diye voleybol ülkesi olmuş olmuyoruz.

    hani diyelim öyle voleybol ülkesiyiz. ülke kendini övmez başkalarının söylemesi lazım bu kadar görgüsüz olmayın ya. utanıyorum valla şu sloganı duydukça ve sahip çıkıldıkça. cringe showsunuz.

  • başlığı altında cehaletin diz boyu olduğunu görüp üzüldüğüm ödeme sistemi.

    yurt dışına yazılım & web hizmetleri ihracatı yapıyorum. amerika'da musluk tamircisi adamın sitesi var, benden yardım istiyor, uzun uzun işi anlatıp adamı ikna ettikten sonra paypal düğmesini görmediği için bana sahtekâr muamelesi çekip iletişimi kesiyor. çünkü adamın bildiği, güvendiği tek online ödeme sistemi paypal. takribi 6 ayda bir bunu bu başlıkta anlatmaya çalışıyorum (bkz: #86376278) (bkz: #82080257) ama cehalet dediğin şey öğrenmekle bitmiyor, öğrense bile kendi yanlışında ısrar ediyor insanlar.

    "pitkoyin var pitkoyin ehehe" diye bağıran küçük dostlarımıza çağrımdır: texas'taki muslukçu amcayı bitcoin'e ikna et, gelecekteki müşterilerimin tamamını bitcoin'e ikna et, seni finans uzmanı titriyle maaşa bağlayacağım. cehaletiniz asap bozmaktan başka bir işe yaramıyor çocuklar, lütfen yazıp durmayın şu başlığa.

    ek: aşağıda birisi "google'a yazınca alternatifleri çıkıyor" yazmış. yok abi, cidden başa çıkılamaz bir cehalet bu. ne diyeceğimi bilemedim.