hesabın var mı? giriş yap

  • panteist görüşleri ve copernicusçu gökbilim kuralını savunması nedeniyle sapkınlıkla suçlanmış ve 1600 yılında yakılarak öldürülmüş rahip, matematikçi ve astronom.

    bruno ne demiştir ve ne için yakılarak idam edilmiş olabilir bir bakalım:

    - dünya, güneşin çevresinde ve ayrıca kendi ekseni etrafında dönmektedir.
    - güneş dahil, öteki gök cisimlerinin dünyanın çevresinde dönüyor gibi görünmeleri dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşünden kaynaklanan bir duyu yanılsamasıdır.
    - dünya güneş çevresindeki dönüşünü bir yılda, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü ise yirmi dört saatte, yani bir günde tamamlamaktadır.
    - güneş kendi gezegenleriyle birlikte evrende bir sistem oluşturur. (güneş sistemi)
    - evren her noktasından dışa doğru yayılan bir sürekliliktir. (continuum)
    - evren aynı zamanda sonsuzdur; sonsuz olan tanrının sonsuzluğunu sınırsız büyüklüğü içinde yansıtır. böylece o da sonsuz olur.
    - tanrı bir bakıma evrendir. çünkü var olanların içkin ve sürekli nedeni, onları oluşturan, düzene koyan, yöneten, hem özdeksel hem formel nedendir; hiçbir varoluşsal ilişkiye girmeden cinslerin, türlerin ve bireylerin sayısız çokluğunu oluşturur.

    düşünceleri ile 17.yy'a ışık olan, (bkz: baruch spinoza)'nın görüşlerini önceleyen, avrupa'yı kaçak gibi dolaştığı halde bir sürü metin üreten bruno'ya saygıyla...

  • başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.

    adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.

    yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.

    herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.

    çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.

    o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.

  • ilk yoğurt tesadüfen mayalanmıştır. yoğurt mayasında laktik asit bakterileri bulunur ve sütü hızlı bir şekilde mayalarlar ancak aynı laktik asit bakterileri ve benzer özellik gösteren bakteriler havada serbest olarakta bulunurlar. dolayısı ile ilk mayalanan yoğurtta bu şekilde havadaki bakteriler öncülüğünde mayalanıp sonrasında insanların dikkatini çekmiştir. muhtemelen deneme yanılma (çiğ tanesi, karınca yumurtası, çam kozalağı vb.) yolu ile aynı sonuca ulaşmaya çalışmışlar ve sütün içine önceki yoğurttan biraz karıştırmak sureti ile doğru olan mayalama yöntemini bulmuşlardır.

    ayrıca özellikle kapı-pencerenin açık olduğu yaz aylarında kaynatıldıktan sonra kapağı açık olarak soğumaya bırakılan sütlerin zaman zaman kendiliğinden mayalandığı görülür. sonuç; süte bulaşan bakterinin çeşidine göre, alışık olduğumuz yoğurt yada kefire benzer, bazende çok değişik bir tada sahip olabilir.

  • iran yine şaşırtmıyor.

    sonuçta sivil uçak ile savaş uçağını ayırt edemeyen gerizekalılar topluluğudur.

  • i.u. iktisat fakultesi turkce butunleme sinavi (360 kisilik siniftan sadece 5 kisi var):

    "cimlere uzanmis,
    gokyuzunu izliyor
    icinde bir huzursuzluk vs. "

    diye giden bir siire, "baslik bulun" diye embesil bir soru vardi.

    bende "islak cimlere uzanmis adamin birikmis gazi" diye bir baslik yazdim. asistan gezerken gordu, guldu
    "ama kalirsin" dedi, bende "ama deger" dedim.

    kaldim gene

  • doğru konuşmuş kız. şimdi kendisi ne kadar büyük oyuncu ki star wars'u ve oyuncuları eleştiriyor derler ama kız bir sinema izleyicisi olarak beğenmemiş oyuncuları ve hikayeyi. ben çıkarım daha iyisini yaparım da dememiş. bir sorun yok yani.

  • bizim burada bi tantunici var, adam rica etti direkt bizi ara, yemeksepetinden söyleme diye, 2-3 kez öyle yaptım, hep çok sipariş var diyor, geciktiriyor, tekrar yemeksepetine döndük, 10 dakikaya getiriyor ibne. size komisyon bence %50 olmalı, ibne çakallar.