hesabın var mı? giriş yap

  • futbolun kimseye olmadığı kadar di maria'ya iade-i itibar borcu vardı. real madrid'de en iyi oynadığı maçlarda bile ronaldo övülüyor, her şey ona yazılıyordu. bugün de messi konuşulacak ama biz futbolseverler, futbolcuseverlerin aksine onun hakkını vermeye devam edeceğiz.

  • yapilan haksizliga pasif-agresif bi tutumla karsilik verilmis olaydir. motorcu aracina verilen hasarin karsilanmayacagini anladiktan sonra daha fazlasini karsi tarafa vermekten cekinmemistir. hukuk sistemi ve adalet olmayan toplumlarda sikca karsilasilan bir cesit odesme yontemidir.

  • - şikayetiniz nedir?
    - ishalim doktor bey.
    - bırakın teşhisi ben yapayım lütfen, siz şikayetinizi söyleyin sadece.
    - günde 10 kere cayır cayır sıçıyorum.
    - ishal olmuşsunuz.

  • zengin olduğu tahmin edilen insanlara 'siz' diye hitap ederken yaşça çok büyük olsa bile fakir olduğu tahmin edilen insanlara 'sen' diye hitap etmek.

    hem medeniyetsizlik hem yapaylık.

  • aski memnu evreninin tartismasiz en muhtesem, en zeki iki karakterinden biri. digeri de zaten gelini peyker yoreoglu onal'dir.

    "aman tadimiz kacmasin ali riza bey" modunda takilan, kafasi kumda gotu acikta olan ne kadar salak karakter varsa hepsi dusman oldu kendisine. sirf bu nedenle adamin ustune "kotu adam" damgasi yapisti. ne yapmisti da kotu adam olmustu bu adam allah askina?

    oglu, paraya tapan ve kocasini aldatan histerik bir kadinin kiziyla evleniyor diye evlilik sozlesmesi istedi; ortalik ayaga kalkti. neticede kizini bir mal gibi 1 miyon tl'ye satti bahsi gecen kadin. bu adam haksiz mi?

    uzerine vazife olmayan islere karisan adnan ziyagil'e bir kotuluk yapmadan aldatildigini haber verdi, mahkemelik oldu. embesil adnan burnunun dibindeki olaylari gormezken bir de hilmi onal'i dusman belledi. bu sekilde hayatinda ne kadar kotu giden sey varsa acisini cikarabilecegi bir karakter olusturdu kendince.

    salak firdevs'in kumarbazliktan manset olmasini engelledi mesela. oysa firdevs denen histerik kadin, restoranlarda olay cikaran, gecirdigi kazalarda bile hilmi'ye belalar okuyan bir manyak.

    behlul denen irz dusmani s*ki beyninde lavuk tarafindan "lodosculuk" ile suclandi. o kadar argo tabire hakimim lodoscu diye bir seyi ilk defa behlul'den duydum anasini satayim. artik nasil igrenc bir tipse iste, suc bastirmak icin neler yapiyordu. ayrica seni mi bekleyecek aldattigin eski nisanlin hayati boyunca it herif.

    genc kizlarin sevgilisi, 5. gunun safaginda gelen ak gandalf gibi ovulen cetin ozder denen kasinti lavuk, neredeyse evlenecegi kadini kizinin cenzasinde terk etti. ayni cenazede "kotu adam" hilmi onal vardi ama.

    ne yapmis abi bu adam asiri saftirik bir cocuga ve sert bir mizaca sahip olmanin disinda. bir kez adnan'i bir ihalede gecmek icin bir hinlik denedi, o da bir tarafinda patladi zaten adamcagizin. kendisinden kac yas kucuk behlul pustundan yumruk yedi, pekmezi akti hastanelik oldu ama her gun bayilan nihal salaginin "dustugu icin mi bayilmis yoksa bayildigi icin mi dusmus" muhabbeti kadar konusulmadi adam.

    bana gore elestirilecek tek yani karisini aldatmasiydi. ancak o konuda da bihter'i kahraman olarak gorenlerin bu adama "kotu adam" muamelesi yapmasi tam bir iki yuzluluk olur.

  • toplu taşıma araçlarını kullanan biz faniler için genel toplamda çok yararlıdır.evet, a noktasından b noktasına daha hızlı gidersiniz.üstelik turşu kavanozuna tıkışır gibi binmek zorunda olduğunuz ,şeridinde üç otobüse bedel phileasların ola ki cam kenarına yapışma şansına erişirseniz, yanınızdan geçen süper lüks araçlara çeşitli el hareketleri bile yapabilirsiniz.ve hatta tanesine 1.2 milyon dolar ödeyip 150 tane alarak üreticisine hayal bile edemeyeceği bir parayı kazandırırken 'ulan bunları biz niye üretmiyoruz ki' diye sormayan bir insansanız acayip mutlu olursunuz.

    rakamları okuyunca dudağım uçukladı.
    dönen rant'a bakar mısınız?

    mercedes gibi bir firma bunun muadili denebilecek bir aracı bunun yarısına satıyor.ama sen hayır ben hollandadan alacağım demekte ısrar ediyorsun(yalnızca bir kez açan lale soğanlarının da hollanda dan alındığını hatırlayalım).

    eğer amaç insanları gidecekleri yere otobüs kullandırarak daha hızlı ulaştırmaksa, inanın çok çok daha ucuz yolları bulunur.o yolları da, kendisine metrobüs hakkında sorular soran gazeteciye 'biz senin gibi 150 mühendis çalıştırıyoruz' diyen iett genel müdürü çok iyi bilir.hadi o cahil diyelim, o mühendisler ona öğretirler.

    istanbul büyükşehir belediyesinin mevcut yönetiminin acilen cevap vermesi gereken ama asla cevap vermeyeceğini bildiğimiz etik sorular var.

    ben metrobüs tartışması çerçevesinde herkese birşey sormak isterim.ibb son 2 yılda aralarında metrobüs araçlarının da olduğu çok ciddi bir alım yaptı.kendi tanıtım duyurularında bu rakamı 700 küsür olarak açıkladılar, ki bu rakama phileaslar dahil değil bildiğim kadarıyla.şimdi soru şu,siz paris ya da londra belediye başkanı olsanız, ve şehirinize bu çapta bir araç alımı yapmak durumunda olsanız, yüz milyonlarca dolar/euro ödeyeceğiniz firmaya şunu demez misiniz; 'bak arkadaş ben senden şu miktarda alım yapacağım ve bu araçların benim memlektimde yetişmiş, şehirin gereksinimlerini ve kimyasını çok iyi bilen mimarları, mühendisleri, tasarımcıları tarafından şehirimize uygun olarak tasarlanmış, bu şehirin sembolü olacak şu tasarımlardan olmasını istiyorum'.hadi diyelim ki tasarlayamadın, 'şehirime uygun bir tasarım yapmanızı istiyorum'.

    rantı falan bir kenara bırakalım şimdilik.hoş, bırakmasak ne olacak?ben bunun cevabını merak ediyorum arkadaş.ve bunun cevabını da, insanlara ıslak mendil dağıtmayı ciddi bir hizmet olarak duyuran iett genel müdürlüğünün ya da çalışmalarını övmek için tasarruf rakamları yerine, harcama rakamları açıklayan belediye başkanlığının değil, bizzat başbakanın vermesi gerekir ki, kendisinin, mitinglerini, toplantılarını gece gündüz demeden, olumsuz koşullarda takip eden gazetecileri aşağılamak, aynı görüşte olmadığı vatandaşları alenen tefe koymak, yalan yanlış isnadlarla muhalefete giydirmek gibi çok önemli işleri var.

    son sözüm sana istanbullu arkadaş,eğer sen sana söylendiği gibi, istanbulun iki yakasını birbirine bağlayan ve yarı fiyatına yapılabilecek bu işi asrın projesi diye duyuran bu zihniyete eyvallah diyorsan, daha dur arkadaşım!sana daha neler müstehak, o belaların muhteviyatını, onları başına saracak yöneticiler bile bilmiyor henüz.yakında hep beraber öğreneceğiz!

    edit:bu entry yi zamanın ötesine savuran gençler,sizleri pistlerde de görmek isteriz.sana paranı çalıyorlar diyorum, sen 'olsun, onlar bizim partili' diyorsun.o zaman oo yeah

    edit2:imlâ

  • arkasına ;) koyulan her söz buna dahildir. konu ne olursa olsun fark etmez. örnek;

    " bazı atomlar bağ kurmak için elektron alışverişinde bulunurken, bazıları da son yörüngelerindeki elektronları ortak kullanırlar ;) "

    tez yazarken kullanılacak sözleri bile adeta bir facebook statüsü gibi gösterir.