hesabın var mı? giriş yap

  • bugün sosyal medyada denk geldiğim paylaşım ile haberdar olduğum durum. erkek asgari ücretli, kadın ev hanımı, kirada oturuyorlar. bebek sahibi olmak için çok çabalamışlar ama olmamış, onlar da 11 bin lira borç bularak tüp bebek tedavisine başlamışlar, yazılana göre tutmuş ama şimdi de annenin haftalık 300 liralık bir iğne olması ve çok iyi beslenmesi lazımmış. aldıkları 11 bin lirayı ödemek ve tedaviyi devam ettirebilmek için yardım istiyorlarmış. erkek şu an evin temel ihtiyaçlarını bile karşılamak da zorlanıyormuş. yardımlar illa para şeklinde olmak zorunda değilmiş, isteyen ilaçları ve gıdaları kendisi alabilirmiş falan, filan.

    gerçekten aklım almıyor, mantığını kavrayamıyorum. bu nasıl bir şeydir? tamam evlat sahibi olmak istersin, bu bir güdüdür. ama arkadaş dünyaya getireceğiniz çocuğa bu kötülüğü niye yapıyorsunuz? bu ülkede hayat zaten zorken, siz kendiniz zor geçinirken, borç ile harç ile kendi yaşadığınız zor hayatı bir cana daha yaşatmaya nasıl vicdanınız el veriyor? ne desek boş, hem de bomboş.

    edit: bir altta bana aklınca laf sokan dangalak emin ol o aile yapabilse 10 çocuk yapar, aile urfa'da yaşıyormuş. doğacak çocuğa belli bir yaşam standardı sunamayacak, sağlıklı besleyemecek, kaliteli bir eğitim aldıramayacak kişiler çocuk sahibi olmasın arkadaş. bunu söylediğim için bok kokan ağızları ile sürekli sağa sola hakaret yağdıran, illa gel bana küfret diye çaba gösteren beyinsizlerin farklı düşünüyor olması fikrimi değiştirmez.

    edit2: devleti istediğin kadar suçla kardeşim, eleştir, de ki tüp bebek masraflarını devlet karşılasın ama şu anki durum bu, borç harç ile, kendileri geçinemiyorken, yardım toplayaral o hayata şu an bir bebeği dahil edecek olanlar ülke gerçeklerinin farkında olarak hareket etmeli.

  • her yıl 4 cm olarak gerçekleşmektedir. tek seferlik bir durum değildir. temel sebebi de açısal momentumun korunmasıdır. ayın kütle çekimi dünyada gelgitlere sebep olurken dünyanın dönüş hızını da yavaşlatır. bu durumda açısal momentum korunduğundan ay dünyadan uzaklaşır. genelde fizikçiler bu konuyu anlatırken buz balesi yapan kişinin kollarını kapadığında daha hızlı dönmeye başlamasını örnek verirler ama ofis koltuğunda dönmeye alışık olan bizler için o daha iyi bir örnek gibi.

    öte yandan bu durumu geriye doğru takip edersek fark edeceğiz ki insan türü dünyadaki ilk zamanlarında ayı tabak gibi kocaman görüyordu. o dönemde henüz rakının keşfedilmemiş olması üzücü.

  • bu gece san fransisco'da bilmemne odulunu aliyormus..
    ayrica mahir tshortleri, mug'lari, mouse pad'leri 12$'dan cafepress.com'da yok satiyormus..
    kafama siciim..

  • artık gerçekten katlanamayacağımız bir noktaya gelen durum.

    ülkedeki fakirler de alabilsin diye tüm ürünlerde önce gramaj düşüklüğüne gidildi yetmedi içerikleri maliyeti düşürecek şekilde kalitesizleştirildi ve sonunda istediğimiz kalitede bir ürün bulamayacak noktaya geldik.

    kardeşim artık şu ürünlerin kalitesini düşürmeyin! magnum 50 lira olması gerekiyorsa 50 lira olsun. benim imkanım varsa 50 lira verip alabileyim, imkanı olmayan da almasın. ama 50 lira verdiğimde de 3-5 sene önce yediğim kalitede yiyebileyim. magnum sadece bir örnek. sebzeden meyveye kadar neredeyse her üründe inanılmaz bir kalite düşüşü var. neden fakirler alamıyor diye biz de kalitesiz ürünlere maruz kalıyoruz.

    bu konuda bakanlığın gıdalarda katı sınırlar koyması gerekiyor. ben artık fakirler de alabilsin diye, yıllardır tüketmeye alışkın olduğum ürünlerin kalitesinin düşmesini istemiyorum.

  • etrafımda ve sözlükte birçok insanın yurt dışına çıkmasına yardımcı oldum. hiçbir insandan olumsuz geri bildirim almadım. 2016 turizm krizi başlığına yazdığım yazılar sonrasında yine birçok mesaj aldım. şunu fark ettim ki, birçok insan yurt dışına çıkmak istiyor fakat içindeki tereddütler yüzünden bunu gerçekleştiremiyor. bu sebeple insanların aklındaki soru işaretlerini giderecek bir veritabanı oluşturmanın faydalı olacağını düşündüm.

    -öncelikle- neden seyahat etmeliyiz:

    - yurtdışına seyahat düşündüğümüzden kolaydır
    - hayata dair farkındalığımız artar
    - kendimizi keşfederiz
    - alışık olmadığımız kültürlerle tanışırız
    - alışık olmadığımız mutfakların lezzetini tadarız
    - yeni diller öğreniriz
    - yeni hobiler/ilgi alanları geliştiririz
    - her seferinde yeniden kendimize meydan okuruz
    - hayallerimizi gerçekleştiririz
    - ülkemizin yoğun, yorucu ve yıpratıcı gündeminden bir nebze uzak kalırız
    - kendi başımıza bir şeyler gerçekleştirebileceğimizin farkına varırız

    coğrafi ve kültürel olarak bize yakın, dil sorununu en az derecede yaşayacağımız seyahat güzergahlarından biri olan balkanlar hakkında kısa bilgiler :

    vize

    vizesiz ülkeler : makedonya, karadağ, arnavutluk, bosna hersek, sırbistan, kosova
    vize isteyen ülkeler : yunanistan, bulgaristan, romanya, hırvatistan (vize işlemlerinizi 60 euro karşılığında vfsglobal’in ankara ve istanbul şubeleri aracılığıyla halledebilirsiniz – www.vfsglobal.com)

    ulaşım

    uçak : erken alımlardan 400tl’ye bilet bulabilirsiniz. eğer hala almadıysanız –bu yaz için- 800 tl üzerinde bir ücret ödemeyi gözden çıkarmalısınız.(skyscanner ve turna'yı takip ederek uygun fiyatlara ulaşabilirsiniz)

    tren : uçağa göre oldukça hesaplı bir ulaşım sağlayabilirsiniz. istanbul-belgrad arası bir sefer yaklaşık 90tl. (kullanmak için vizeye sahip olmanız gerekiyor)

    otobüs : metro turizm, alpar turizm ve vardar turizm’in birçok balkan şehrine uygun fiyata seferi bulunmakta. 100tl’ye kendinizi üsküp’e atabilirsiniz(kullanmak için vizeye sahip olmanız gerekiyor).

    balkan şehirleri arasında ya da çok daha farklı güzergahlarda ulaşımınızı kolaylaştıracak iki site:

    www.rome2rio.com (bir güzergah üzerinde yer alan otobüs, tren, uçak, feribot, özel ulaşım gibi çeşitli seçenekler hakkında bilgi alabilirsiniz)

    www.seat61.com (dünya üzerindeki tren seferlerinin tamamına yakını hakkında bilgi edinebilirsiniz)

    şehirler

    balkanlarda gezip görmek için birçok şehrin ismi sayılabilir. ben gördüğüm ve beğendiğim şehirleri listeleyeceğim:

    sırbistan

    belgrad : sırbistan’ın başkenti ve balkanların en büyük şehri. tuna ve sava nehirlerinin birleştiği noktada bulunan bu şehir gezinizin başlangıç noktası olabilir. tarihi dokusu, kalesi ve gece hayatı ilgi çekici özellikleridir. fırsatınız varsa biraz kuzey’deki novi sad’ı da rotanıza ekleyebilirsiniz.

    bosna hersek

    sarajevo : bosna hersek’in başkenti, farklı kültürlerin buluşma noktası. bir ya da iki gününüzü bu şehri gezmek için ayırabilirsiniz.

    mostar :bosna hersek’in turizm merkezi. doğası, köprüsü, blagaj, pocitelnj ve medugorje gibi yerlere yakınlığı mostar’ı değerli kılan özellikleri.

    trebinje : vizesiz seyahat ediyorsanız, karadağ’a geçiş noktanız bu şehir olacak. şehir merkezinde yürüyüş yapabilir, tarihi köprüsünü görebilirsiniz.

    karadağ

    kotor : balkanların en güzel şehri. konaklamaınızı old town’da alın, vakit buldukça şehrin dar sokaklarında dolaşın. sahilde yürüyün, bir iskeleye oturup biranızı yudumlayın.

    budva : popüler tabirle “abartılmış balon”. gece hayatını sevmiyorsanız budva’da sizi şaşırtacak bir şey bulamayacaksınız.

    cetinje : karadağ’ın eski başkenti. hayallerimizdeki “huzurlu sahil kasabası”nın sahil kenarında olmayanı. konaklanmasa da görülmeye değer küçük bir şehir.

    arnavutluk

    tiran : başkent olması dışında pek bir albenisi olmayan şehir. bosna ve karadağ’dan sonra hayal kırıklığına uğramanıza neden olabilir. tiran’ı sevmediğim için arnavutluk’ta planladığımdan daha az kaldım. durres ve elbasan hakkında daha olumlu şeyler duydum. ama arnavutluk ile ilgili beklentilerinizi yükseltmeyin derim.

    makedonya

    ohrid : tiran’dan ve üsküp’ten kolayca ulaşabileceğiniz bir tatil beldesi. balkanların en çekici ve huzur dolu noktalarından. seyahatinizin sonuna doğru dinlenme ihtiyacı hissederseniz birkaç gününüzü buraya ayırabilirsiniz.

    üsküp : vizesiz seyahat ediyorsanız gezinizin ilk veya son durağı olabilecek bir şehir. osmanlı etkilerinin en belirgin şekilde hissedildiği bu şehirde turizmin çehresini değiştirmek için yoğun çalışmalar yapılmakta. her yerde karşınıza çıkan heykellerden bıkkınlık gelebilir.

    konaklama

    her şehir için ayrı ayrı konaklama önerilerinde bulunmaktansa, sizin için uygun konaklamayı nasıl seçeceğinize dair önerilerde bulunmayı tercih ederim.

    - booking, trip advisor, kayak gibi internet sitelerini kullanın
    - balkanlar özelinde www.bestbalkanhostels.com üyesi hostelleri tercih edebilirsiniz(üç şehirde bu siteye üye hostellerde kaldım, üçünden de memnun ayrıldım)
    - konaklamanızı seçerken beklentilerinizi iyi belirleyin(kendi seçimlerimde konum ve temizliği ön planda tutarım)(wi-fi, klima, konfor vs. ihtiyaçlarınıza uygun bir yer belirleyin)
    - booking(ya da referans sistemine dayalı diğer sitelerde) üzerinden tesis seçerken sadece puanına bakmayın. kaç kişi referans vermiş, olumlu referans veren konuk profili nasıl, olumsuz referans veren konuk profili nasıl değerlendirin)
    - paranızı konaklamaya yatırmak yerine gezmeye ve günlük aktivitelere ayırın

    örnek seyahat planı
    istanbul – belgrad(2) – saraybosna(1) – mostar(2) – trebinje – kotor(3) – tiran(1) – ohrid(1) – üsküp(1) – istanbul

    - mostar’da kravice-pocitelnj-blagaj’ı içeren bir tur alın
    - kotor’da cetinje-ostrog-skodar lake’i içeren bir tur alın
    - mayonuzu yanınıza alın(kravice ve ohrid’de yüzebilirsiniz)
    - sırbistan, bosna ve karadag’da hemen hemen aynı dil konuşulmakta, internetten bir konuşma klavuzu indirin(google’a “bosnian/serbian phrasebook” yazıp aratın), gitmeden temel kalıpları öğrenin

    öğrenci kardeşlerimize not: shengen vizesi alın, ulaşımınızı otobüs veya trenle -kısa güzergahlarda otostopla- sağlayın. hostellerde 4-6 kişilik koğuşlarda kalın. pahalı şehirlerde yemeği restoranda yemektense marketten bir şeyler alıp konakladığınız hostelin mutfağında yemeğinizi hazırlayın ya da dilim pizzalarla öğün geçiştirin. bütçenizi yeni şeyler keşfetmeye, gittiğiniz şehre özgü eylemler yapmaya ayırın.

  • yapmayın yeter artık lütfen ya troll müsünüz özellikle mi yapıyorsunuz ?

    millet ben de dahil olmak üzere tıkış tıkış gezip tozarken, herkes pandemi başından beri işinde gücündeyken, yaz gelince tatilini yaparken lütfen yapmayın!!!

    bizim okullara,öğrencilerin de eğitime ve okula ihtiyacı var. son nokta budur.eğitimden taviz vermeyelim artık.