hesabın var mı? giriş yap

  • bu lafi kim nereden konu$ma dilimize soktuysa helali ho$ olsun.

    tarti$ma esnasinda bir ansiklopedi dolusu bilgi koyarsiniz ortaya.kar$inizdaki tek cümlede olayi bitirir ; demagoci yapma.

    - ....ergenekon destani demirci kawa destaniyla benzerlik ta$iyip türk ve farsi kültürlerinin aslinda ortak men$eeli oldugunu kanitlamakla beraber,mezopotamya'da da ortak ya$amin izleri ....
    - hocam demagoji yapiyosun.

  • 18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
    (ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)

    kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.

    böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...

    dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:

    -tosun
    -bana mı dediniz?

    iyi ki efendim dememişim :(
    oooff offf...

  • 2019 yılında kızı ölmüş bir babaya bile her türlü işkenceyi yapacak kadar ahlaksızlaşmış, kendi bekaları dışında gözleri hiçbir şeyi görmeyen insan müsveddelerin son icraatı. yazıklar olsun rabia'nın ve babasının tüm bedduları üzerinizde olsun.

  • ığdır havaalanı ve thy'nin ülkenin her yere uçmasıyla alakalı bir reklam olmasına rağmen çekimleri antalya korkuteli ilçesi'nin imecik köyü'nde ve antalya havaalanı'nda yapılan reklamdır. reklamda süper oynayan çocuklarla yapılan bir söyleşi de şöyledir.

    söyleşinin sonunda çocuklardan nihat'ın babası olan ali büyüksolak ise bir sürü probleme de uyarlanabilecek bir sorunu dile getiriyor:

    "köyümüz, reklam filmi sayesinde daha çok ilgi çekti. bu film köy için çok güzel oldu. en büyük sorunumuz su. içme suyumuz 18 kilometre ileriden geliyor, sağlığa da uygun olmadığını söylediler. biz burada havaalanı istemiyoruz, su olmadığı zaman hayat bitmiş demektir, su istiyoruz."

    al bu son cümleyi her yere koy:

    "biz istanbul'da mega proje istemiyoruz, insanca seyahat edebileceğimiz toplu taşıma sistemi istiyoruz, park istiyoruz yeşil alan istiyoruz."
    "biz hasankeyf'te hes istemiyoruz, tarihin şimdiye kadar olduğu gibi yaşamasını istiyoruz."
    "biz sinop'ta nükleer santral istemiyoruz, tabiatın korunmasını istiyoruz."
    "biz uludağ'a yapılacak teleferiğin milli parktaki asırlık ormanları tahrip etmesini istemiyoruz."
    "biz istanbul'a daha fazla yatırım istemiyoruz, ülkenin her yerinin asgari düzeyde eşitleneceği kadar kalkındırılmasını istiyoruz."

  • maçta şüphesiz ki birçok hüzünlü an vardı ama en hüzünlüsü de; şampiyonlar liginde oynayabilmek için fener'i tercih eden stoch'un; fener 3-0 gerideyken dakika 87' de oyuna girmek için beklerken, çipil çipil gözlerini kırpıştırmasıydı.

  • galileo galilei’nin 1610 yılında keşfettiği jüpiter’in 4 büyük uydusundan biridir. uydu adını, yunan tanrısı zeus’un eşlerinden biri olan ıo’dan almaktadır.

    zeus, eşi hera'dan saklamak için io'yu öküze dönüştürür. ancak hera bundan şüphelenir ve öküzü kendine hediye etmesini ister. haliyle zeus'ta hera'yı kırmaz ve ona hediye eder. hera io'yu rahatsız etmesi için başına bir at sineği musallat eder. ıo da at sineğinden kaçmaya başlar. böylece bir çok ülke dolaşır, pek çok deniz geçer. geçtiği ilk denize ionya, ilk boğaza da “inek geçidi” anlamına gelen bosphorus denir.

    io'nun mitolojik hikayesinden sonra asıl olan jüpiter'in uydusuna geçebiliriz. io hemen hemen ay ile aynı boyutlara sahip, sadece aydan biraz daha ağır ve biraz daha büyüktür. güneş sistemi içerisinde volkanik faaliyetler konusunda en aktif gökcismidir. 70’li yıllarda güneş sisteminin derinlerini incelemek için gönderilen voyager sondaları, uydunun ilk görüntülerini almışlardır. uydunun yüzeyi diğer uydularda görüldüğü gibi kraterle değil aktif volkan ve lavlarla kaplıdır. patlamalarla yukarı çıkan lavlar yörüngeden kaçma hızının yarısına kadar ulaşabilir ve yüzeyin 300 km üstüne kadar çıkabilir.

    io jüpiter'e sürekli aynı yüzünü gösteriyor olsa da diğer uyduların özellikle ganymede ve eurapo'nın çekim etkisiyle düzensiz bir eliptik yörüngeye sahiptir. yörüngesindeki bu düzensizlikler nedeniyle jüpiter ile arasındaki mesafenin sürekli değişmesi uydu yüzeyinde çok büyük gelgit etkilerinin oluşmasına sebep olmaktadır. dünya’da ay’ın etkisiyle okyanuslarda gözlenen en büyük yükselme 18 m civarındayken, ıo’nun katı yüzeyinde oluşan en büyük gelgitler 100 metreye ulaşabilmektedir.

    işte bu gelgitlerin oluşturduğu sıkışmalar büyük bir ısınmaya neden olmakta ve ıo’nun yüzeyinin altının büyük bir basınçla sıvı kalmasına neden olmaktadır. ıo’nun yüzeyi sürekli kendini yenilemekte, lavlar kraterleri doldurmakta ve sıvı kayalar yüzeye yayılmaktadır. içinde 900 kilometre çapında metalik bir çekirdek ( demir ve demir sülfat) bulunurken, yeni bilgiler bu uydunun iki katmandan oluştuğunu belirtilmektedir.

    io’yu jüpiter’den 220 000 km uzakta tutan yörüngesi zaman zaman jüpiter’in devasa manyetik alan çizgilerini keserek uydunun bir elektrik jenaratöru gibi davranmasına neden olmaktadır. bu durum uydu etrafında 400 000 volt gerilim oluşturabilmekte ve 3 milyon amper akım üretebilmketedir. bu akım en düşük dirençli yolu seçerek jüpiter’in manyetik alan çizgilerinden gezegenin atmosferinin üst katmanlarına girip büyük şimşekler oluşturmaktadır.

    io yüzeyi

  • annemdi. babamla olan evliliğinde en iyi şartlarda yaşamış, çok iyi bir geliri olan ama kumar tutkusu nedeniyle eve uğramayan kocası yüzünden bir dönem kuru ekmeği ıslatarak yemiş, kocasının iyi kazancına rağmen borç yüzünden elektrikleri kesik evde oturmuş, sonrasında üzerine yapılan evleri boşanırken geri vermiş, rulet ve poker masalarında bir servet bırakan, iflas eden bir kocadan sonra 3 genç kızla tek odada oturmuş, kilidi bile olmayan kapıyı iple bağlamış, geceleri korkuyla sabahlamış ve yoksulluğun dibine vurmuş bir kadın.

    lüksünü bir tarafa bırak, ihtiyaçlarını bile göz ardı ederek, çocuklarını okutmak için didinmiş, bir an önce kurtulmak için boşanırken nafaka bile istemeyecek kadar canından bezmiş, bir zamanlar yaşadığı ihtişamda gözü kalmamış, arkasına bakmamış, ikinci evliliğinde de gülmemiş, paraya pula, takılara, güzel kıyafetlere önem vermemiş, durumu iyiyken bile azıcık bir bükmeyle eğrilebilen çatallar kullanmış, gösterişi hiç sevmemiş, kitap okuyup bulmaca çözmek en büyük zevki olmuş, dedikodulardan, insanlardan uzak durmuş, evli çocuklarının yüklerini bile üzerinden atmamış, daima bir kale olmuş ve 10 yıl savaştığı kansere rağmen gülebilmiş ve kimseyi üzmeden, kimseye ağlamadan, yüzündeki hiç değişmeyen vakur ifadeyle hayata veda etmiş güzel kadın.