ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1.94 not ortalamasında kalıp mezun olamayan insan
-
(bkz: açmayın dd'ler)
ilk insandan son insana toprağa gömülecek olmamız
-
(bkz: son insanı kim gömecek ulan)
hamit altıntop
-
bugün şutu direkten içeri girecektir.*
çocuk yapma nedenleri
-
(bkz: bunu anana sorsana delikanli)
arabayla merdivenlerden inen kadın
-
fren yerine gaza basıp hiç alakası olmayan masumları öldürmesindense, böyle kişisel salaklıklar daha iyi bence.
daha iyi demeyelim de hadi, daha kabul edilebilir diyelim.
vatandaşa indir şu arka ayaklarını diyen kaymakam
-
aynı cesareti kongrelerde de görmek isteriz. "arka ayak" diyerek hakaret ediyor bir de. vatandaşın yerinde olsam hakaret davası açarım.
bacak bacak üstüne atmak yasak mı? kaymakamsın diye vatandaşa hakaret etme hakkını nereden alıyorsun?
buyur kendi ilçende yapılan bir toplantı: görsel
hadi bassana burayı da.
bir kızdan duyulan en iyi iltifat
-
insanın ruhunu okşayan, kendine güvenmesini sağlayan hoş sözlerdir.
örnek: "aslında göründüğün kadar hayvan değilmişsin."
sanırım o da benden hoşlanıyor.
nikola tesla
-
takıntıları da son derece ilginç;
örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha deyemiyor.
sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.
yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor.
başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte.
29 ekim 2020 fransa'da gurbetçilerin ayaklanması
-
madem isyaniniz var, fransa'ya tepkiniz var.
fransa sokaklarında terör estirmek yerine,
atlayın kesin dönüş yapın yurda sonrasını onlar düşünsün!!
öğretmen maaşından kar tatili kesintisi yapılması
-
sömestr tatilinden önce kızımın okuluna gittim. öğretmenin de fotokopi işi var, çocuklara dağıtacak. bizim veletleri göndermeye kıyamıyor, kendi uğraşıyor. beni görünce "akck hanım, siz biraz ilgilenin. ben fotokopileri çektirip geliyorum." dedi. "hadi devam edelim okumaya, eren sen başla." dedim. "nereden başlamamı istersin canım?" dedi. ilk darbeyi yedikten sonra ben toparlayana kadar sınıf savaş alanına döndü. arkadaş birine sus dersin, öteki konuşur, biri susar, diğerinin çişi gelir. o minnak çocuklardan çıkan sesin desibeli mevcut modern ölçme cihazları ile ölçülemez bile.
durum bu iken, bu insanlar sizin evde dizginleyemediğiniz çocuklara günlerini adıyorlar. evet bu onların işi, evet bilerek seçtiler ancak seçerken maaşlarını ve şartlarını da gözettiler. kaldı ki bu devirde ayda 2.500 tl maaş almak komik bir rakam. insan gibi yaşayayım desen yaşamazsın, gidip bir yerde bir yemek yiyeyim, sonra da sinemaya gideriz desen 5 kez düşünürsün. ancak bitmedi öğretmenler ile derdiniz. sizin o (benimki de dahil) iflah olmaz veletlerinize günde 1 saat katlanmam için bana ayda 2.500 tl verseler, 1 ayın sonunda ya akıl hastanesine daimi misafir olurdum ya da arkama bakmadan kaçardım. az insaf, az saygı...
bildirendirme editi: ayrıca ücretli öğretmenler, çalışma saati başına para aldıkları için; zorunlu ya da resmi tatil olan her gün ve saat maaşlarından kesiliyor. öğretmenleri değil de, devletin emek hırsızlığını sorgulayalım bence. bakarsınız sonra her birimiz emeğinin karşılığını tam almasa bile emeğimize yakın bir para ile insanca yaşayabiliriz.
teşekkür editi: monami'ye düzeltme için teşekkürler.