hesabın var mı? giriş yap

  • sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.

    çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.

    birkaç örnek verirsem;
    1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.

    2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.

    o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.

  • başkalarını cahillikle suçlayan ama kendileri cahil olan arkadaşların yargıladığı eylemdir.

    öncelikle telegram'ın kurucuları ruslardır, ancak daha önceki oluşumlarına (bkz: vk) rusya tarafından el konulduğu için telegram'ı dubai merkezli kurmuşlardır, hatta yanılıyorsam kendileri rusyada aranan kişiler. şu anda daha önceden aldıkları yatırımlarla ve kendi ceplerinden yiyerek telegramı ayakta tutuyorlar.

    signal'ı açık kaynak kodlu diye öven arkadaşlar telegram'ın da açık kaynak kodlu olduğundan bihaberler zannediyorum. kaldı ki bir yazılımın açık kaynak kodlu olması size gerçek hiçbir güvence vermez.

    mesajlaşma uygulamalarında asıl olan uçtan uca şifrelemedir, ancak bunun gerçek olması da şart tabi. whatsapp söylediği gibi uçtan uca mesajlarınızı şifreliyor olsaydı datanızı satamazdı zaten.

    telegram'ın bunun için bir çözümü var, yüksek hassasiyetli mesajlaşmalarınızı secret chat'ler üzerinden yapabilirsiniz.

    sunucu ya da veri merkezi işletme merkezi maaliyetlerinden haberi olmayan sevgili arkadaşlar, birinin size 21. yy'da ücretsiz, tamamen güvenli, reklamsız, ve verilerinizi kullanmayan bir yazılım sunacağını sanıyorsanız, maalesef yanılıyorsunuz. görece daha iyi olanını kullanmaya çalışın :)

    edit: imla, uyaran arkadaşlara teşekkürler:)

    edit 2: özel mesaj yoluyla ulaşıp hangi uygulamayı kullanmak gerektiği ile ilgili çok soru soran arkadaş oldu, topluca cevap vereyim. sevgili arkadaşlar, ben telegram kullanıyorum çünkü yeteri kadar güvenli olduğunu düşünüyorum ama aslında türk halkının bu gizlilik sözleşmesinden önce kafaya takması gereken çok sayıda şey vardı ama çoğu unutuldu.

    sosyal medya kanununun 5. maddesine göre 1 milyondan fazla üyesi olan sosyal ağ sağlayıcılar verilerini türkiye'de bulundurmak zorunda (tabi bu sosyal ağa bağlı olmayan mesajlaşma uygulamaları için sorun değil ancak facebook instagram whatsapp bunlar aynı yere bağlılar). türkiye'deki data centerların güvenilirliği ile ilgili herhangi bir veri var mı elimizde, ya da bunun servis sağlayıcısı kimdir biliyor muyuz? onu geçelim, bundan seneler önce bir btk yönetmeliği ile bütün servis sağlayıcılarının (ttnet, uydunet vs.) kullanıcılarının hareketlerini kaydetmeleri ve saklamaları zorunlu kılındı. tarayıcınız üzerinden gönderdiğiniz her paket belirli bir süre için kaydediliyor. yani aslında bakarsanız whatsapp'ın güvenlik sözleşmesinden önce kafaya takacak çok fazla şey var.

  • (bkz: canısı)

    edit: madem yazdık biz de nerede ve ne şekilde gördüğümüzü söyleyelim. bu anlamlı ve güzel sözün hikayesini anlatalım.

    yer: konur sokak, leman kültür

    sevgili ile beraber leman kültüre oturduk. alışveriş falan yapmıştık bir hayli yorgunuz. biraları söyledik. yanında da soslu patates cipsi. yarime dövme yaptıracağız. fikir arıyoruz nasıl bir şeyler olsun diye. gelip geçenlerin vücudunu inceliyoruz nasıl dövmeler var diye. güzel şekiller arıyoruz. daha sonra garson biraları getirdi masaya koydu. garsonun kolunda bir dövme. sadece canısı yazıyor. amatörce. belli ki kendi kendine yapılmış bir dövme. sadece canısı yazılı. c harfi kapatılmaya çalışılmış. beceremeyince anarşizm işaretine çevirmeye çalışmış. çarşı'nın amblemi diyeyim o zaman daha anlaşılır olur.

    patatesleri de koyarken sordum garsona;
    -çok mu seviyorsun abi koluna işlemişsin.
    +çok sevdim be abisi. ama bana yar olmadı. adının baş harfi c idi. ben de c'yi silmeye çalıştım. dedim ki c'si giderse sadece anısı kalır. beceremedim çok daha fazlası kaldı.
    -eyvallah abi
    +eyvallah

    edit 2: ibrahim erkal şarkısı olduğunu da belirtmem konusunda uyarıldım.

    edit 3: ben bu hikayeyi neden anlattım? sevgilim var oğlum beraber alışverişe falan çıkıyoruz. bildiğin nefes alan bir kadın sahibiyim. ı have got kadın ulan!!!

    şaka şaka neden anlattım bilmiyorum ilk duyunca bayağı içerlemiştik. dedim ki dövme iyi de sonra işte anısı kalırsa sıkıntı büyük be abi!

  • öyle bir durum yok ama seçime kadar olursa hepimiz anlayacağız ki ibb'de çöreklenmiş aktroll ekibinin organize sabotajıdır.

  • sözlüğün tıklanma oranını yükseltecek, ssg'nin hesabına katma değer katacak yaklaşım. mümkünse başlığın yeni tabda açılmasını da talep etmekteyim.